6 Mayıs 2024 Pazartesi

Kaybedilen Ahmet Bulmuş'un faillerini koruyanlara tepki

Yaşadıkları köy yakılarak göçe zorlanan Ahmet Bulmuş'un en son '94 yılında beyaz Toros'o bindirilirken görüldüğünü belirten İHD Batman Şubesi, Bulmuş gözaltındayken ailesinin evinin defalarca basıldığını, ailenin tehdit edildiğini, gündüz vakti evnin bombalandığını aktardı. Bulmuş'un kafası kesilerek bir çuvala konduğu ve kimsesizler mezarlığına gömüldüğü belirten açıklamada, ailenin yıllardır adalet mücadelesi yürüttüğü, savcıların aileyi oyaladığı kaydedildi.  

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, "kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 626.'sını Ahmet Bulmuş için gerçekleştirdi. Gülistan Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartı ile kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemin metnini Reşit Çetinkaya okudu. 

'YAŞADIKLARI KÖY YAKILARAK GÖÇE ZORLANDILAR'
Çetinkaya, Bulmuş'un hikayesini şöyle aktardı: "Ahmet Bulmuş ve ailesinin yaşadığı Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Hebler Köyü yakılır, aile Cizre'ye göç etmek zorunda kalır. Köyde bakkallık yapan Ahmet, Cizre'ye gelince yeni bir iş kuramaz, işçi olarak günlük işlerde çalışmaya başlar. 1994 yılının nisan ayında bozulan radyosunu tamir ettirmek üzere Beşir adlı arkadaşının Mardin Caddesindeki dükkanına gider. Dükkana gelen beyaz Toros marka bir araçtan inen eli telsizli ve silahlı üç kişi, kimlik kontrolü yaptıktan sonra Ahmet Bulmuş'a 'Sen bizimle geleceksin' der. Ahmet'i arabaya bindirip götürürler. Radyo tamircisi arkadaşı olaya tanık olur.

'GÜNDÜZ VAKTİ EVİNE EL BOMBASI ATILIR'
"Birkaç gün sonra İlçe Jandarma Komutanı Cemal Temizöz Ahmet'in evinde arama yaptırır, bir şey bulmazlar. Eşi Fatım'a, 'eşini götürdük, misafirimiz oldu, üç dört güne bırakacağız, sen bize evde ne sakladığını göster' der. Fatım, hiçbir şey saklamadıklarını söyleyince de tartaklanarak fiziksel şiddete maruz kalır. Jandarma ve polisler tarafından ev birkaç kere daha baskına uğrar. Gündüz vakti evin avlusuna el bombası atılarak ev tahrip edilir. Bunun üzerine ev sahibi Bulmuş ailesini evden çıkartır. Fatım bu olaydan 3 gün sonra dilekçeyle ilgili mercilere başvurur ancak yanıtsız kalır. A. adlı bir kişi, 'Ahmet Bulmuş'la birlikte gözaltındaydık, gözlerimiz bağlıydı ama sesimizden birbirimizi tanıdık' diyerek aileye haber verir. (Bu tanık üç-dört yıl sonra tanıklık yapamadan kalp krizi geçirerek vefat eder.)

KAFASI KESİLEREK, ÇUVALA KONDU
"1996 yılında Silopi'de bir kuyuda 6-7 kişinin cesedine ulaşılır. Eşi Fatım, çuvalın içinden çıkan kafası kesilmiş bir cesedin üzerindeki sağlam kalan kıyafetlerden eşini teşhis eder ancak korkar, şikayette bulunmaz. Silopi Belediyesi, cesetleri toplu olarak kimsesizler mezarlığına defneder. Ahmet'in oğlu Vedat, Botaş kuyularında yapılan kazılarda bir kafatası bulunması üzerine Cizre Cumhuriyet Savcılığına yeniden başvuruda bulunur. 2009 yılında soruşturma açılır ve Vedat'a üç ay içinde DNA testi için kan örneği vermek üzere çağrılacağı söylenir. Aradan yıllar geçer çağrı yapılmaz. Sadece kendisinin ve 2 tanığın ifadesi alınır."

'ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Görevini yerine getirmeyen savcılara seslenen Çetinbakış, "Yıllardır susuyorsunuz. Hukuku işletmiyor, adalet isteyenlerin sesini boğmaya çalışıyorsunuz. Gözaltında kayıpları inkâr ediyorsunuz. Ama şunu unutmayınız ki gözaltında kayıplara karşı mücadele yürüten biz insan hakları savunucuları, hakikat, adalet, vicdan ve insanlık onuru adına mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha tekrarlıyoruz" dedi. 

Açıklamanın ardından bir süre sessiz oturma eylemi yapıldı.