Kafe-bar çalışanları mahkum edildikleri güvencesizliğe karşı örgütleniyor
Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması, bugün ilk kez uyguladıkları iş sözleşmesi protokolüyle sektörlerindeki sigortasız ve geleceksiz çalışma koşullarını değiştirmek için örgütleniyor. Kafe-Bar Dayanışması'ndan Lizge Biter, geniş kapsamlı sözleşmeyle emekçilerin çalışma ortamlarını değiştirmek için nasıl mücadele ettiklerini anlattı.
Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması, güvencesiz çalıştırılan Kafe-Bar emekçileri için iş sözleşmesi protokolü uygulamasını hayata geçirdi. Pandeminin başlamasıyla beraber özellikle Kafe-Bar sektöründe pek çok çalışan güvencesiz ve sigortasız çalışma koşulları sebebiyle herhangi bir ödenek almadı. Önemli bir çoğunluğunu öğrencilerin, gençlerin oluşturduğu Kafe-Bar emekçileri, kayıt dışı çalıştırılmaya mahkum edildi ve kafe, bar, lokanta, çay bahçesi gibi mekanların pandemi yüzünden kapatılmasıyla haklarını alamadan kapı dışarı edildi.
Sektörde yaşadıkları ağır sömürüye son vermek için bir araya gelen bir grup Kafe-Bar emekçisinden Lizge Biter'le, Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması'nın nasıl oluştuğunu ve ilkini bugün gerçekleştirdikleri toplu iş sözleşmesi protokollerini konuştuk.
Kafe-Bar Çalışanları Dayanışması'nın pandemi döneminde ortaya çıktığını kaydeden Biter, halihazırda güvencesiz bu çalışma sektöründe emekçilerin pandemiyle birlikte daha derin bir yoksulluğa ve geleceksizliğe terk edildiklerini, buna karşı bu dayanışmayı örgütlediklerini aktardı. Biter, ilk olarak hayatlarını sürdürebilecek herhangi bir ücret verilmeden işsiz bırakılmalarına karşı basın açıklamaları ve eylemler gerçekleştirdiklerini söyleyerek, sonrasında güvencesiz çalışma ortamlarına karşı taleplerini hayata geçirmeye odaklandıklarını ifade etti.
İLK SÖZLEŞME BUGÜN İMZALANDI
Yeni normalleşme dönemi öncesi pek çok Kafe-Bar çalışanının mahkum edildikleri çalışma koşulları ve geleceksizlik sonucu intihara sürüklendiğini hatırlatan Biter, bunun için 7 ilde eylem gerçekleştirdiklerini ama taleplerine yanıt verilmediğini belirtti. Biter, şimdi ise belli başlı mekanlarla iş sözleşmesi protokolü uygulamasını hayata geçirdiklerini anlattı ve bu uygulamanın Kafe-Bar çalışanları için güvenceli ve sigortalı çalışma ortamları sağladığına dikkat çekti. Bugün bu uygulama ilk kez Kadıköy'de bulunan Leylek Kafe ve Baykuş Pub'da hayata geçirildi. Biter, İstanbul'un pek çok farklı mekanıyla görüştüklerini ve bu anlaşmaları sürdüreceklerini ifade etti.
8 MART'TA KADINLARA ÜCRETLİ İZİN
Bugün ilki imzalanan iş protokolü sözleşmesinde öncelikle sigortasız çalışmayı bitirmeye yönelik iki adet maddenin bulunduğunu aktaran Biter, maaş düzenlemeleri ve ikramiye alımlarına da sözleşmede yer verildiğini ifade etti. Sözleşmeyle, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde çalışmak istemeyen kadınlara ücretli izin sağlandığına ve o gün çalışacak kadınlara da çift yevmiye verileceğine dikkat çeken Biter, özellikle kadın emekçiler için güvenceli çalışma ortamları yaratmaya çalıştıklarını vurguladı.
Lizge Biter, bu çalışmayı Otel ve Turizm İşçileri Sendikası'yla (OTİS) beraber yürüttüklerini belirterek, bu süreçte sendikalaşmanın önünü açmayı ve Kafe-Bar sektöründe yaşanan güvencesizliğe bir son vermeyi amaçladıklarının altını çizdi.
Uygulanan sözleşmede, hiçbir koşulda sendikasız işçi çalıştırılmamasına, haftalık 45 saati geçen çalışma sürelerinin ücretlerine yüzde 50 zam yapılmasına, SGK primleri ve yıllık ile haftalık izin haklarına yönelik de pek çok madde bulunuyor. Bu maddelerle, Kafe-Bar sektöründe yıllardır yaygın olarak kendini var eden kayıt dışı çalışma ve bu kayıt dışılığın getirdiği çalışanlara yönelik keyfi uygulamalar ve denetlenmeyen ağır çalışma koşullarının da önüne geçilmiş oluyor.