6 Mayıs 2024 Pazartesi

Kadınlar Van'dan seslendi: Erkek egemen sisteminize ve faşizme direneceğiz

İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine karşı Van'da kadınların gerçekleştirmek istediği yürüyüş polis tarafından engellenmek istedi. Kadınlar dağılmayarak, polis ablukasına rağmen yürüyüş düzenledi, açıklama yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi ve Tevgera Jinen Azad'ın (TJA) İstanbul Sözleşmesi'nin AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından feshedilmesine ilişkin Van'da yapmak istediği yürüyüş polis tarafından engellenmek istendi.

Sanat Sokağını TOMA, zırhlı araçlarla abluka altına alan polis, yürüyüşün valilik tarafından engellendiğini belirterek, eylemi yaptırmayacağını söyledi. Polis aynı zamanda farklı kentler ve Van'ın ilçelerinden eyleme katılmak için gelen kadınların önünü keserek kent merkezine girişlerini engelledi. Fakat kadınlar polis ablukasına rağmen dağılmayarak Sanat Sokağından HDP il binasına yürüyerek burada açıklama yaptı. Eyleme HDP Milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Muazzez Orhan ve Şevin Coşkun da katıldı.

Engellemeler karşısında kadınlar, "Jin jiyan azadi" sloganını atarak HDP İl binasına kadar yürüdü. Yürüyüşte, "Me li kolanan bi dest xist, em ê li kolanan biparêzin" ve "Peymana Stenbole dide jiyin" yazılı pankartlar taşındı. İl binası önünde son bulan yürüyüşün ardından HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir açıklama yaptı.

'FAİLLER CEZASIZ BIRAKILIYOR'
AKP-MHP'nin kadınlara pervasızca saldırdığını söyleyen Taşdemir, özellikle Kürt kentlerinde taciz ve tecavüzün özel bir politika olarak uygulandığını belirtti. Saldırıların kadınların özgürlük mücadelesini engelleme amacı taşıdığına işaret eden Taşdemir, kadınların hayatları hakkında kendi kararlarını almak istedikleri için katledildiğini, kadın katili erkeklerin 'iyi hal' indirimleriyle cezasızlıkla ödüllendirildiğini söyledi.

Pandemi sürecinde kadınlara yönelik işlenen suçların arttığını, faillerin yasal düzenlemelerle serbest bırakıldığını hatırlatan Taşdemir, "Her gün en az 3 kadının öldürüldüğü bu ülkede, kendisini şiddete karşı savunan kadınlara en ağır cezaları erkek yargı uyguluyor. Yıllarca süren şiddet sonucu kendini savunan Melek İpek, bu haksız ve hukuksuz uygulamaların son örneğidir" ifadelerini kullandı.

Tecride karşı hapishanelerde başlatılan açlık grevi eylemlerinde 135'inci güne girdiğini kaydeden Taşdemir, tutsakların talepleri karşılanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Taşdemir şunları söyledi: "Ülkenin her yerinde uygulanan kadın karşıtı politikalar, Kürt kentlerinde özel bir savaş politikasına dönüştü. Günümüzde özgürlük için savaşan Kürt kadınlarına, her türlü şiddet sistematik olarak uygulanmaktadır. Kürt kadınları her türlü taciz ve tecavüze, intihar düşüncesine maruz bırakılmış, bu suçları işleyenler tutuklanmamıştır. Musa Orhan'ın yargı tarafından savunulması, devletin Kürt kadınlarına yönelik özel savaş politikasının en açık örneğidir. Yine karakola gittikten sonra kendisini anadilinde ifade edemeyen ve bunun sonucunda öldürülen Fatma Altınmakas davası soykırım politikalarından bağımsız değildir."

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iktidarın kadın düşmanı olduğunu bir kez daha tescillediğini söyleyen Taşdemir, "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz. Bir kez daha buradan sesleniyoruz; kadın özgürlüğü için mücadele eden kadın örgütlerinin ve derneklerin yanındayız" dedi.

'ERKEK EGEMEN SİSTEMİNİZE VE FAŞİZME DİRENECEĞİZ'
Kadınların AKP-MHP ittifakına karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğine vurgu yapan Taşdemir, erkek egemen sisteme ve faşizme karşı kadınların direnişi sürdüreceğine dikkat çekti.

Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eyleme yapan kadınlar, "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla  eylemlerini sona erdirdi.