19 Mayıs 2024 Pazar

Kadınlar, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ni inletti: Aşağı bakmayacağız

Alsancak'ta buluşan kadınlar sloganlarıyla Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ni inletti. Homofobiye, transfobiye, nefret cinayetlerine; kadına yönelik her türlü saldırıya, çocuk istismarına, hayvana yönelik şiddete karşı mücadele edeceklerini vurgulayan kadınlar, tüm saldırılara rağmen yaşamlarından ve kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini kaydetti. 

İzmir Kadın Platformu'nun çağrısıyla, Alsancak ÖSYM bürosu önünde bir araya gelen kadınlar; alkış, slogan ve zılgıtlarla Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. 

'GÖKKUŞAĞININ ALTINDA DİRENİŞ VAR'
Kızıl Okyanus LGBTİ, "Gökkuşağının altında direniş var" pankartı, gökkuşağı bayrağı ve "Susma haykır, eşcinseller vardır", "Nefrete inat yaşasın hayat" hayatı sloganları ile ÖSYM'ye yürüdü. 

Kızıl Okyanus LGBTİ'yi ÖSYM önünde kadınlar alkışlarla karşıladı. 

HAYVAN HAKLARI ÇAĞRISI YAPILDI
Hayvan hakları aktivistleri de, "Ortak bir yaşam için vegan ol" yazılı pankart açtı. "Kurtuluş yok tek başına" yazılı döviz taşıyan veganlar, "Tayyip kaç kaç kadınlar geliyor" diyerek, dans etti. 

ÖSYM önünde buluşan kadınlar; "Bundan sonrası hepimizde" yazılı pankart ile "Aşağı bakmayacağız, bundan sonrası kadınlarda", "Yaşasın kadın dayanışması, "Erkek devlet, erkek adalet", "Erkekler sahada iken bizi evde sığdıramazsınız", "Evde olmak hayat vermiyor", "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Trans kadınlar vardır", "Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa" dövizleri taşıdı; bir şarkılar söyledi ve dans etti. 

KIBRIS ŞEHİTLERİ CADDESİ'NDE SLOGANLAR YÜKSELDİ
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay'ın da katılımıyla kadınlar, "Güvenceli iş, şiddetsiz yaşam ve eşitlik için aşağı bakmayacağız" yazılı pankartlar ile Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. Yürüyüş sırasında ses çıkaran kadınlar, zil çaldı. Yürüyüş sırasında sık sık, "Gelsin baba gelsin koca gelsin devlet gelsin jop inadına isyan inadına özgürlük" ve "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz" sloganlarıyla Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ni inletti. 

KEMALBAY: BU YÜRÜYÜŞ FAŞİZME KARŞIDIR
Yürüyüş Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde sona erdi. Burada kısa bir konuşma yapan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Pandemi meselesinden aramızda olmayan; zindanlarda olan kadınlar var. Aramızda olmayan hepsine selam gönderiyoruz. Bu gece yürütüş kapitalizme ve faşizme karşıdır. Yasasın kadın dayanışması" diye konuştu. 

'ERKEK EGEMEN SÖMÜRÜ DÜZENİNİZİ KABUL ETMİYORUZ'
Burada basın metni okundu. Özgür Genç, Rozana Urkun ve Gizem Coşkun'un metnin Türkçesi'ni okurken, Jiyan Alkan da Kürtçesi'ni okundu. 8 Mart'ın tarihçesi hatırlatılan Özgür Genç, Covid-19 salgınında pandemi önlemleri adı altında, kadınların taleplerinin görmezden geldiğini belirtti. Genç, kısa çalışma, ücretsiz izin uygulaması, evden çalışma ve hatta işten atmada ilk akla gelenin kadınları olduğu vurguladı.  Genç, "Pandemiyi de  krizi de biz yaratmadık, yükünü de biz çekmeyeceğiz. Eşit işe eşit ücret, güvenceli iş güvenceli gelecek istiyoruz. Bize ucuz işçilik, kölelik, geleceksizlik dayatan erkek egemen sömürü düzeninizi kabul etmiyoruz" dedi. 

Kadına yönelik şiddet ve katliam artarken faillerin cezasızlık politikasıyla "ödüllendirildiğinin" altını çizen Rozana Urkun, erkek akılla hareket eden yargı sisteminin hayatta kalmak için özçsavunmasını kullanan kadınlara verdiği müebbet hapis cezalarına dikkat çekti. 

'LGBTİ+ BİREYLERİN YAŞAMLARINI ZİNDANA ÇEVİRİYOR'
Urkun, "Bir yandan her gün, LGBTİ+'lara yönelik nefret söylemlerine, nefret suçlarına tanık oluyoruz. Heteroseksist erkek egemen zihniyet, kadınlara ve LGBTİ+'lara yönelik psikolojik, fiziksel vb türlü şiddetine devam ediyor; ayrımcı, ötekileştirici, homofobik ve transfobik söylemler ve davranışları ile LGBTİ+ bireylerin yaşamlarını zindana çeviriyor" ifadelerini kullandı. 

'KADINLARI ÖZGÜRLEŞME SEVDALARINDAN VAZGEÇİREBİLECEKLERİNİ SANIYORLAR'
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı yasa yönelik saldırılar olmak üzere 2020 yılında topyekün kadınların yaşamlarına ve haklarına saldırıldığını vurgulayan Gizem Coşkun, "Belediyelere atanan kayyumların, öncelikle kadın kazanımlarına saldırması ile Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan kayyumların ilk icraatının LGBTİ+'ların çalışma kulübünü kapatması arasında zihniyet farkı bulunmuyor. Kayyumlar tarafından kadın kazanımları gasp ediliyor çoğu kadın derneği, kayyumlar eliyle kahvehanelere çevriliyor. 'Alo şiddet' hatları, kadın konuk evleri kapatılıyor, 'Aile ve Toplum Hizmetleri Müdürlükleri'ne erkekler atanıyor. AKP'li Özlem Zengin, 'Türkiye'de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum' derken her gün yeni bir çıplak arama veya gözaltında taciz haberi geliyor. Sırf kadın mücadelesi yürüttükleri için, ev baskınlarında köpekli işkenceye, kötü muameleye, göz altında tacize ve çıplak aramaya maruz bırakılan kadın arkadaşlarımızı sindirebileceklerini, özgürleşme sevdalarından vazgeçirebileceklerini sanıyorlar" ifadelerini kullandı. 

Kürtçesi'ni okuyan Jiyan Alkan "Biz İzmir'li kadınlar  tüm bu baskılara rağmen #AşağıBakmayacağız, kazanılmış haklarımızı korumaya ve insanca yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yılda tüm kadınları haklarımızı savunmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz" diyen Jiyan Alkan, şu talepleri sıraladı. 

• "Her kadına güvenceli iş sağlansın.
• Eşit işe eşit ücret sağlansın.
• İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın.
• Kod 29 ile damgalanmaya hayır, işten çıkarmalar yasaklansın, kod 29 kaldırılsın.
• Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilsin.
• İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılsın.
• KHK'ler iptal edilerek haksız hukuksuz yere işten çıkarılan tüm emekçiler görevlerine iade edilsin.
• Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulsun.
• İstanbul Sözleşmesi'nin iptali şiddetin önünü açmaktır: Sözleşme uygulansın!
• İyi hal indirimi kaldırılsın!
• Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyen ve kadınları koruyan yasal düzenlemeler acilen yapılsın.
• Göçmen kadınlar ve çocuklar için nefret dilinden uzak insanca bir yaşam ortamı sağlansın.
• Yeterli sayıda ve kadınların yönetiminde olan, kamu tarafından finanse edilen kadın sığınma evi açılsın.
• Kadınların korunmasının önündeki tüm bürokratik ve fiili engeller kaldırılsın.
• Bütçede, eğitimde ve her türlü yasa ve uygulamada toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınsın.
• 7/24 açık, ana dilde hizmet veren kreşler açılsın, kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılsın."

Metnin okunmasının ardından kadınlar, "Ayağa Kalk" isimli dans performansını sergiledi. 

Eylem; müzik dinletisinin ardından alkış, zılgıt ve sloganlarla sona erdi.