26 Nisan 2024 Cuma

'Kadınlar her yerde kadınca direniyor'

HDK Kadın Meclisleri, 8 Mart'a ilişkin basın açıklaması yaptı. Kadınların dünyanın her yerinde direndiği vurgulanan eylemde, kadınların mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtildi. HDK Kadın Meclisleri, Kadıköy Khalkedon Meydanı'nda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne çağrı açıklaması yapmasını polisin engellemesi sonucu Süreyya Operası önünde gerçekleştirdi. 
 
Eylemde "Yaşasın kadın dayanışması", "Jin, jîyan, azadî" sloganları atıldı.
 
Basın metnini okuyan Cansu Kalender, tüm dünyada iktidarların, kadınların kazanımlarına saldırdıklarına dikkat çekti, "Türkiye'de de AKP-MHP İktidar bloku, kadına yönelik baskı, şiddet, sömürü biçiminde hayata geçirdiği politika ve uygulamalarla kendi faşist kurumsallaşmasını perçinlemektedir. AKP/MHP ittifakı bugün de beka sorunu söylemiyle tekçi sistemi kalıcı hale getirmeyi hedeflemektedir" dedi.
 
Makul kadın olmayı reddeden kadınlara dönük baskı ve şiddet politikalarının sürdüğünü kaydeden Kalender, "Kazanılmış haklarımıza aralıksız saldıran, kadını görünmez kılmaya çalışan iktidar; yıllardır her hafta kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri'nden barış annelerine, işi, ekmeği için direnen kadınlardan barış isteyen akademisyen kadınlara, ekolojik yıkıma karşı mücadele eden kadınlardan siyasal mücadele yürüten kadınlara kadar binlercesinin sokağa çıkması, sözünü söylemesini engellemektedir" diye konuştu.
 
EN ÇOK KADINLAR TECRİT ALTINDA
 
Tecridin İmralı ile sınırlı kalmadığını, tüm bir toplumun tecrit altında olduğunu belirten Kalender, tecridi en çok kadınların hissettiğini vurguladı. Kalender şunları söyledi: "Nafaka Yasa Tasarısı, 6284 sayılı şiddeti önleyici yasanın sağladığı haklarımızın tartışılmaya açılması, çocuk istismarına af tasarısı, tecavüzcü Ensar Vakfı ile imzalanan MEB Protokolü, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmamasına dair kadın düşmanı yasal düzenlemelerin ve politikaların yeniden gündeme getirilmesi tecrit altında olduğumuzun en açık göstergesidir."
 
Leyla Güven'in İmralı'daki tecridi kırmak için 113 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan Kalender, "Leyla Güven'in sesine ses katmak, çığlığı büyütmek ve tecriti kırmak için Leyla Güven'in ardından Sabahat Tuncel, Selma Irmak ve yüzlerce tutsak arkadaşımız açlık grevine girmiştir. Leyla Güven ve arkadaşlarımızın çığlığı bizim çığlığımızdır" diye belirtti.
 
KADINLAR KADINCA DİRENİYOR
 
Dünyanın dört bir yanında kadınların kadınca direnmeye devam ettiğini kaydeden Kalender, şunları ifade etti:
"8 Mart 1857'de 'eşit işe eşdeğer ücret' şiarıyla mücadele yürütürken bedenleri yanan New York'lu dokuma işçisi kadınlardan Rosa Luxemburg'lara, Clara Zetkin'lere, Aleksandra Kollontay'lara, İsrail siyonizmine karşı mücadele eden Filistinli Şayda Ebu Gazaliler'den Rojava'da tecavüzcü/katil IŞİD çetelerine karşı mücadele eden Arin Mirkan'lara, erkeklerce katledilen Güldünya Tören'lere, Şirin Karaca'lara kadar bu mücadelede yer alan adını sayamadığımız birçok kadın arkadaşımızı ve bugün açlık grevinin 113. gününde olan Leyla Güven'in mücadelesini ve direnişini selamlıyoruz."
 
Kalender sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: "Bugüne kadar kazanılmış haklarımıza el koymaya çalışan iktidara karşı haklarımızı korumak için, kadın cinayetlerine karşı yaşam hakkımızı savunmak için, görünmeyen emeğimizin kamusal alanda var olabilmesi için, göç yollarında kadın bedenlerinin yitip gitmesini önlemek için, biz kadınlar 8 Mart'ta alanlarda olmaya, patriarkaya ve kapitalizme karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz."