18 Mayıs 2024 Cumartesi

JİTEM Ana Davası: Bakanlık zaman aşımı için çaba içinde

JİTEM Ana Davası'nda mahkeme heyeti, Adalet Bakanlığı'nın hala kendilerine yanıt vermediğini belirtirken, avukatlar, bakanlığın dosyanın zaman aşımına uğraması için çaba içinde olduğuna dikkat çekti. 

JİTEM Ana Davası ve 1993 yılında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayetiyle ilgili dava ile birleştirilen Musa Anter katliamı davasının 33. duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Mahmut Toğrul ve Muazzez Orhan'ın yanı sıra İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Eşbaşkanları Fatin Kanat ve Sevil Turgut, İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Nuray Çevirmen, HDP Ankara İl Eşbaşkanı Perihan Pakize Sinemillioğlu, gazeteci Hüseyin Aykol, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve çok sayıda kişi katıldı.

Dosyaya gelen bilgi ve belgeleri aktaran mahkeme başkanı, "Hogir" kod adlı itirafçı Cemil Işık'ın öldürülmesine ilişkin bilgi ve belgelerin edinilmesine dair Adalet Bakanlığı'nın uluslararası istinabeye dair bir cevap vermediğini belirtti. Sanık Hamit Yıldırım hakkında adli kontrol tedbirinin devam ettiğini ifade eden mahkeme başkanı, Sanık Abdülkadir Aygan (Aziz Turan) için yurt dışı istinabe yazısına Adalet Bakanlığı'ndan halen bir cevabın gelmediğini ifade etti. Mahkeme başkanı, sanıklar Abdülkadir Aygan, Mahmut Yıldırım, Muhsin Gül ve Mehmet Zahit Karadeniz'in yakalama emri hakkında Adalet Bakanlığı'na yazılan yazılara cevap verilmediğini kaydetti.

Mahkeme başkanı, HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu'nun, bakanlığın yanıtlaması için Meslis'e sunduğu soru önergesine ilişkin mahkemenin talep üzerine Adalet Bakanlığı'na bilgi verdiğini söyledi.

İHD adına Avukat Günizi Satar ve Van Baro Başkanı Avukat Zülküf Uçar da baro adına davaya katılma talebinde bulundu. Sanık avukatları ve iddia makamı, davaya katılma taleplerinin reddedilmesini istedi. Katılma talebine dair ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, "doğrudan zararı olmadığı" gerekçesiyle İHD ve Van Barosu'nun talebini reddetti.

Ardından Anter'in oğlu Dicle Anter söz aldı. Zaman aşımına kısa bir sürenin kaldığını vurgulayan Anter, sanık Abdülkadir Aygan'ın savunma tespiti işleminin bir an önce tamamlanmasını istedi.

Anter ailesi avukatı Nuray Özdoğan da, zaman aşımının dolmasına kısa bir süre kaldığına dikkati çekti. Adalet Bakanlığı'nın kovuşturma ve soruşturma sürecinde dosyanın ilerlemesini engelleyen bir konumunda kaldığını ifade eden Özdoğan, "Kararlarınızı etkisiz hale getiren de bakanlık. Abdulkadir Aygan'ın ifadesinin alınmasını engelleyen de bakanlık. Bakanlık, dosyanın zaman aşımına uğraması için bir çabası var ne yazık ki. Yurt dışı istinabelerimizin sonuçlanacağına inanmıyoruz. Ama bakanlığın ya da devlet içerisindeki birilerinin bu dosyanın zaman aşımına uğraması beklentisi var. Biz burada JİTEM'in işlediği bir suçu yargılıyoruz. JİTEM tarafından işlenen suçlar açısından TCK 77 gereği JİTEM örgütünün işlediği suçlar birlikte değerlendirildiğinde sistematik, suçların işlendiği kişiler Kürt vatandaşlar ve siyasi saikle işlenmiş suçlar. Bu suçlar tam da TCK 77'de tanımlanan suçlar. Dolaysıyla bu dosyada zaman aşımı işleminin uygulanmayacağı kanaatindeyiz" diye belirtti.

Ağır insan hakları ihlalinde etkin bir soruşturma yapılmadığına dikkat çeken Özdoğan, "Özellikle JİTEM örgütünün işlediği suçlarda zaman aşımı uygulanıyor. Türkiye'de bir cezasızlık durumu söz konusu. Kamu makamlarının bu dosyada delillerin mahkemeye ulaşmaması için özel bir çabası var. Adalet Bakanlığı'nda sanığın ifadesinin dosyaya gelmesini engelleyen bir kurum. Dolayısıyla sizin bu dosyaya devam ettirmeniz, zamanaşımını gündeminizden çıkarmanız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Sanık Hamit Yıldırım'ın avukatı müvekkilinin adli kontrol tedbirinin kaldırılması talebinde bulundu. İddia makamı, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını isterken, Av. Nuray Özdoğan, talebi tanımadıklarını ifade etti. Özdoğan, zorunlu hallerde uzatılmasına dair sürenin henüz dolmadığını aktararak, "Sanıkların ifadelerinin alınmamasından dolayı dosya uzadı. Bu sanığın adli kontrol tedbiri de kaldırılsa bir daha ona da ulaşamayız. Bu sanık hakkında halen tutuklanma gerekçeleri devam etmektedir, bu nedenle zorunlu yasal süreden tedbirin kaldırılmasını kabul etmiyoruz. Sanığın Türkiye'de olması lazım. Yurt dışı yasağını kaldırdığınız takdirde yargılamadan kaçma ihtimali var ve bir daha ulaşamayız" şeklinde konuştu.

Ardından ara kararını açıklayan mahkeme, "Abdülkadir Aygan savunmasının alınmasına dair Adalet Bakanlığına yazı yazılmasına, sanık  Cemil Işık'ın öldürülmesine dair yurt dışıyla temas sağlanması için Adalet Bakanlığı'na yazılan yazının cevabın beklenmesine, sanık Hamit Yıldırım hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılması hususundaki taleplerin reddine karar vererek duruşmayı 20 Haziran'a erteledi.

Duruşmanın ardından adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada konuşan Avukat Nuran Özdoğan, "Mahkeme hala, Adalet Bakanlığı'ndan sanık Abldülkadir Aygan'ın ifadesinin alınmasını bekliyor. Hala asli sanıklardan biri ve en çok beyanı olanın savunması alınmadı" dedi.

Özdoğan konuştuğu sırada açıklamaya polis müdahale etti. Adliye önünde açıklama yapılmasına izin verilmeyeceklerini belirten polis, milletvekillerinin ayrı bir şekilde açıklama yapabileceğini söyledi. Milletvekili Mahmut Toğrul, polise, "Ben halkın temsiliyim, neden ayrı bir şekilde açıklama yapayım" diyerek karşı çıktı. Anter'in oğlu Dicle Anter de, polislerin açıklama yapılmasına izin verilmemesine tepki gösterdi. Gazetecileri alandan uzaklaştırmak isteyen polis, açıklamayı engellemeye çalıştı. Ardından duruşmayı takip eden avukat, milletvekilleri ve Dicle Anter'in de aralarında bulunduğu grup adliye binasının önünden ayrıldı.