İzmir'deki Adalet Nöbeti 25. gününde
Tutsak yakınlarının İzmir Barosu'nda sürdürdüğü "Adalet Nöbeti" 25. gününe girerken, nöbeti ziyaret eden Aysel Tuğluk ve Hasta Mahpuslara Özgürlük Platformu üyeleri hak gasplarına karşı birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yaptı.
Hasta tutsakların serbest bırakılması ve hapishanelerdeki tecride karşı tutsak yakınlarının İzmir Barosu'nda başlattığı "Adalet Nöbeti" 25. gününde devam etti. Aysel Tuğluk ve Hasta Mahpuslara Özgürlük Platformu üyelerinin ziyaret ettiği nöbet eyleminde "Hasta tutsaklara özgürlük" ve "Tecrit insanlık suçudur" dövizleri taşındı.
Platform üyesi Ebru Dinçer, zulüm ve adaletsizliğe karşı verilen mücadelelerin ortaklaştırılmasının önemine dikkat çekti. AKP iktidarının hasta tutsakları tahliye etmeyerek insanlık suçu işlediğini belirten Dinçer, tutsakların tahliye edilmemesinin siyasi bir karar olduğunu belirtti. Dinçer, "Aysel Tuğluk ile beraber tüm hasta mahpusların bir an önce tahliye edilmesi için mücadele ediyoruz. Daha fazla ölüm olmadan tüm tutukluların tahliye edilmelerini istiyoruz" dedi.
Platform üyesi Bahri Akkan da dayanışmanın büyütülmesi gerektiğine vurgu yaparak, "İşimiz kolay değil. Ama karşımızda eli kanlı katiller ordusu olduğunu bilerek, geri adım atmadan birlikte yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
Platform üyesi Neslihan Eyigün ise şunları söyledi: "Umarım tarihte yaşanan korkunç örnekleri tekrar yaşamayız. Yıllar sonra çocuklarımıza "Kulaklar sağır, gözler görmüyor, vicdanlar sızlamıyordu' demek zorunda kalmayız. Umarım sonuç alana kadar dayanabiliriz ve bu düzen değişir."
Tekirdağ F2 Hapishanesi'nde tutsak olan Medet Kaymaz'ın annesi Medine Kaymaz da infazı biten tutsakların pişmanlık dayatmasını reddettikleri için salınmadıklarını aktardı. Kaymaz, "Devlet hem Türk'e hem Kürt'e düşmanlığı bırakmalıdır. Biz kimseye düşmanlık yapmıyoruz ama Türk devleti Kürtçeyi bile yasaklayarak Allah'tan üstün olmaya çalışıyor" diye konuştu.