2 Mayıs 2024 Perşembe

İzmir'de Yusuf Akbaba'nın sağlık durumuna dikkat çekildi

Ağır hasta tutsak Yusuf Akbaba'nın durumuna dikkat çeken İHD İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, Akbaba'nın başına gelebilecek her türlü olumsuzluktan yetkililerin sorumlu olduğunu kaydetti. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, İHD'nin ağır hasta tutsak listesinde yer alan Yusuf Akbaba'nın sağlık durumuna dikkat çekti. 

Konak Eski Sümerbank önünde yapılan eylemde, "Susma, suça ortak olma, ölüyorlar" ve "Mahpuslar ölüyor" yazılı pankartlar açıldı. Geçen hafta 70 yaşındaki kan kanseri ve böbrek yetmezliğinin yanı sıra çok sayıda hastalığı bulunan ve haftanın 5 günü hastaneye götürülen ağır hasta tutuklu Mehmet Ali Çelebi'nin 6 aylığına infaz ertelemesi ile tahliye edildiği hatırlatıldı. 1 Eylül'de Çelebi'nin yoğun bakıma alındığı ve kanserin tüm vücuda yayıldığı aktarılan eylemde, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e, ağır hasta tutsakların gecikmeden derhal serbest bırakılması çağrısı yapıldı. 

Bu haftanın basın metnini İHD İzmir Şube Sekreteri Ali Aydın okudu. 56 yaşındaki Yusuf Akbaba'nın müebbet hükümlüsü olduğunu hatırlatan Aydın, pek çok hastanede kaldıktan sonra şu anda Denizli T Tipi Hapishanesi'nde tek kişilik hücrede tutulduğunu söyledi. 

28 yıldır hapishanede olan Akbaba'nın 2005 yılındaki Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nden verilen raporun ardından 2016 yılındaki ATK'de verilen raporda tespit edilen; şeker hastalığına bağlı şekerinin çok yüksek seyretmesi, el ve ayaklarda eldiven çorap tarzı duyu kaybının olması, göz dibinde hasara yol açmış olması, diyabet hastalığının agresif seyrettiğini gösterdiğini söyleyen Aydın, "Bundan sonraki süreçte, kişiye ait sağlık bilgisi bulunmamakta ancak ailesinden alınan bilgilerden kişinin görmekte zorlandığı, ayaklarında yaralar olduğu öğrenilmiştir. Klasik tıbbi bilgilerle bilinmektedir ki şeker hastalığı, el ve ayaklarda duyu ve his kaybına bağlı olarak, özellikle ayaklarda yara oluşumuna neden olmaktadır. Bu yara oluşumları özenle tedavi edilmemeleri durumunda kan şekerinin daha da yükselmesine sebebiyet vermekte, kan şekeri yükseldiğinde de yara iyileşme süreci uzamakta hatta imkânsız hale gelmektedir" dedi. 

Ayaklarda çıkan bu yaraların gerekli tedaviler yapılmadığı zaman ayak parmaklarından başlayarak ayakların kesilmesine kadar gidebildiğine dikkat çeken Aydın, şöyle devam etti: "Gözdeki görme kaybı da diyabete bağlı retinapati diye tanımlanan şey olduğundan gerekli tedavi yapılmaması durumunda tam körlüğe kadar gidebilir. Daha önemlisi diyabet hastalarında sadece ayaklarda ve ellerde duyu kaybı, gözlerde hasar olmaz, aynı zamanda iç organlarda da hasar olur. En riskli olarak tanımlanan da böbreklerde yetmezliğe neden olmasıdır. Böbrek yetmezliği durumunda kişinin diyaliz ihtiyacı ortaya çıkar.

Akbaba'nın ailesinden, Akbaba'nın raporlarının ve ilaçlarının verilmediği, diyet yemeği verilmesi gerekirken verilmediği, artık yürüyemez hale geldiği, göz ameliyatı olması gerektiği bilgisi edinilmiştir. Akbaba, sıkıntılı bir süreç yaşamaktadır. Denetimli serbestlik hakkı gelmiş olmasına rağmen çeşitli gerekçelerle bırakılmamaktadır. Hastalığı göz önüne alınarak infaz ertelenmesi ile ailesinin yanında ya da bakım göreceği bir yerde, sağlık koşulları uygun olan, her zaman bir hastaneye ulaşacağı yerde olmalıdır."

Aydın, Akbaba'nın başına gelebilecek bütün olumsuzluklardan yetkililerin sorumlu olduğunu söyledi ve tüm hasta tutsakların durumunu yakından  takip edeceklerini kaydetti.