İzmir'de karakola silahlı saldırıya ilişkin DAİŞ'liler gözaltına alındı
İzmir'de Salih İşgören Karakoluna yönelik gerçekleştirilen ve 3 polisin öldüğü silahlı saldırıya ilişkin soruşturma kapsamında DAİŞ'li iki isim gözaltına alınırken, DAİŞ'in Türkiye emirlerinden İlyas Aydın hakkında da gözaltı kararı çıkarıldı.
İzmir'in Balçova ilçesindeki Salih İşgören Karakoluna yönelik silahlı saldırıya ilişkin soruşturma kapsamında iki kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan isimlerden biri gerici faşist DAİŞ çetesiyle ilişkili Tevhid ve Sünnet cemaatinin lideri olan kamuoyunda "Ebu Hanzala" adıyla bilinen Halis Bayancuk, diğeri ise "Ebu Haris" kod adlı Haris Karadağ.
Soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarılan DAİŞ çetesinin Türkiye emirlerinden olan "Ebu Ubeyde" kod isimli İlyas Aydın'ın ise yurt dışında olduğu belirtildi.
EL KAİDE BAĞLANTISI NEDENİYLE TUTUKLANDI
Bayancuk, 2008'de El Kaide bağlantısı nedeniyle tutuklandı, 2010'da İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkemenin kararının ardından Bayancuk, kararı temyize gönderdi. Yargıtay 16. Ağır Ceza Dairesi, 2017 tarihli kararıyla yerel mahkeme hükmünü Bayancuk aleyhinde bozdu.
Bozma kararı ardından dosya Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesince görülmeye devam etti. Bu mahkemede yargılama sürerken Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi de Bayancuk'a DAİŞ kapsamında "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yargıtay 5. Ceza Dairesi iki dosyayı birleştirdi ve söz konusu ceza onandı. Bayancuk, hakkında verilen cezalara rağmen 2021 yılında Yargıtay'ın "kaçma şüphesi bulunmadığı" kararıyla tahliye edildi.
MİT VE DAİŞ'İN İLİŞKİLERİNİ ANLATTI
DAİŞ'li İlyas Aydın, QSD tarafından Dêrazor'da esir alındığı dönemde Türk devleti ile DAİŞ arasındaki ilişkiye dair itiraflarda bulunmuştu. Aydın, örgütün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile toplantılar yaptığını; Suruç ve 10 Ekim Ankara Gar katliamlarının konuşulduğunu, iki Türk askerinin yakılmasının engellenmesine karşılık DAİŞ'li tutukluların bırakılmasına dair pazarlık yapıldığını ve DAİŞ'in Cerablus'a kadar çekilmesi konusunda MİT ile anlaşma sağlanmaya çalışıldığını söylemişti. İlk toplantı esnasında 10 Ekim Ankara Gar katliamı gerçekleşmiş, bu toplantılar sonucunda anlaşma sağlanmayınca iki Türk askeri önce esir alınmış, ardından da yakılarak infaz edildi. Aydın, bu infazların azmettiricisi olduğunu itiraf etmişti.
AYDIN HÜKÜMETİN DAİŞ'E YARDIM ETTİĞİNİ AÇIKLAMIŞTI
DAİŞ'le ilişkili Mektebil Türki (Türkiye Masası) adında bir ekip olduğunu, MİT'in bu örgütten haberdar olduğunu aktaran Aydın, "Bütün patlayıcılar, kimyasal maddeler, yaralıların tedavisi başta olmak üzere her şeyi Türkiye kapısı üzerinden yapıyoruz" ifadeleriyle o dönem hükümetin DAİŞ'e yardım ettiği ve işlediği suçlara göz yumduğunu doğrulamıştı. Aydın ayrıca, 2015'deki müzakere sürecinin sona ermesi için hükümetin kanlı eylemlere, intihar saldırılarına göz yumduğunu da söylemişti.