22 Ekim 2025 Çarşamba

İzmir'de 'barış' yürüyüşüne ırkçı saldırı tehdidi

"Barış için buluşuyoruz" şiarıyla yürüyüş yapmak isteyen Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu, ırkçı bir grubun saldırı tehdidi nedeniyle polis ablukasında açıklama yaptı. Açıklamada savaş politikalarına karşı barışı savunmaya devam edileceği söylendi. 

Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu, "Barış için buluşuyoruz" şiarıyla İzmir'de izban Karşıyaka durağı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş yapmak isteyen kitleye ırkçı grubun saldırı tehdidi üzerine, açıklama polis ablukasında gerçekleşti. "Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır" pankartının açıldığı açıklamada çok dilde "Barış" dövizleri taşındı. Sık sık "Bijî aşitî, yaşasın barış", "Faşizme karşı omuz omuza", "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Demokratik toplum, demokratik çözüm" sloganlarının atıldığı açıklamaya DEM Parti il ve ilçe örgütlerinin yanı sıra çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı. 

'SESSİZ KALAN TÜM GÜÇLER TARİH ÖNÜNDE HESAP VERECEK'
Basın metnini okuyan Zeliha Danyeli, savaşın olduğu coğrafyalarda insanlığın tüm kazanımlarının yok edildiğini söyleyerek, halklara tarifsiz acıların yaşatıldığını belirtti. Bölge halklarının kendi kaderlerini tayin edebilmesi gerektiğini kaydeden Danyeli, "Suriye'de demokrasi, barış, eşit yurttaşlık, laiklik, kadın ve çocuk hakları, ekoloji mücadelesi veren tüm toplumsal güçlerin reddini temsil eden bir rejimin uygulayıcısı olan HTŞ eliyle Alevilere, Dürzilere karşı gerçekleştirilen savaş suçlarına karşı da aynı kesimlerin ve ideolojik birliktelik yaşayanların ses çıkarmaması, katliamların kanıksanmasına ve duyarsızlaşmaya yol açmaktadır.  Şundan eminiz ki, bu kanlı rejime ve katliamlarına dolaylı dolaysız destek veren, sessiz kalan tüm güçler tarih önünde hesap verecektir" dedi.

'SAVAŞIN BEDELİNİ EZİLENLER ÖDÜYOR'
Meclis'te gündeme gelen tezkereye değinen Danyeli, "Biz Karşıyaka Emek ve Demokrasi bileşenleri olarak tezkerenin uzatılmamasını, Suriye yönetiminin ihtiyaçları değil Suriye'de yaşayan halkların ihtiyaçlarının gözetilmesi gerektiğini savunuyoruz. Savaşa karşı barış ve demokrasi taleplerinin yükseltildiği bugünlerde; geldiğimiz siyasi ve ekonomik zeminde ülkemizde, ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen savaş, şiddet odaklı bu politikalarda ısrarın bedelini emekçiler ve ezilenler olarak ülkenin yüzde 99'u ödemektedir" ifadelerini kullandı.

'KALICI BİR BARIŞ ŞEFFAF İLERLEMELİ'
Danyeli, şöyle devam etti: "Uzun bir süredir toplumun farklı kesimlerini dinleyen Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu beklentileri dikkate almalı, yeni yasama yılının açılması ile birlikte mecliste demokrasi ve barışa yönelik somut yasalar görüşülmeye başlanılmalıdır. Biz, kalıcı bir barışın halkların doğrudan katılımı ve sürecin sadece parlamentoya sıkıştırılmayan, demokratik kitle ve emek-meslek örgütlerinin de sözünü kurabildiği bir demokratik işleyişle; toplumla birlikte açık ve şeffaf şekilde paylaşılarak ilerlemesini önemsiyoruz."