19 Mayıs 2024 Pazar

İzmir'de Ayten Öztürk'ün dosyası paylaşıldı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi açıklama yapan İHD İzmir Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk'ün dosyasını kamuoyuyla paylaştı. Devlete çağrı yapılan açıklamada, cezasızlık politikasından vazgeçilmesi istendi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaşırken gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk'ün akıbetini sordu. 

Covid-19 salgınından kaynaklı online düzenlenen eylemin basın metnini İHD İzmir Şube Yöneticisi Cemile Karakaya okudu. Karakaya, "Fabrika işçisi 32 yaşındaki Ayten Öztürk'ü ölüme götüren süreç, Mayıs 1992'de Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Mustafa Sabri'nin odasında yapılan bir görüşme ile başladı. O tarihte Tunceli Alay Komutanı olan Albay Mustafa Sabri; Hıdır Öztürk'e,'üç kızını alıp makamıma gel' diye haber yolladı. Öztürk, kızlarına güzel giyinmelerini, komutanın karşısına çıkacaklarını söyledi. Görüşmeye gittiklerinde komutanın yanında sakallı, zayıf bir adam da vardı. Kendilerine 'Mahmut' diye tanıştırıldı" dedi. 

'BİR ARAZİDE YARI GÖMÜLÜ HALDE BULUNDU'
Alay komutanını görüşmeye çağırdı baba Hıdır Öztürk ve kızlarına tehditkar bir üslupla "nasihatlarda" bulunduğuna dikkat çeken Karakaya, "Sonrasında yine bir alt katta Öztürk ve üç kızına; kendilerine Mahmut diye tanıtılan kişi tarafından çeşitli sorular soruldu, adres ve kimlik tespiti yapıldı Öztürk ailesi, daha sonra komutanlıktan ayrıldı. Hıdır Öztürk, çok sonra, 'Mahmut' diye tanıştırılan, bütün bilgilerini alan kişinin, 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım olduğunu anlayacaktı. O buluşmadan kısa bir süre sonra Hemşire kız kardeşin aniden Kars'a tayini çıktı. Mühendis olan kız kardeş de Çankırı'da görevlendirilirdi. 27 Temmuz 1992 gecesi Ayten Öztürk, içinde dört kişinin bulunduğu beyaz renkli Renault marka arabayla kaçırıldı Babası ilk başta devlet görevlileri olduğuna inanmadı. Çalıştığı işyerinden birilerinin zorla evlenmek için kaçırdığını düşündü ama 11 gün sonra telefon geldi. Elazığ Asri Mezarlığı'na yakın bir arazide yarı gömülü halde bir kadın cesedi bulunmuştu" ifadelerini kullandı. 

'YEŞİL VE EKİBİ TARAFINDAN GÖTÜRÜLDÜ' İTİRAFI
Kızlarını teşhis için giden anne ve babanın Ayten'in kesilmiş burnu, kulakları ve dudakları ile kafa derisinin yarısının yüzülmüş gözlerinin oyulmuş halini gördüklerini aktaran Karakaya, şöyle devam etti: "Baba Hıdır Öztürk, 2006 yılında bir gazetede 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın resmini görür görmez tanıdı ve bu resimdeki kişinin, komutanlıkta karşılarında duran kişi olduğunu anladı. Ayten Öztürk'ün Yeşil ve ekibi tarafından kaçırıldığı, Diyarbakır'a götürüp sorgulandığı, gözleri çıkartılıp, derisi yüzülüp, öldürüldüğü ve gömüldüğünü anlatan tanıklar vardı. JİTEM komutanı Cem Ersever de öldürülmeden önce Öztürk'ü Yeşil'in kaçırdığını söylemiş ancak dikkate alınmamıştı. Yıllar sonra JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan da olayı doğruladı. 'Ben Ayten'i JİTEM binasında gözlerimle gördüm. Üç gün Diyarbakır'ın Şehitlik semtinde JİTEM'in kullandığı binada kaldı. Üç gün sonra yine bir öğle vakti Yeşil ve ekibi tarafından alınıp götürüldü' dedi.

'ANNE VE BABAYA TAZMİNAT ÖDENMESİNE KARAR VERİLDİ'
Baba Hıdır Öztürk ise o yıllarda, bu itiraflara rağmen olayın detaylı soruşturulmadığını gördü, diğer çocukları zarar görmesin diye sustu. 2011'de TBMM'de İnsan Hakları Komisyonu'na Baba Hıdır Öztürk de davet edildi. Baba, 'Ben gözleri çıkarılmış, kulakları kesilmiş, vücudu parçalanmış bir kızın babası olarak buradayım' dediğinde komisyonun bütün üyeleri sustu. Dönemin Komisyon Başkanı, bütün iddiaları dinleyip suç duyurusunda bulundu ve dosya yeniden açıldı. Tunceli ve Elazığ savcılıkları soruşturma başlattı. Dosya özel yetkili Malatya Savcılığı'na yollandı. Mahmut Yıldırım hakkında zaten verilmiş onlarca yakalama kararına ek olarak yeniden arama kararları çıkarıldı. O dönem jandarmada görevli bazı isimler, JİTEM'in bölgedeki yapısını ve kimlerden oluştuğunu tek tek anlattı ama Mahmut Yıldırım, yani 'Yeşil', yani 'Sakallı' bulunamadı. Anayasa Mahkemesi Ayten Öztürk olayında etkili soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle hak ihlali kararı verdi. Öztürk'ün anne ve babasına 50'şer bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. 

'CEZASIZLIK POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİN'
İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi olarak bir kere daha sesleniyoruz cezasızlık; yeni katliamları ve kayıpları beraberinde getirir, katilleri cesaretlendirir. Bu politikadan vazgeçin."