29 Mart 2024 Cuma

İşten atsanız da mecliste olacağız

KHK ile ihraç edilen ve 69 haftadır OHAL'e karşı eylem yaparken milletvekili adayı olan Sema Uçar, ?Bizi işten atsanız da yaşamdan uzaklaştırmaya çalışsanız da her yerde, okulda, alanlarda, işte, mecliste varız, var olacağız demek için aday oldum? diyor.
HDP İstanbul 1. bölge milletvekili adayı Sema Uçar, 24 Haziran'da halkların eşitlik ve özgürlük temelinde yeni bir yaşamı tercih etmesini istedi. 
 
Uçar, 24 Haziran seçimlerine dair ETHA'nın sorularını yanıtladı:
 
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
 
15 yıllık eğitim emekçisiyim. Bu sene 16. yıl olacaktı. 7 Şubat'ta çıkarılan KHK ile işimden atıldım. 69 haftadır alanlarda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz, OHAL ve KHK zulmünü anlatmaya çalışıyoruz. 
 
OHAL ve KHK'lar sadece işinden atılanları etkilemedi. Bir çok muhalif kurum, radyo ve televizyonlar kapatıldı, belediyelere kayyum atandı. Toplumun tüm kesimini direkt ya da dolaylı olarak etkiledi. En çok etkilediği alanlardan birisi eğitim oldu. Şimdi çocukların önüne özel okul ve ya da imam hatip seçenekleri sunuluyor. Okullarda baskılar arttı. OHAL'in kadınlara yönelik özel bir yanı olduğunu düşünüyorum, işten atılmalarla kadınları sosyal hayattan çekip alma eve kapatma politikası izleniyor. Adaylığımı da aslında buradan değerlendiriyorum. Bizi işten atsanız da yaşamdan uzaklaştırmaya çalışsanız da her yerde, okulda, alanlarda, işte, mecliste varız, var olacağız demek için aday oldum. 
 
Nasıl tepkiler alıyorsunuz, özellikle öğrencilerinizden, velilerden?
 
Öğrencilerim, velilerim ihraç edildiğim zaman binlerce imza topladılar ve çok da umutlulardı. Kısa sürede olumlu bir sonuç alacaklarını düşünüyorlardı. İlçe milli eğitim, il milli eğitim ve hatta Bakanlığa gönderdiler imzaları. Bir sonuç alamadıklarında çok üzüldüler. Onların desteği her zaman oldu. Alanda çok fazla ziyarete geldiler. Her Cuma Kartal'daki alana geliyorlardı, hiç yalnız bırakmadılar beni. 16 Nisan referandumu öncesinde, seçimden önceki son cuma günü yine veliler desteğe gelmişti. Bir velim akşam mesaj attı ve 'ben evet verecektim ama size uygulanan adaletsizliğe tanık oldum ve bu nedenle hayır oyu kullancağız' dedi. Beni çok etkilemişti. Bir emekçi mahallesi olan Gülsuyu mahallesinde çalışıyordum. Her anlayıştan velilerim vardı ama hepsi destek oldu, sahiplendi. Karne günü öğrencilerim sürpriz yaptı. Mezun oldular bu sene. Okulda mezuniyet töreni yaptılar, sonra kıyafetlerini tekrar kiralamışlar bir yerde buluştuk ve beni kepleriyle karşıladılar. 24 Haziran'da da beni desteklediklerini belirttiler. 
 
24 Haziran'da kadınlar için ne belirleyici olacak?
 
Kadın olarak yaşadığınız çelişkileri sorguluyorsunuz ve bireysel tepkiler veriyorsunuz. Bireysel tepkilerin karşılığı var ama toplumsal karşılığının olabilmesi için o itiraz edişin, başkaldırmanın örgütlü bir mücadeleden geçmesi gerekiyor. Ben kendi adıma onu fark ettiğim andan itibaren kadın özgürlük mücadelesi içerisinde yer aldım. Yaklaşık 10 yıldır sendikal mücadele içerisindeyim. Orada da gördüğüm toplumsal eşitsizliğe itirazlarım oldu. Bu örgütlü bir güce döndüğü zaman toplumsal karşılık buluyor. HDP de var olan mevcut partiler içinde gerek programıyla gerek adaylarıyla -tam istediğimiz eşit temsiliyet olmasa da- kadın özgürlük mücadelesinde bir iddiası var. Kadınların eşit temsiliyetine önem veriyor. 
 
OHAL sürecinde kadınlar çok özel hedef alındı... 
 
Kadınlara hakları kendiliğinden verilmedi. Hepsinin temelinde bir mücadele altyapısı var, mücadele sonucunda elde edilmiştir. OHAL'den önce de kadınlar için parlak bir tablo yoktu. Kadın cinayetleri, taciz, tecavüz... İktidar OHAL'den önce de kadına yönelik olumsuz bir politika güdüyordu. Bu OHAL ile daha keyfi bir hale geldi. Haklarımızı OHAL maskesiyle geri almak istiyor. Kadınların kaybettiği hakları da mücadele ederek geri alacağını düşünüyorum. 
 
Eğitim yap-poz tahtasına dönmüş durumda. Seçilmeniz durumunda eğitim politikalarınız neler olacak? 
 
Yap-boz tahtasına dönmesi iki kavramın birbirine karıştırılmasından kaynaklıdır. eğitim politikası ve politik eğitim. Her gelen kendi politikasını inşa etmeye çalıştığı için yap-boz tahtasına döndü. Bunun bedelini de çocuklar ödüyor. HDP olarak nasıl bir eğitim politikamız var? Her çocuğun ilgi ve yetenekleri doğrultusunda asla dayatmadan, zorlamadan, rekabetçi bir anlayış olmadan, eleme usulunün olmadığı, eşit parasız demokratik anadilinde bir eğitim politikamız var. 
 
AKP iktidarının okullarda Malayca ve Endonezce öğretecek olmasına ne diyorsunuz?
 
Bu tamamen politik bir tutum. Mevcut iktidarın asimilasyon politikalarının yansıması olarak düşünüyorum. Bu topraklarda yaşayan halkların dillerinde değil de başka dillerde eğitim yapılması asimilasyon politikasının parçasıdır. 
 
Son olarak seçmenlere ne söylemek isterseniz?
 
Yaklaşık 2 yıldır OHAL süreci var. 120 bin insan bir gecede işinden atıldı, tüm sosyal haklarından mahrum bırakıldı. Mevcut iktidar devam ettiği müddetçe bunların süreceğini görebiliyoruz. Tekrar iktidar olduğunda bu koşulların daha da ağırlaşarak devam edeceğini düşünüyorum. 50'den fazla KHK intiharı var. Şöyle bir seçenek var ya ağırlaşarak devam edecek ya da eşitlik ve özgürlük temelinde yeni bir yaşamı tercih edecekler.