2 Mayıs 2024 Perşembe

İstanbul Tabip Odası: Aşılamayı hızlandırın, ölümleri durdurun

Artan koronavirüs vakaları ile dördüncü pike yaklaşıldığı ve aşılamadaki yavaşlığa ilişkin açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, "Aşılamayı hızlandırın, ölümleri durdurun" çağrısı yaptı.

İstanbul Tabip Odası, artan koronavirüs vakaları ile dördüncü pike yaklaşıldığı ve aşılamadaki yavaşlığa ilişkin Oda binasında basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu katıldı.

Basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, siyasi iktidarın sahte umutlar dağıtıp asılsız "başarı hikayesi" yazmaya çalışsa da ölümler altı haftadır sürekli olarak arttığı, günlük iki yüzün üzerine çıktığına dikkat çekti. Toplam can kaybının 54 bin 765 olduğu, aktif vaka sayısı 455 bini geçtiğini ifade eden Ömeroğlu, Ağustos ayının ilk üç haftasında 2 bin 955 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. 16-22 Ağustos arasında haftalık toplam ölüm bir önceki haftaya göre yüzde 43 arttığına dikkat çeken Ömeroğlu, bin 374 kişinin daha hayatını kaybettiğini belirtti.

Vaka sayıları plato çizse de ölüm sayıları dördüncü pike gittiğine dikkat çeken Ömeroğlu, "Salgın durdurulamıyor; aksine bir kez daha yükseliyor. Ve bütün bunlar aşı tedarikinde sorun olmadığının söylendiği zamanlarda oluyor. Okulların açılmasına da sadece altı gün kaldı. Salgının başında üç, beş maskeyi dağıtmayı beceremeyenler şimdilerde aşı işini de tam bir karmaşaya döndürdüler. Baştan beri izlenen eksik, yanlış, tutarsız politikaların; 'Çarklar dönecek, üretim sürecek!' baskısının; 1 Temmuz’daki kontrolsüz 'açılma'nın, 'aşı karmaşası'nın bedelini bir kez daha insanlarımız canlarıyla ödüyor" dedi.

“Yerli ve milli” aşıya kadar “Ölen ölür, kalan kalır!” politikasından vazgeçilmesini söyleyen Ömeroğlu, salgının başından bu yana yapılan yaygın test, etkili filyasyon, karantina, izolasyon ve diğer önermelere ilaveten bugün acilen alınması gereken diğer tedbirleri sıraladı.

AŞILAMA HIZLA YAYGINLAŞTIRILMALI
Aşılamada sürecin başından bu yana yapılan yanlışlar nedeniyle toplumun önemli bir bölümü hala aşıyla buluşamadığını belirten Ömeroğlu, "Nitekim, 13 Ocak’ta aşılama çalışmalarının başlamasından bu yana yedi ayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen iki doz aşı yapılanların oranı hala yüzde 56,55 düzeyindedir. Uzunca bir süre yeterli aşı tedarik edilememiş olması, Sağlık Bakanı’nın aşı türleri konusunda yaptığı kafa karıştırıcı açıklamalar ve toplumun küçük bir bölümünde var olan aşı karşıtlığı buna katkı yapmışsa da esas sorun bu değildir. Yeterli aşının tedarik edildiği koşulda aşıyı toplumla buluşturmak ancak tüm boyutları ile tasarlanmış bir aşı kampanyası ile mümkündür. Aşılamada gecikilen her gün vakalarda yeni artışlara ve yeni ölümlere yol açmaktadır. Aşı çalışmaları hızlandırılmalı, 12 yaş üzeri bütün nüfus bir an önce aşılanmalıdır" dedi.

HENÜZ AŞI OLMAYANLARA BİRE BİR ULAŞILMALIDIR
Aşılamadaki karmaşa ve gecikme esas olarak organizasyon bozukluğundan kaynaklandığını söyleyen Ömeroğlu, devletin aşılanmayan kişileri bizatihi bulup aşılamak yerine halkın akıllı telefonlarına girip, internete bağlanıp, e-nabızdan randevu almayı başarıp aşı olmasını beklediğini, olmayınca da kabahati halka yıktığını kaydetti. Ömeroğlu, "Oysa tıpkı geçmişte köy köy, mezra mezra dolaşıp aşı yapan sağlık ocakları döneminde, bugünkü aile hekimliğinde çocukluk çağı aşı takiplerinde olduğu gibi henüz aşısını yaptırmamış bütün yurttaşlara bire bir takiple ulaşılmalı ve aşı olmaları sağlanmalıdır" ifadelerini kullandı.

AŞILANMA BİREYSEL TERCİH DEĞİL TOPLUMSAL SORUMLULUKTUR
Ömeroğlu, "Salgın hastalıklar döneminde aşı olmak; Cumhurbaşkanı’nın, Sağlık Bakanı’nın söylediklerinin aksine bireysel tercihe bırakılamaz. Bu dönemlerde aşı olmak toplumsal bir sorumluluk, toplumsal dayanışmanın getirdiği bir yükümlülüktür. Salgına karşı ortak şiarımız 'Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için' olmalıdır. Başta eğitim, sağlık, gıda, ulaştırma, taşıma olmak üzere bütün sektörlerdeki çalışanların bir an önce aşılanması sağlanmalıdır" diye konuştu.

AŞISIZLARA KAMUSAL ALANDA KISITLAMALAR GETİRİLMELİDİR
Salgınlarda gerekli koruyucu tedbirleri almayan, aşı olmayan bir kişi sadece kendisinin değil, ailesinin, çevresinin, toplumun da sağlığını ve hayatını tehlikeye attığını vurgulayan Ömeroğlu, "Devlet aşıyı etkin biçimde toplumla buluşturduktan sonra hala aşı yaptırmayanların toplum sağlığını tehlikeye atma hakları yoktur. Sadece okullarda, şehirlerarası seyahatlerde, konser, vb etkinliklerde değil; insanların toplu halde bulunduğu bütün ortamlarda aşısız insanların bulunması kısıtlanmalıdır" diye kaydetti.

OKULLARIN AÇILMASI VE EĞİTİMİN SÜRÜDÜRÜLMESİ İÇİN BÜTÜN TEDBİRLER EKSİKSİZ ALINMALIDIR
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu, "Yüz yüze eğitimin yapılamaması çocuklarımıza telafisi imkânsız zararlar vermektedir. Okulların açılması ve eğitimin sürdürülebilmesi için başta maske, dezenfektan, sıvı sabun, kağıt havlu olmak üzere kişisel hijyen malzemelerinin ücretsiz ve yeterli miktarda temin edilmesi; sınıflardaki öğrenci sayısının azaltılması, sınıfların uygun şekilde havalandırılmasının sağlanması olmak üzere bütün tedbirler eksiksiz olarak alınmalıdır. Aksi durumda tek bir çocuğumuzun bile yaşayacağı sağlık sorununun sorumlusu başta Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları olmak üzere siyasi iktidar olacaktır" diye belirtti.

Ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, "Tekrar kapanmanın olmaması için yaygın aşılamanın yapılması gerekiyor" dedi. Tüm halkın aşılanması için demokratik kitle örgütleri ve devletin ele ele vermesi gerektiğini söyleyen Saip, tabip odaları ile yerel yönetimlerin yaygın aşılama için çalışma yürüteceklerini ifade etti.