9 Mayıs 2024 Perşembe

İşkencede katledilişin kanıtı için rüşvet istediler

643. hafta eylemlerini düzenleyen İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları '94 yılında kaybedilen Turgut Yenisoy'un akıbetini sordu. Kayıp yakınları failler yargı önüne çıkarılıp, cezalandırılana kadar mücadele edeceklerini söyledi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla 643. eylemlerini yaptı. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde 4 Ekim 1994 yılında kaybedilen Turgut Yenisoy'un akıbeti soruldu.

Yenisoy'un kaybediliş hikayesini anlatan, İHD Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Sıla Demir, Bismil'de geçimini bakkal dükkanıyla sağlayan 6 çocuk babası Yenisoy'un, 1992'de kimliği belirsiz kişilerin saldırısı sonucu bakkalının yakıldığını hatırlattı. Demir, Yenisoy'un dükkanını yakanların kolluk güçleri olduğu iddiasında bulunduğu için gözaltına alındığını aktardı. Yenisoy'un gözaltında işkenceye maruz kaldığını belirten Demir, olaydan sonra da Yenisoy'un evine sık sık asker baskını olduğunu ve ajanlık dayatmasına maruz kaldığını söyledi.

'BEYAZ TOROS'A BİNDİRİLEREK GÖTÜRÜLDÜLER'
Demir, ajanlık dayatmalarını reddettiği için ölüm tehditleri alan Yenisoy'un 4 Ekim 1994 tarihinde 22.30 sularında evlerine gelen Bismil Komando Alayında görevli Ahmet, Recep ve Süleyman isimli uzman çavuşlar tarafından beyaz renkli Toros marka bir araca bindirilerek götürüldüğünü söyledi. Yenisoy'un gözaltı sırasında kıyafetlerini giymesine izin verilmediğini ve annesi Nezrife Yenisoy'un da o sırada askerler tarafından darp edildiğine değinen Demir, "Karakola götürülerek ifadesinin alınacağı belirtilen Yenisoy, evlerinin yakınında bulunan Bismil E Tipi Cezaevi'ne doğru götürülür. Yenisoy'un içerisinde yer aldığı aracın gittiği yönü takip eden aile fertleri, cezaevi önünde duran aracın daha sonra hareketlenip başka bir yöne gittiğini görürler" diye belirtti.

Anne Yenisoy'un, olay gününün sabahında Bismil Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduğunu belirten Demir, daha sonrasında ise Bismil Emniyet Müdürlüğü, Bismil Komando Tugayı, Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı ve OHAL Bölge Valiliği'ne başvurmasına rağmen "Oğlun gözaltında değil" yanıtını aldığını aktardı.

'BİR UZMAN ÇAVUŞ KARDEŞİMİN İŞKENCEDE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ'
Yenisoy'un Diyarbakır Alay Komutanlığı'nda yoğun işkence gördüğünü belirten Demir, ablası Şermin Uzalp'ın şu sözlerini aktardı: "Ahmet ve Recep adındaki uzman çavuşlar tarafından sürekli ajanlık teklif ediliyordu. Kardeşim bunu kabul etmeyince ölümle tehdit ettiler. Kardeşimin Bismil'den çıkmasına izin vermiyorlardı. Hatta her gece iş yerinden çıktıktan sonra karakola giderek imza atmasını istiyorlardı. Özellikle Recep ve Ahmet adlı uzman çavuşlar, Turgut'u sık sık tehdit ediyor, dövüyor ve gözaltına alıyorlardı. En son dükkanını da yaktılar. Bismil Alay Komutanlığı'nda görev yapan bir uzman çavuş bana kardeşimin işkencede öldürüldüğünü söyledi. Bunun kanıtlanmasını istedim, ancak benden altından kalkamayacağım rüşvetler istedi."

Yetkili kurumlara başvuruda bulanan aile fertlerinin, bu girişimlerden hiçbir sonuç alamadığına değinen Demir, Yenisoy'un gözaltına alındığı tarihten bu yana haber alınamadığını ve akıbetinin meçhul olduğunu söyledi.

'FAİLLER YARGI ÖNÜNE ÇIKARILSIN'
31 Mart 2009 tarihinden bu yana her hafta eylemlerini sürdürdüklerini belirten Demir, Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleşen oturma eylemlerinin 1 Eylül 2018 tarihinden bu yana Diyarbakır Valiliği tarafından alınan kararla yasaklandığını hatırlattı. Demir, şöyle devam etti: "Kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılmasını ve faillerinin yargı önüne çıkarılana cezalandırılmasını talep ediyoruz. 90'lı yıllarda yaygın bir hal alan ve insanlığa karşı işlenmiş bir suç olan gözaltında zorla kaybetme olaylarının bir 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu' kurularak aydınlatılmasını, bu vesileyle adaletin tesis edilmesini istiyoruz."