3 Mayıs 2024 Cuma

İSİG Meclisi: Çocuk işçilik yasaklansın

Çocuk işçiliğine ve iş cinayetlerine karşı eyleme geçen İSİG Meclisi, çocuk işçiliğin yasaklanması, eğitime verilen bütçenin artırılması, MESEM projesine son verilmesini istedi. İSİG Meclisi ayrıca, çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs'ta tüm ülkede alanlarda, İstanbul'da Taksim Meydanı'nda olma çağrısı yaptı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, çocuk işçiliğine, genç işçilerin güvencesiz çalıştırılmasına ve iş cinayetlerine karşı Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde bir araya geldi. Emek Partisi (EMEP) milletvekili İskender Bayhan ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü, sendika temsilcisinin katıldığı eylemde, "Çocuk işçiliğine, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına, iş cinayetlerine hayır" pankartı açıldı.

2024 yılının ilk 4 ayı boyunca iş cinayetlerinde katledilen 18 çocuk işçinin isimleri ve nasıl hayatlarını kaybettikleri sıralanarak, buna dur demek için bir araya gelindiği vurgulandı.

BAYHAN: İŞÇİ VE EMEKÇİLER HESABINI SORACAK
EMEP milletvekili İskender Bayhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Az önce burada isimleri okunan 18 çocuk işçinin vebali senin omuzlarındadır. Bu ülkede yüz binlerce çocuk işçinin MESEM'lerde sömürülmesinin vebali senin omuzlarındadır. Sen büyük sermayenin en rafine temsilcilerinden birisin ve bu ülkenin işçileri, emekçileri senden bunun hesabını soracak" dedi.

ACAR: DEVLET ELİYLE ÇOCUK İŞÇİLİK YASALLAŞTIRILIYOR
Mücadeleci sendikalar adına söz alan DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar, "Kriz derinleştikçe orta vadeli planlar açıkladılar bize. Bizden zam istemeyin, kasa boş diyorlar. Ama her gün holdinglere, sermayedarlara, çocuk işçi çalıştıranlara, canını alanlara teşvik üstüne teşvik yağdırılıyor" ifadelerini kullandı.

Staj, çıraklık ve MESEM projesiyle, devlet eliyle çocuk işçiliğin yasallaştırıldığını ifade eden Acar, "İnşaat işçisinin, fabrika işçisinin ölümü ne kadar 'normal'se, fıtratında var diyorlarsa bugün çocuk işçiliği de 'yasal', 'normal', fıtratında var deniyor" dedi.

'ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE KARŞI 1 MAYIS'TA HERKES TAKSİM'E'
Acar, şöyle devam etti: "Mücadeleci sendikalar olarak çocuk işçiliğin mücadelesinin sınıf mücadelesinden ayrı olmadığına, birlikte mücadele ederken, örgütlenirken fabrikalarda hiç de istisna olmadıklarına, şimdi üye olmasalar bile bizimle alanlarda mücadele ettiklerine çokça tanık oluyoruz" diyen Acar, çocuk işçiliğin yasaklanması ve MESEM projesinin iptal edilmesi için mücadele çağrısı yaptı.

1 Mayıs'ta çocuk işçiliğine karşı herkesi Taksim'e çağıran Acar, "Çünkü hayatlarımız bize kurulan barikatların arkasında. MESEM kapsamındaki bütün öğrencileri, bütün genç işçileri, bütün kadınları, çocukları ve işçileri 1 Mayıs'ta bizimle birlikte dövüşmeye çağırıyoruz" dedi.

ERBEN: AKP İKTİDARINDA 925 ÇOCUK İŞÇİ KATLEDİLDİ
Basın açıklamasını okuyan TOMİS üyesi metal işçisi Nimet Erben, AKP iktidarının hayata geçirdiği politikaların her geçen gün daha fazla çocuğun işçileşmesini beraberinde getirdiğini söyledi. Diğer yanda çocuk işçiliğin görünmez kılınmaya çalışıldığına işaret eden Erben, AKP'li yıllarda en az 925 çocuk işçinin iş cinayetlerinde katledildiğini söyledi.

Erben, şöyle devam etti: "Çocuk işçiler tarım sektöründe ailesiyle birlikte mevsimlik olarak ücretli veya tarlasında çalışanlardır, çocuk işçiler haftanın bir günü okulda dört günü işyerinde olan MESEM adı altında çalışanlardır, çocuk işçiler kentlerin varoşlarında aile içi emek kapsamında ücretsiz çalışanlardır, çocuk işçiler iş öğrensin diye yaz tatilinde çalışanlardır, çocuk işçiler harçlığını kazansın diye tanıdığın yanına verilenlerdir. Ama çocuk işçiler sistematik olarak Türkiye kapitalizminin daha ilköğretim çağındayken bile acımasız üretim çarklarına soktuğu oyun alanlarından koparılan çocukluğunu, gençliğini ve sağlığını işyerlerinde bırakan bu ülkenin geleceğidir. Kesinlikle geçici bir olgu değil bilinçli sistematik bir ucuz emek sömürüsüdür."

'MESEM KAPSAMINDA 1.5 MİLYON ÖĞRENCİ VAR'
Çocuk emeğinin sömürüsünde kullanılan temel yasal modelin çıraklık olduğunu belirten Erben, MESEM projesinin "çıraklık eğitim merkezleri"nin devamı olduğunu söyledi. MESEM ile yapılanın ara eleman yetiştirmek ve ucuz emek gücü ihracı olduğunu vurgulayan Erben MESEM kapsamında yaklaşık 1.5 milyon öğrenci olduğunu kaydetti.

Tarım işçiliğinin çocuklar için en kötü çalışma biçimleri arasında yer aldığına işaret eden Erben, inşaat işçisi çocukların ise genelde ailenin diğer üyeleriyle birlikte çalıştığını kaydetti.

'ÇALIŞMA YAŞI 10'UN ALTINA DÜŞTÜ'
Tarımın ardından en fazla çocuğun çalıştırıldığı sektörün hizmet sektörü olduğunu belirten Erben, "Sokakta çalışan çocuklar genel olarak ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, araba camı silme, atık toplama gibi işlerde çalışırken, bu işler genel olarak kalabalık şehir merkezlerinde ve tehlikeli ortamlardadır. Çalışma yaşı 10'un altına düşmüştür. Dengeli ve yeterli beslenmeyen, bir kısmı ise geceyi sokakta veya çöplüklerde geçiren çocukların çalışmaları haftanın 7 günü ve günlük 14 saate varan çalışma saati bulabilmektedir" dedi.

'ÖRGÜTLENMEK, MÜCADELE ETMEK VE DİRENMEK GEREKİYOR'
Erben, şöyle devam etti: "Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında, var olmasının yegâne yolu ucuz işgücü ihracıdır. Bu noktada çocuk işçilik elzemdir. Çocuk işçiliğin ancak üretenlerin yönetmesi durumunda önlenebileceğinin bilinciyle: Çocuk işçilik yasaklanmalıdır. Eğitime verilen bütçe artırılmalı, MESEM uygulamasına son verilmeli, mesleki öğrenim çocuk ve gençlerin gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olmalıdır. Ancak bunları sistem içinde ifade etmek tek başına bir anlam ifade etmiyor. Örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmek gerekiyor."

İSİG Meclisi, son olarak çocuk işçiliğine karşı 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü'nde ülkenin dört bir yanında alanlarda, İstanbul'da ise Taksim Meydanı'nda olma çağrısı yaptı.

Eylem boyunca, "Sermayeye değil eğitime bütçe", "Çocuk işçilik yasaklansın", "MESEM'de vahşete, sömürüye son", "1 Mayıs'ta 1 Mayıs alanındayız", "MESEM'den ÇEDES'e sömürüye son" sloganları atıldı.