6 Mayıs 2024 Pazartesi

'Irkçı cinayet örtbas edilmeye çalışılıyor'

İHD ve ÖHP, Sakarya'da yaşanan, Kadir Sakçı'nın hayatını kaybettiği, oğlu Burhan Sakçı'nın ise yaralandığı nefret saldırına ilişkin hazırladığı gözlem raporunu açıkladı.
Sakarya'da yaşanan nefret saldırısında Kadir Sakçı'nın hayatını kaybetmesi ve oğlu Burhan Sakçı'nın ağır yaralanması üzerine aileyi ziyaret Gülistan Yarkın, Meral Çıldır ve Avukat Eren Keskin'den oluşan heyet olaya ilişkin rapor hazırladı.
 
Konuya ilişkin İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), İHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, ziyarete gittiklerinde Kadir Sakçı'nın oğlu Burhan Sakçı'nın ağır yaralı olduğunu ve yaşanılan saldırı sonrası oldukça tedirgin bir hali olduğunu gözlemlediklerini aktardı. Keskin, "Saldırıda yaralanan Burhan Sakçı konuşmaktan çekiniyordu. Bizimle Kadir Sakçı'nın abisi Fahrettin Sakçı muhattap oldu. Yaşam koşullarının ağırlaşması ile Muş'dan Adapazarı Hendek'e göç etmişler. Oturdukları mahalle ağırlıklı olarak Kürt nüfuslu bir mahalle" diye belirtti.
 
Keskin, "Yaşamını yitiren Kadir Sakçı ve oğlu, 16 Aralık günü saat 19.45 sıralarında evlerine dönmek üzereyken zanlı Hikmet Usta ile karşılaşıyorlar. Usta, Sakçı ve oğluna Suriyeli olup olmadıklarını soruyor. Kadir Sakçı'nın 'Suriyeli değiliz, Kürdüz' cevabı üzerine zanlı Usta, küfürler ederek hedef alıp 7 el ateş açıyor. Kadir Sakçı kalbinin alt tarafından aldığı yara sonucu hayatını kaybediyor, 16 yaşındaki oğlu ise belinin sağ tarafından giren kurşunun karnından çıkması sonucu yaralanıyor" diye belirtti.
 
Irkçı Hikmet Usta'nın olay esnasında yanında R.E. isimli bir kişi daha olduğunu aktaran Keskin, bu kişinin Usta'nın Bursa'ya kadar kaçmasına yardımcı olduğunu, Bursa'da birlikte yakalandıklarını fakat ardından bu kişinin serbest bırakıldığını söyledi.
 
Keskin, "Aile, Emniyet Müdürü, Kaymakam, Vali, Komutan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olmak üzere çeşitli devlet yetkilileri tarafından aranarak bunun ırkçı bir saldırı olmadığı, sıradan bir sarhoş cinayeti olduğunu söylüyorlar. Yine aynı devlet yetkilileri basına malzeme vermemeleri ve kendilerini reklam ettirmemeleri üzerinden aileye telkinde bulunuyorlar. Abi Fahretin Sakçı ise 'o halde neden öldürüldü abim' sorusunu soruyor" diye konuştu.
 
Keskin, ifade sırasında zanlı Hikmet Usta'nın ifadesinin başkaları tarafından düzenlendiğini düşündüklerini söyleyerek "Hikmet Usta şu şekilde ifade veriyor, 'Suriyeli misiniz' diye sorduğumda, 'Biz Kürdüz, Türkleri de hiç sevmeyiz' dediler; 'ben de çok sinirlendim ve ateş ettim.' Elbette bu bir yalan. Fahrettin Sakçı'nın da söylediğine göre, bu kişi böyle bir ifade veremez. Bu tamamen ceza indiriminden faydalanılmak için oluşturulmuş bir ifadedir" dedi.
 
Ailenin avukatlığının İHD ve ÖHP avukatlarınca yapılacağını belirten Keskin; "Olay komisyonumuz tarafından sonuna kadar takip edilecektir" diye açıkladı.
 
Basın toplantısında Özgür Hukukçular Platformu adına söz alan Avukat Veysi Eski, "Bizler, Özgürlükçü Hukukçular Platformu olarak 4 avukattan oluşan bir heyetle 26 Aralık 2018 tarihinde Sakarya'nın Hendek ilçesinde meydana gelen ve ırkçı bir nitelik taşıyan cinayet ve yaralama olayıyla ilgili olarak aileye hukuki destek sunmak üzere Hendek ilçesine gittik. Aileye başsağlığı dileklerimizi ilettikten sonra aynı gün delillerin karartılmaması ve soruşturmanın etkili bir şekilde yürütülmesi için ve aileye hukuki yardımda bulunmak amacıyla vekalet ilişkisi kurduk" diye aktardı.
 
Eski, aileden vekaletname aldıktan sonra aynı gün soruşturma dosyasından örnek almak ve soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı ile görüşmek üzere Hendek Adliyesine gittiklerini ifade etti. Eski, "Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı bu soruşturma hakkında gizlilik kararı verildiğini bu nedenle dosyadan örnek alma talebimizin reddine karar vereceğini tarafımıza iletmiştir. Soruşturma hakkında verilen gizlilik kararının Anayasanın 36. Maddesinde yer alan hak arama özgürlüğüne ve AİHS'in 6 maddesinde yer alan adil yargılanma hakkına aykırı olduğu bu nedenle alınan gizlilik kararı ile birlikte müvekkillerimize etkili bir şekilde hukuki yardımda bulunma hakkımız elimizden alındığı gerekçesiyle gizlilik kararının kaldırılması talebiyle tarafımızca itiraz edildi" diye konuştu.
 
Eski, heyetin aynı gün içinde olayın yaşandığı kahveye ve kahvenin yanında bulunan işyerlerine giderek olayı gören 4 tanıkla görüşme gerçekleştirdiklerini ifade ederek "Heyetimiz gerek aile adına maktulün ağabeyi Fahrettin Sakçı ile görüşmemizde, gerekse olay yerinde ulaşabildiğimiz tanıklarla gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde bu olayın; Sakarya Valiliğinin 23 Aralık 2018 tarihinde yaptığı basın açıklamasında belirtildiği şekliyle 'alkollü olan ve pek çok suçtan sabıkası bulunan zanlının yüksek sesle ve küfürlü konuşması üzerine ikaz edildiği için çıkan tartışmaya bağlı olarak yaşandığı' beyanlarının cinayetin ırkçı bir temelde işlendiği yönünü gizlemek ve örtmek maksadıyla yapıldığı izlenimine ulaşmıştır. Heyetimiz bu olayın ırkçı temelde işlenmiş bir cinayet olduğu konusunda izlenim edinmiştir. Bu olayın uzun süre kamuoyundan gizlenmesi, soruşturma hakkında alınan gizlilik kararı, aileye başsağlığı ziyaretinde bulunan devlet yetkililerinin sürekli bu olayın ırkçı nitelik taşımadığını dile getirerek aileyi baskılamaları ve tanıkların olay hakkında beyanda bulunmaktan çekinmeleri bu olayın ırkçı bir temelde işlendiği yönündeki izlenimlerimizi doğrulamaktadır" diye belirtti.
 
Raporun bölümünü okuyan Eski şunları kaydetti:
"Özgürlükçü Hukukçular Platformu olarak Sakarya Hendek'te 16 Aralık 2018 günü gerçekleşen silahlı saldırıda Kadir Sakçı'nın yaşamını yitirdiği, oğlu Burhan Sakçı'nın ise ağır yaralandığı olay, ırkçı bir saldırı niteliği taşımaktadır.Alınan gizlilik kararı açıkça bu suçun işlenmesinde ki saikin ne olduğuna dair mağdur tarafın ve kamuoyunun öğrenmesinin engellenmesi amacı ile alındığı aşikardır.Ayrıca tüm Çağdaş Ceza kanunlarında düzenlenen nefret suçu maalesef TCK da düzenlenmediğinden basit bir adli olay olarak olay ele alınmaktadır. Acilen nefret saiki ile işlenen suçlara dair kanun koyucunun düzenleme yapması gerektiği kanaatindeyiz. Aileden aldığımız vekaletname ile gerek soruşturma gerekse yargılama aşamasında avukatlar olarak müdahil sıfatıyla aileye sonuna kadar hukuki yardımda bulunacağımızı belirtiyoruz."