19 Mayıs 2024 Pazar

İnsan Hakları Derneği: Açlık grevleri kritik eşikte, yaşama ses ver!

HDP Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı, hapishanelerde çok sayıda siyasi tutsağın sürdürdüğü açlık grevlerinde kritik bir aşamaya girildiğine dikkat çeken İnsan Hakları Derneği, ?5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkındaki Kanun'un herkes gibi Abdullah Öcalan?a da uygulanmalıdır. Süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olanların tecrit uygulamasına karşı dile getirdikleri talep ilgili kanunun uygulanmasıdır? açıklamasında bulundu. İnsan Hakları Derneği, cezaevlerinde süren açlık grevlerinin kritik bir aşamada olduğunu bildirirken “Herhangi bir can kaybı veya kalıcı sağlık problemlerine yol açılmadan bir an önce sonlandırılması için yetkililere hukuka uygun hareket etme” çağrısında bulundu. İnsan Hakları Derneği Hapishane Komisyonu, 12 Şubat itibarıyla 60 cezaevinde 321 kişinin süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinde 100 günü aştığını vurguladı. Yapılan Basın toplantısında konuşan Avukat Zeynep Ceren Boztoprak, “İHD olarak cezaevlerinde son üç yıl içerisinde yaptığımız inceleme ve araştırmaya dayalı hazırladığımız raporlara göre yaşanan hak ihlallerinin neredeyse 12 Eylül günlerini aratmayacak yoğunluğa ulaştığını tespit etmiş durumdayız” dedi.

OHAL döneminde yoğunlaşan hak ihlallerinin kısa süre içerisinde sistematikleştiğini, olağanüstü hal bahanesiyle 12 Eylül sonrasında insan hak ve özgürlükleri alanından büyük mücadelelerle sağlanan kazanımların büyük bir kısmının birer birer ortadan kaldırıldığını söyleyen Boztoprak, “Anayasa ve evrensel insan hakları prensipleri çerçevesinde geçici olması gereken olağanüstü hal dönemindeki insan haklarını ihlal edecek nitelikteki uygulamalar kanun haline getirilmiş, olağanüstü hal kaldırıldıktan sonra da ihlaller artarak devam etmiştir” diye konuştu. Boztoprak, “Siyaset, medya, hukuk kurumları ve kamuoyu üzerinde etkisi olan bütün kişi ve kuruluşlar, yurttaşların ölümü göze almalarına yol açan ağır hak ihlallerine karşı hukuk ve demokrasiye inancın doğal bir gereği olarak ses verme borcu altındadırlar” diye belirtti.

HUKUK KİŞİYE GÖRE FARKLILIK GÖSTEREMEZ

İmralı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan’ın hukuki statüsü ile cezaevi koşulları arasındaki uçuruma vurgu yapan Boztoprak, “Hukuka göre ailesiyle ve avukatlarıyla yapması gereken görüşmelerin yapılmasına izin verilmemekte, hiçbir iletişim ve yazışmaya izin verilmemekte, sağlık ve günlük yaşam koşullarının ne olduğu bilinmemektedir. Abdullah Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’den bu yana herhangi bir avukat görüşü gerçekleştirmediği bilinmektedir” dedi. Boztoprak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hukuk, kişilerin siyasal durumuna ya da kişilere karşı duygusal sebeplere göre değişim göstermez. Bu çerçevede, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkındaki Kanunun herkes gibi Abdullah Öcalan’a da uygulanmalıdır. Süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olanların tecrit uygulamasına karşı dile getirdikleri talep ilgili kanunun uygulanmasıdır.”

“İlgili kamu otoritelerine herhangi bir can kaybı veya kalıcı sağlık problemlerine yol açılmadan bir an önce sonlandırılması için hukuka uygun hareket etme çağrısı yapıyoruz” diyen Boztoprak, “Benzer şekilde, muhalefet partilerini, baroları, basın kuruluşlarını ve sivil toplum kuruluşlarını, baroları da çözüme katkı sunacak şekilde hareket etmeye çağırıyoruz. İHD olarak açlık grevcilerinin durumunu takip etmeye, sürece dair ihlalleri raporlamaya devam edeceğiz. Açlık grevlerinin sonlanması için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.