İlerici Enternasyonal açılış zirvesi: Kapitalizmden sonra ne var?
İlerici Enternasyonal, açılış zirvesini topladı. Pandemi nedeniyle online yapılan etkinliklerin ilk oturumunda "Kapitalizmden sonra ne var?" sorusuna yanıtlar verildi.
Genel koordinatörü David Adler'in ifadesiyle "dünyanın ilerici güçlerini mücadeleye çağırarak ortak bir cephe oluşturma misyonuyla yola çıkan" İlerici Enternasyonal (İE), açılış zirvesini topladı.
İlerici Enternasyonal, Noam Chomsky, Yanis Varoufakis, Naomi Klein, İzlanda Başbakanı Katrín Jakobsdóttir ile Türkiye'den Ertuğrul Kürkçü ve Ece Temelkuran'ın da aralarında olduğu 31 ülkeden 50'yi aşkın ismin çağrısıyla Mayıs ayında kuruluşunu ilan etmişti. İlerici Enternasyonal, katılım çağrısıyla Eylül ayına kadar süren inşa süreci başlatmıştı. Ancak Eylül'de İzlanda'da yapılması planlanan açılış zirvesi koronavirüs salgını nedeniyle internet üzerinden gerçekleştirilmek durumunda kaldı. 18-20 Eylül arasında gerçekleşecek açılış zirvesi dün dört oturumdan oluşan internet panelleriyle başladı.
'KAPİTALİZMDEN SONRA NE VAR?'
"Kapitalizmden sonra ne var?" başlığıyla yapılan ilk oturum, konuşmalar ve karşılıklı yorumlarla 1,5 saat kadar sürdü. Oturumun ana konuşmasını Yunanistan eski Maliye Bakanı ve İE'nin kurucularından Yanis Varoufakis yaptı. Oturumdaki diğer konuşmacılar İE yürütme konseyi üyeleri Hindistanlı marksist yazar ve TriContinental dergisi direktörü Vijay Prashad, Türkiyeli yazar Ece Temelkuran ve ABD'de yerli direniş örgütü The Red Nation'ın kurucularından akademisyen Nick Estes'ti.
Yanis Varoufakis konuşmasında dünyada otoriterlere karşı ilericilerin mücadelesinin yaşandığı bir dönemden geçildiğini belirtti. Dünyada birine milliyetçi, diğerine Davos enternasyonali denilebilecek iki gerici kampın olduğunu ve ilerici bir enternasyonalin 3. cephe ihtiyacının sonucu olduğunu belirtti. Böyle bir altyapının yokluğunda Latin Amerika'daki ilerici hükümetlerin, Corbyn ve Sanders gibi örneklerin başarılı olmasının zor olduğunu ve bunların başarısız olmalarının nedenlerinden birinin bu eksik olduğunu ifade etti. İE'nin Sosyal Forum ve Occupy Wall Street vb. ilerici dalgalardan farklı olarak ortak programa ve eyleme dayanacağını ve bunun da ilerici hareketlerin organik, demokratik ve özgücüyle geliştirileceğini söyledi.
'YEŞİL YENİ ANLAŞMA GEREKLİ AMA YETERSİZ'
Varoufakis, Post-kapitalizmden ne anlaşılması gerektiğiyle ilgili görüşlerini ise emek sürecinin bir meta olmaktan çıkarılması ve fabrikalarda işçilerin söz hakkının olduğu demokratik iş yerlerinin oluşturulması şeklinde özetledi. Mallar ve hizmetler için bir piyasanın olması gerektiğini ama emek gücünün bu pazarın dışına çıkarılması gerektiğini savundu. Merkez bankalarının her vatandaş için bir dijital hesap açması ve temel gelirle diğer bankaların gereksizleşeceğini ve kapanması gerektiğini belirtti. Gelir ve satış üzerindeki vergiler yerine karbon, şirket ve arazi kullanımı vergilerinin yeterli olacağını ve post-kapitalist, kendi deyimiyle sosyalist pazar sisteminin SSCB'deki bürokratik yapıdan farklı olacağını kaydetti. Enternasyonal bir Yeşil Yeni Anlaşma'nın (YYA) gerekli ama yetersiz olduğunu ve bu adımlarla tamamlanması gerektiğini belirtti.
Vijay Prashad ise konuşmasında Rusya ve Çin ile karşılaştırarak ABD emperyalizminin yıkıcılığına ve özellikle Venezuela, İran, Küba gibi ülkelere karşı yürüttüğü hibrit savaşlara değindi.
Ece Temelkuran, post-kapitalizmin Tahrir, Gezi gibi işgal hareketlerinde oluşan komünal yaşam pratiklerinden ve onur, sevgi, dostluk gibi insanlık değerlerine olan inancın yükselmesiyle doğacağını belirtti.
Nick Estes 2010'da Bolivya'daki halk mahkemesinde yerli halkların sömürge karşıtı mücadelelerini birleştirmek için bir araya geldiğini belirtti ve küresel bir YYA'nın atmosferin sömürgecilikten arındırılması, küresel Güney ülkelerine teknoloji transferi, sınırların açılması ve geniş çaplı toprak reformunu içermesi gerektiğini ekledi.
'SEÇİM DEMOKRASİSİ DEĞİL, SOKAK BÜYÜTÜLMELİ'
Konuşmaların ardından yapılan tartışmada Vijay Prashad, Varoufakis ile Çin konusunda pek çok konuda hemfikir olmadıklarını ama ABD'nin saldırıları ve Çin'deki sınıf savaşımı konusunda hemfikir olduklarını ve öne çıkarılması gereken yanın da bu olduğunu belirtti. Varoufakis'in Ece Temelkuran'a cevap olarak Occupy hareketleriyle ilgili Zizek'in "kendinize aşık olmayın" sözünü hatırlatması üzerine Temelkuran, sosyalizmin açıktan konuşulmasının yeni bir durum olduğunu ve solun birbirine düşmesinin bir sonuç getirmediğini belirtti. Soğuk savaş dönemindeki gibi ABD'ye karşı Çin gibi taraf seçmek durumunda olmamak gerektiğini belirten Varoufakis'e, Nick Estes küresel Kuzey ülkeleri olarak diğer uluslarla adil ilişkilenmenin kendileri için esas olması gerektiğini, seçim demokrasisini değil sokağı büyütmeleri gerektiğini ve ilericilerin zaferlerinden korkmamaları gerektiğini belirtti.
'DAHA İYİ BİR YAŞAM DEĞİL, DERİN SİSTEMİK DEĞİŞİM'
"Onarım Yılları" başlıklı ikinci oturum ise İE genel koordinatörü David Adler'in moderatörlüğünde ABD'li aktivist ve yazar Naomi Klein'in ana konuşması ve Hindistanlı aktivist ve yazar Aruna Roy, Almanyalı ırkçılık karşıtı aktivist ve gönüllü gemi kaptanı Carola Rackete ve Güney Afrika'da bölgesel çevre bakanlığı yapmış, şimdi ise İklim Eylem Ağı direktörü olan Tasneem Essop konuşmalarıyla sürdü. Klein konuşmasında "daha iyi" bir yaşamın artık bir şey ifade etmediğini ve derin bir sistemik değişiklikle tüm toplumsal ve ekonomik yapıyı değiştirmek zorunda olduklarını belirtti. Bazılarının ilericilikten anladığı ekonomik büyüme zorunluluğuna dayalı kalkınmacı anlayıştan, tarihsel talan ve sömürgecilikten kurtulmak için ilericiliğin net bir tanımını yapmaları ve 21. yüzyılda enternasyonalizmin nasıl olması gerektiğini göstermeleri gerektiğini belirtti. Dünyaya verilen zararın onarılması için adım adım değil tüm dönüşümlerin eş zamanlı yürümesinden başka çaresi olmadığını ekledi. Aruna Roy, dünyadaki büyük demokrasilerin üzerindeki incir yaprağının düştüğünü, Hindistan'da azınlıkların ikinci sınıf vatandaş konumuna düştüğünü, katılımcı demokrasiye olan ihtiyacı ve koronadan kurtulmak için servet vergisine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Carola Rackete korona salgınının zaten var olan ırkçılık, göç ve eşitsizlikleri şiddetlendirdiğinin ve karşılıklı yardım ve dayanışmanın mümkün olduğunu gösterdiklerinin altını çizdi. İnsanlar olarak dünyadaki ekosistemlerin içinde olduğumuzu ve yaşam ağının parçası olduğumuzu belirtti.
"Enternasyonalizm ya da Yokoluş" oturum ise 91 yaşındaki ABD'li dilbilimci, tarihçi ve felsefeci Noam Chomsky'nin ana konuşması ile başladı. Kenyalı yazar ve aktivist Nanjala Nyabola, ABD'li yazar, felsefeci ve aktivist Cornel West ve İngiltere İşçi Partisi parlementeri ve Jeremy Corbyn'in seçim ekibinden John McDonnell ise oturumun diğer katılımcılarıydı.
'LATİN AMERİKA'DA DEMOKRASİYİ YENİDEN KAZANMAK'
"Latin Amerika'da Demokrasiyi Yeniden Kazanmak" başlıklı son oturum ise İE ve Bolivya'daki darbeye karşı kurulan Wiphalas kolektifiyle ortak bir şekilde Latin Amerikalı konuşmacıların katılımıyla İspanyolca gerçekleşti. Oturuma, şu an Bolivya'da süren seçim sürecinde Evo Morales'in dahil olduğu MAS'ın başkan adayı Luis Arce, Ekvador'da Correa döneminde başkan yardımcılığı yağmış ve şimdi 2021 yılındaki seçimlerde başkan adayı olan Andrés Arauz Galarza, Kolombiya'dan 19 Nisan hareketinde eski bir gerilla olan, eski Bogota belediye başkanı ve 2010 ulusal başkanlık adayı Gustavo Petro ve Arjantinli sendikacı ve diplomat Alicia Castro katıldı.
Oturumda Latin Amerika'da süren kapitalist sömürü ve doğa talanı ile ABD emperyalizminin ve otoriter ülke yönetimlerinin yerli halkları başta olmak üzere halklara yönelik saldırılarına karşı enternasyonal bir demokrasi ve özgürlük mücadelesinin çağrısı yapıldı. Bolivya ve Kolombiya'daki güncel politik durumlar üzerinde duruldu.
İlerici Enternasyonal'in açılış zirvesi iki gün boyunca sürecek oturumlarla devam edecek.