19 Mayıs 2024 Pazar

İHD İstanbul Şubesi 17. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi

İHD İstanbul Şubesi, 17. Olağan Genel Kurulu'nu Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde gerçekleştirdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 17. Olağan Genel Kurulu'nu Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi'nde gerçekleştirdi. Genel Kurul'a İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, ESP İstanbul İl Başkanı Pınar Türk, Eğitim Sen temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi ve kayıp yakınları katıldı.
 
Saygı duruşu ile başlayan Genel Kurul'da konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 32 yıllık mücadelenin sonucunda insan hakları savunucuları olarak darbe koşulları, OHAL ve yoğun hak ihlalleriyle mücadele etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
 
Geçen yılki genel kurul sloganlarının, "Sıkıyönetimde kurulduk, OHAL'de devam ediyoruz" şeklinde olduğunu hatırlatan Yoleri, "Bu cümle, günümüzü tanımlayan en iyi cümledir. İHD kurulduğu yıllardan bugüne yoğun insan hakları ihlallerine karşı önemli bir rol üstlendi" dedi.
 
Ardından konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, haksızlığa karşı çıktıkları için insan hakları mücadelesini yürüttüklerini belirtti. Türkdoğan, kendilerini bu mücadele alanında bir arada tutan en önemli şeyin adalet arayışları ve vicdanları olduğunu vurguladı.
 
TÜRKDOĞAN: DEMİRTAŞ UMARIM ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞUR
 
HDP'nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettiğini söyleyen Türkdoğan, ziyarete ilişkin şunları söyledi: "Bugün, cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettim. Selahattin Demirtaş arkadaşımızın sizlere çok selamını getirdim. Bir önceki dönem aday olduğunda derneğimizi ziyarete gelmişti. Bu sefer maalesef bizi ziyarete gelemiyor. Bu sefer de biz kendisini ziyaret etmek istedik. Bu, Türkiye'deki adaletsizliklerin tipik örneklerinde bir tanesidir. Hakkında fezlekelerin hepsi konuşmalarından ve katıldığı toplantılardan ibaret olan bir siyasi kişiliktir Demirtaş. Tıpkı AKP'liler gibi siyasi kişiliktir. Maalesef o tutuklu; ama diğerleri özgür bir şekilde istedikleri gibi faaliyet yürütüyor. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Bir de bu konuya değinmişken bir hususu özellikle ben bir insan hakları savunucusu olarak izah etmek istiyorum. Şimdi sık sık 6-8 Ekim 2014'teki olaylarla ilgili olarak sorumluluğu olduğu belirtilip kamuoyu nezdinde onu itibarsızlaştırmak istiyorlar. Demirtaş ile ilgili 6-8 Ekim olaylarının yaşamını yitirenlerle ilgili açılmış davalar noktasında devam eden bir dava yok. Hatta bir mahkeme bu davaların birleştirilmesini istemiş, Ankara'da yaşamını yitirenlerle ilgili davanın devam ettiği mahkeme talepleri reddetti. Bu, bir kara propagandadır. Demirtaş hayatı boyunca hiçbir şiddet eylemine karışmamış insan hakları savunucusudur. Derneğimizin üyesi ve halen üst kurul üyemizdir. Umarım en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşur ve biz onu önümüzdeki Genel Kurul'da aramızda görürüz."
 
‘ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİDE NİÇİN SES ÇIKARMIYORSUNUZ?'
 
Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de değinen Türkdoğan, tüm insan hakları savunucularına "Abdullah Öcalan'ın siyasi kimliğini bir kenara bırakalım. Bir insan, onun da bir onuru, onun da bir kişiliği var ve onun da mahpus hakları var. Niçin sesinizi çıkarmıyorsunuz?" diye sordu.
 
Bu durumun kabul edilemez olduğunu söyleyen Türkdoğan, "Sıradan bir mahpustan bir ay haber alamadığımız zaman neler oluyor değil mi? Mutlaka buna son verilmesi gerekir. Ve haklarından yararlanması gerekir. İmralı Hapishanesi'ndeki uygulamalar şu anda OHAL kararnameleriyle tüm Türkiye'ye yayılmıştır. Kanıksana kanıksana insan haklarını nasıl ağaçlaştırdılar. Nasıl zorla rıza üretildiği örneklerine tanıklık ediyoruz. Bunu kabul edemeyiz. Bu nedenle bütün bunlara itiraz etmemiz ve karşı çıkmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
 
KESKİN: BU SEÇİMLER ÇOK ÖNEMLİ
 
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise "İnsan hakları savunucuları olarak şunu hep görürdük. Bakanıyla, başbakanıyla öne çıkan bir devlet, bir de görünmeyen gerçek devlet var. Buna çok değişik isimler takabiliriz. Derin devlet, özel harp dairesi ya da kontrgerilla devleti, ne derseniz deyin. İlk defa özellikle; bir yıldan fazladır derin devlet görünürdeki devletle bir uzlaşmaya gitti. İlk kez, halk gücü bu kadar yüksek olan bir partiyle uzlaşmaya gitti. Yani biz devleti unutmayalım. Erdoğan bize devleti unutturdu. Bu yanlış. Bugün bu büyük uzlaşmanın yarattığı büyük baskılar yaşıyoruz. Ama geçecek. Bu uzlaşma, çatırdamaya başlamış gibi görünüyor. Bu seçimler gerçekten son derece önemlidir" şeklinde konuştu.
 
KAYA: GELECEĞİN GÜZELLEŞECEĞİNE İNANIYORUM
 
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya da gittikleri her yerde "terörize edilme" ithamıyla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Kaya, "HDP olarak Meclis'te defalarca Kobanê olayları da dahil olmak üzere karanlıkta kalan şaibeli olaylarla ilgili araştırma önergeleri verdik. Bu karanlık olayların ortaya çıkması için Meclis'te mücadele etmemize rağmen olayların ortaya çıkmasını engelleyen iktidarın kendisidir. Dolayısıyla, derin devletin karanlık yüzünü, karanlık şaibeli olaylarının neler olduğunu içimizde yaşadığımız örnekleriyle tahmin etmek güç değildir. Her birimiz kaldığımız yerden bir barış bir özgürlük ve eşitlik mücadelesi vermeye çalışıyoruz. Gücümüz yettiğince ortaya bir emek koymaya çalışıyoruz. Hepimizin geleceğinin güzelleşeceğine tüm kalbimle inanıyorum" diye konuştu. 
 
ESP İstanbul İl Başkanı Pınar Türk ise "Kadın cinayetlerine, emek sömürüsüne, insan hakları ihlallerine karşı mücadele ederken yanımızda olan, varlığıyla bize mücadelemiz de güven veren İnsan Hakları Derneği oldu. Yeni yönetime başarılar diliyoruz" dedi.
 
Katılımcı kişi ve kurumların konuşmaları ardından önceki yönetimin mali ve faaliyet raporu okundu. Raporların okunmasının ardından ise yeni yönetim belirlendi.
 
YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ
 
Yönetime, önceki dönemki şube başkanı Gülseren Yoleri, Leman Yurtsever, Semiray Yılmaz, Hatice Kalpaklı, Hanım Tosun, Begali Kurnaz ve Hüseyin Aygün seçildi. Denetleme Kurulu üyeliğine ise Hatice Kokmaz, Ali Gök ve Zeynep Yıldız seçildi.