6 Mayıs 2024 Pazartesi

İHD 35 yıldır susmadı, susmayacak

İHD Diyarbakır Şube binasının polis tarafından basılması ve dernek yöneticisi Berkpınar'ın gözaltına alınmasına pek çok kentte tepki gösterildi. İstanbul, Diyarbakır ve Van'da yapılan açıklamalarda, İHD'nin yıllardır her türlü baskı ve tehdide karşı mücadeleye devam ettiği ve bundan sonra da bu kararlılığı sürdüreceği vurgulandı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube binasının basılması ve şube yöneticisi Ferhat Berkpınar'ın gözaltına alınması İstanbul, Diyarbakır ve Van'da protesto edildi.

Dernek binasına yönelik polis baskını ve gözaltının insan hakları mücadelesine saldırı olduğu ve İHD'nin kriminalize edilmeye çalışıldığı belirtilen açıklamalarda, yıllardır devam edilen hak mücadelesine bundan sonra da kararlılıkla devam edileceği vurgulandı.

DİYARBAKIR
Diyarbakır'daki sendika ve meslek örgütleri, İHD'ye yönelik saldırıları Diyarbakır Adliyesi önünde protesto etti. Eyleme, Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Diyarbakır Tabip Odası, TMMOB, KESK'e bağlı sendikalar ve çok sayıda kitle örgütü temsilcisi katıldı.

İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, polisin şube binasını Ferhat Berkpınar'ın işyeri olarak göstererek bastığına dikkat çekti, bu baskının insan hakları mücadelesini kriminalize eden bir hukuk oyunu olduğunu vurguladı. Dosyaya gizlilik kararı konularak kendilerine bilgi verilmemesine rağmen baskın görüntülerinin medyaya servis edildiğini aktaran Zeytun, İHD'nin hedef gösterildiğine işaret etti.

Zeytun, "Şubemizin hemen girişinde bulunan çalışanımıza ait masada ve diğer birçok odamızda arama kararının ötesinde yapılan arama keyfiliğin apaçık göstergesidir. Ayrıca arama işlemi sırasında derneğin faaliyetlerinde kullandığımız belge ve bazı elektronik cihazlara el konulmuş; bu arama ve el koyma işlemlerine yaptığımız itirazlar ise kolluk mensuplarınca tutanak altına alınmamıştır" diyerek, bu hukuksuz baskına ilişkin HSK ve ilgili yerlere şikayet başvurusunda bulunduklarını söyledi.

TMMOB Sekreteri Doğan Hatun, 35 yıldır cesurca hak mücadelesi veren İHD'nin bu ülkenin yüz akı olduğunu vurguladı. Yapılan baskınla suç işlendiğini kaydeden Hatun, "Kamu kurumlarının kapısı, 'ha' deyince kıracağınız yerler değildir. İHD'nin kapısı hepimizin kapısıdır. Bu kapıları bir daha kırmaya gücünüz yetmeyecektir. Bu tür uygulamalardan sonuç alamayacaksınız. İHD halkın umut ışığıdır. Ezilen ve yok edilen bütün halkların umududur" dedi.

VAN
İHD Van Şubesi de dernek binası önünde eylem yaptı. Açıklamaya, ÖHD, TİHV, Van Barosu, KESK Şubeler Platformu, Star Kadın Derneği ve Van-Hakkari Tabip Odası temsilcileri katıldı.

İHD Van Şube Başkanı Mehmet Karataş, insan hakları savunucularının toplumun vicdanı olduğunu ve suçlulaştırılamayacağını vurguladı. Karataş, eşbaşkanları Öztürk Türkdoğan ve Eren Keskin'in bir gece yarısı gözaltına alındığını anımsatarak, Keskin'e yüzyıla varan cezalar verildiğini söyledi. Diyarbakır'daki derneklerine yapılan baskınla insan hakları savunucularının sistematik bir sindirme ve kriminalize etme operasyonuyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Karataş, "Özelde İHD genelde hak savunucuları asla hak mücadelesinden geri durmayacaklardır. Tarih buna tanıktır" dedi.

Karataş, Ferhat Berkpınar'ın serbest bırakması çağrısında bulundu.

İSTANBUL
İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı da İHD İstanbul Şubesi'nde açıklama yaptı. Açıklamada dayanışma ağı adına konuşan Tarık Beyhan, İHD üye ve yöneticilerine açılan soruşturma ve davaları hatırlattı, hak savunucularına yönelik baskılara son verilmesini istedi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri de, İHD'nin 35 yıldır pek çok baskıyla karşı karşıya kaldığını, üyelerinin katledildiğini, kaybedildiğini, tutuklama, tehdit ve gözaltı saldırılarıyla susturulmaya çalışıldığını söyledi. Asla susmadıklarını, bundan sonra da susmayacaklarını vurgulayan Yoleri, baskın ve gözaltının hiçbir haklı gerekçesi olmadığını söyledi. Yoleri, gözaltına alınan İHD Diyarbakır Şube yöneticisi Ferhat Berkpınar'ın Adıyaman'a götürüldüğünü ve dosyada gizlilik kararı olduğunu bilgisini de paylaştı.

Açıklamaya katılan HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen de, İHD'nin kurulduğu günden beri insan hakları ihlallerine karşı mücadele ettiğini ve bu yolda ağır bedeller ödediğini söyledi. Özen, İHD'nin nerede bir haksızlık, bir ihlal varsa orada olduğunu belirterek, çalışmalarda yer alanların geri adım atmadan mücadeleye devam ettiğini vurguladı.

KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mesut Mike ise, İHD'nin Türkiye toplumunun vicdanı olduğunu dile getirdi. Devletin suç işledikçe insan hakları savunucularına saldırdığını kaydeden Mike, saldırının amacının temel hak ve özgürlükler için yükseltilen sesin kısılması, toplumun duyarsızlaştırılması ve duyarlı kesimlerin sindirilmek istenmesi olduğunu söyledi. Mike, bütün kamuoyunun İHD'nin yanında durması gerektiğini ifade etti.

ANKARA
Ankara'da da İHD şube binası önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve HDP İl Eşbaşkanı Vezir Parlak'ın yanı sıra çok sayıda hak savunucusu katıldı.
 
İHD Ankara Yönetim Kurulu Üyesi Sevinç Koçak yaptığı açıklamada, "Şubenin usulsüz aranması da şube sekreterinin gözaltına alınma biçimi de yargının ve kolluk kuvvetlerinin hukuka göre değil, iktidarın emriyle hareket ettiğinin bir kez daha ispatı niteliğindedir. Ortada iddianame ya da kesinleşmiş bir karar olmadığı halde 'terör örgütüyle ilişkisi tespit edildi' diye TV kanallarında haber geçilmesi de operasyonun algı ayağıdır" dedi.

Koçak sözlerine, "İnsan hakları savunucuları olarak bugünün iktidarına ve emir kullarına hatırlatmak isteriz ki; kirli yapılanmaların içinde olan geçmişin tüm erkleri yargılanacaktır. Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı herkes içindir. İHD'nin 1986'dan beri kesintisiz bir biçimde yürüttüğü insan hakları ve demokrasi mücadelesi yasal olduğu kadar, meşrudur ve bu toplumun en önemli ihtiyacıdır" diye konuştu.