27 Nisan 2024 Cumartesi

İbrahim Çiçek yazdı | Bayram'ın devrimci eserinde önderleşme çizgisinin itici gücü

Bayram'da partili mücadelenin, devrimci çalışmaların değişik düzlemleri arasında güçlü ve özgün bir bütünlük vardı. Güncel örgütlenme ve kadrolaşma çalışmaları Bayram'da kesinkes güncel politik görevlerle olduğu kadar öncelikli ideolojik görevler ve çalışmalarla da bir bütündür. "Bütün"lük esasen onun önderleşme çizgisini de yansıtır.

Bayram Namaz'ın (Baran Serhat) devrimci varoluşuyla ilgili birçok analiz, biyografik veri, yoldaş tanıklıkları, anılar yazıldı, komünist basında yer aldı, muhakkak yenileri yazılmaya yayınlanmaya devam edecektir. Bu ölümsüzler ayı vesilesiyle burada Baran Serhat'ın devrimci varoluşunu bazı yönleriyle analiz ederek devrimci militanların önderleşme çizgisini güçlendirecek sonuçlar çıkartmayı amaçlıyoruz.

Bayram Namaz'ın bütün bir devrimci tarihi onun "her dönemin kadrosu" olmayı başardığına tanıklık eder. Ahmet Şoreş, Yılmaz Behrareş ve diğer birçok ölümsüz yoldaşın devrimci tarihinin içerdiği devrimci bir hakikattir bu. "Her dönemin kadrosu olma"nın başarılması durumunda söz konusu olan "tamamlanmış bir yaşamdır"! Yaşam, devrimci biçimde tamamlanmıştır! Her dönemin kadrosu olmayı başarmak kuşkusuz adanmış devrimcilerin ulaşabileceği bir zirve ve ideal bir durumdur. Bayram'ın devrimci eseri bunun bütün yeni durumlar ve dönemlerde devrimci kadronun dönemin devrimci ihtiyaçlarına yanıt verecek tarzda kendisini yeniden yapılandırmayı başarmasıyla gerçekleşebildiğini tam bir kesinlikle doğrular. 80'lerin ikinci yarısından günümüze, özellikle ilk yıllardaki örgütlü mücadele ve hapislik deneyiminden sonraki bütün bir devrimci tarihi, mücadelenin her yeni durumunda kolektifin dönem çözümlemelerinin inşasına katılım, bir kez kararlaşıldı mı dönem çözümlerini, hedef ve görevlerini, politikalarını sahiplenme ve kendi alanında özgünleştirmede, dönem bağlamında komünist öncünün ve devrimci gelişmenin ihtiyaçlarını anlamada ve yanıtlamada yaratıcılık ve pratikleşme kararlılığına tanıklık eder. Her dönemin devrimci kadrosu olmanın yolu olduğu kadar bu aynı zamanda başarının da temelidir.

"Baranlaşma" tartışmalarında Baran Serhat'ı birlikte çalışmalarından yakından tanıyan zaferler kuşağından bir yoldaşı, "Rojava ve öncesi, görev aldığı alanlar açısından hiçbir zaman parti geriye düşmedi hep ileri götürdü, parti nispeten geri düştü o aldı ileri götürdü" diyor değerlendirme notlarında. Bayram'ın devrimci tarihini az çok bilen her yoldaşı tanıklık eder, kesin kes katılır bu değerlendiremeye!.. Bayram'ın görev üslendiği alanlarda partiyi ve devrimci çalışmayı geliştiren ileri götüren devrimci eyleminden ne öğrenebiliriz? Bu neden böyledir, nasıl başarılmıştır, derindeki itici güçleri nelerdir?..

Bayramın devrimci eserine rengini veren "başarma enerjisi" burada özellikle üzerinde durmak istediğimiz "sorunu" oluşturuyor. Bu Bayram'ın devrimci şekillenişinin mayasıyla ilgili olduğu kadar partinin kuruluş sürecinde partiyi var etme mücadelesiyle, bizzat bu süreçte partinin politik ve örgütsel faaliyetlerinden, ideolojik duruşundan, birlik devrimiyle yeni bir devrimci yol arayışından doğan parti tarzıyla kurduğu ilişkiyle, parti tarzını sahipleniş tarzıyla da bağlıdır. Yoldaşın devrimci varoluşunu resmeden gerçekler bakışımızı özel olarak birey öznenin kolektif özneyle ilişkilenişine odaklıyor.

Kolektif özne, sınıflar mücadelesinin tanıdığı bütün örgüt ve mücadele biçimlerini ilkesel düzlemde kabul ettiğini ve bunları politik savaşımda kullanmak üzere pratik devrimci hazırlıklara yöneldiğini; her somut durumda koşullara, öncünün kuvvetlerine, işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilenlerin, kitlelerin "durumuna" (yani mücadelenin ilerletilmesinin ihtiyaçlarına veya gereklerine en fazla yanıt veren) en uygun düşen bileşimini, kombinasyonunu gerçekleştirmeyi politik mücadele anlayış ve tarzı olarak tanımlamış ve ilan etmiştir. Kolektif öncü, kendi politik mücadele anlayış ve tarzını pratik politik düzeyde, ama aynı zamanda 75-80 dönemine damgasını vuran "devrimci kendiliğindenciliği" ile hesaplaşma ve kopuş temelinde ideolojik olarak da inşa etmiştir. Bu durum pratik ve düşünsel olarak; politik mücadele ve örgütsel önderlikte "kaydediciliği", "seyrediciliği", "beklemeciliği" reddeden teorik ve ideolojik bir temel yaratmıştır. Bu öncü olmanın da gereğidir. Yani kaydedicilikle, seyircilikle, beklemecilikle asla öncü olamazsınız, tabi kolektif devrimci bir öncü hiç olamazsınız.

Bayram Namaz'ın devrimci eylemi (bütün bir "devrimci varoluşu", ki buna onun "devrimci eseri de diyebiliriz") kolektif öznenin yapı taşı birey özne olarak (etkin kolektif birey) kolektif öznenin politik mücadele anlayış ve tarzını hakikaten derinliğine kavramış bir yoldaştı. Kavrayış derinliğini onun devrimci eseriyle ölçüyoruz. İlkin partinin politik mücadele tarz ve anlayışına, keza strateji ve programına, dönem analiz ve politikalarına sıkı sıkıya bağlıydı; ikinci olarak ise aynı zamanda onu "pratikleştirmede" sınır tanımaz bir yaratıcılığa sahipti. Kolektif etkin birey olarak Bayram'ın "yaratıcılığını" (bu aslında "özgünlük" anlamına da gelir) "her alanda" görebilirsiniz. Kolektif propagandacı, ajitatör ve örgütçü olarak sosyalist bir gazete çalışmasında olduğu gibi örneğin 3. Kongre'den sonra İstanbul örgütünün ideolojik olduğu kadar politik ve örgütsel toparlanmasında, ayağa kaldırılmasında da görebilirsiniz. Zayıf ve sınırlı güçlerle kölelik yasalarına karşı başarılı "Bayrak Yürüyüşü" çarpıcı örnek bir yaratıcı düşünüş, başarılı bir pratik politik ve örgütsel çalışmadır. Kuzey Kürdistan'da sosyalist yurtsever çizginin pratik olarak doğuşu ve geliştirilmesinin öncülüğü de aynı ideolojik, örgütsel ve politik yaratıcılığı yansıtır. "Kürdistanileşme çizgisi"nin temelleri atılır, güncel biçimde inşası geliştirilir!

Bütün meydan okuyan durumlar, bunlar küçük küçük sayısız örgütsel problemler, görevler (daha genel söylemek gerekirse örgütsel önderliğin alanına giren örgüt, kadro, tarz, araç, yöntem, sistem, vb. konu ve sorunları) muhatabından hem entelektüel ve hem de pratik eylem gücü ister. Üstelik sizi beklemeden durmadan ister ve bir baskılama etkenidir de. Eğer yanıtlanamazsa giderek işin doğası gereği yanıtlamama bağışıklığı ve ilgisizlik gelişebilecektir. Bunlar kaçınılmaz olarak sorunların çürümesine yol açar. Her etkin birey (tabi ki, kolektifi oluşturan kolektif birimler, organlar da) bütün meydan okuyan durumlarla "karşılaşmak" zorundadır. Belli bir vasat baz kabul edildiğinde oradan itibaren her durum yeni bir durumdur, her durum "özneye" (kolektif özne için olduğu kadar birey özneler için de geçerlidir) meydan okur!.. Meydan okumanın yanıtının başlangıç momenti "meydan okuyan durumun" diyalektik materyalist çözümlemesi ve devrimci eylem için sonuçlar çıkartılması, politikalarının inşa edilmesi oluşturur.

Ama durumu anlamak için yoğunlaşmak gerekir; yoğunlaşma "katsayısı" birey öznelerin devrimci adanmışlığıyla, devrimci iddiası ve tutkusuyla bağlıdır!.. Tabi ki bunlara devrimci sorumluluk düzeyi konsantrasyonu da eklenebilir ve eklenmelidir. Bütün meydan okuyan durumlarda ilk harekete geçmesi gereken entelektüel enerji ve emektir. Bayram yoldaş politik örgütsel, ideolojik ya da envai çeşitliliği ile pratik "sorunlara", meydan okuyan durumlara ne kadar ilgi gösterirdi, "kafasını ne kadar yorardı", bunlar onun karargah çalışmasında nasıl, ne kadar bir yer tutardı!??.. Yakın çalışma arkadaşlarının tamamının tanıklıkları onun meydan okuyan sorunları asla görmezden gelmediğini, asal geçiştirme, üzerinden atlama, öteleme vb. yoluna sapmadığını, bunlar üzerine düşüncede "çözücü" tarzda sistematik biçimde tekrar ve tekrar gittiğini, gece-gündüz çalıştığını gösteriyor. Zaten böyle sistematik bir yoğunlaşma, tutkulu, yöntemli bir çaba, yüksek düzeyde sorumluluk duygusu olmaksızın gece-gündüz çalışacak bir motivasyon ve enerji üretimini başarmak mümkün değildir!..

2000'li yılların girişinde Kuzey Kürdistan'daki politik, örgütsel keza ideolojik (esasen pek çoğu da kurucu nitelikte) sorun ve görevler yüksek bir entelektüel yoğunlaşma gerektirir muhakkak. Hepsi bu kadar da değil. Karmaşık ve ağır görevler hazırlık düzeyi düşük sınırlı kuvvetlerle omuzlanmak zorundadır. Çok sayıda ve değişik nitelikte pratik, örgütsel görevleri omuzlayıp taşıyacak muazzam fiziki enerjinin yanı sıra keza toplam görevler tablosu, meydan okuyan sorunlar ve süreci göğüsleyecek kuvvetlerin hazırlık düzeyi ve niceliğinin sınırlılığı, irili ufaklı sayısız zorluklar dikkate alındığında; bütün bunlar aynı zamanda sarsılmaz bir ruhsal sağlamlık gerektirir. O koşullar altında partinin, sosyalist yurtsever duruşunun Kuzey Kürdistan'da kürdistanileşme hattında başarılı yürüyüşü Bayram yoldaşın bütün bu niteliklere sahip olduğunu doğrular. Hem entelektüel güç ve çalışma yöntemi (sorunları düşüncede çözme enerji, gücü ve yeteneği de diyebiliriz) hem fiziki-pratik enerji ve ruhsal sağlamlık Bayram'ın devrimci varoluşunda çarpıcı tarzda vardı. Bu gerçekliğe en ileri düzeyde Rojava'daki devrimci tarihi, devrimci pratiği tanıklık eder.

Durmadan yenilenen meydan okuyan büyük ya da küçük çaplı durumlar ile karşılaşma, yanıt olma yönelimi daha yakından bakıldığında aynı zamanda bir yeni devrimci imkanlar bulma arayışı değil midir? Başarma, başarılı olma, esasen diğer bir anlatımla yani o verili durumda var olan devrimci imkanları keşfetme ve realize etme "sorunu" değil midir?.. Meydan okuyan duruma devrimci bakımdan yanıt olma konusu demek ki, devrimci imkanları tanıma, açığa çıkartma ve realize etme sorunudur. Bayram'ın tanıklık edilen, "görev aldığı alanlar açısından hiçbir zaman parti geriye düşmedi hep ileri götürdü, parti nispeten geri düştü o aldı ileri gördü" diye tanımlanan başarısı devrimci imkanlara odaklanmadan, devrimci imkanları görme, analiz etme, onları realize edecek siyasal ve örgütsel planlar geliştirme, yol ve yöntemler bulma, araçlar inşa etme vb. yoğun sistematik çabası olmadan başarılabilir miydi!?

Bayram yoldaş evet iğne ucu kadar da olsa devrimci imkanları bulma, parti ve mücadelenin geliştirilmesi için değerlendirmeye odaklanmış bir devrimciydi. Zaten bu olmaksızın başarılar temelinde ilerleyen bir devrimci gelişim ve önderleşme çizgisini var edemezdi.

Bütün bu nitelik önderleşme çizgisinde yürüyen bir kadronun devrimci varlığında ancak kolektif öncülüğün varlığı koşullarında etkiyerek kendisini ortaya koyabilirdi. "Adanmışlık" ve evet "devrimci adanmışlık" olmadan bu niteliklerin hiçbirisi kendisini bulamaz, gürbüzce gelişemez. Devrimci adanmışlık bütün diğerlerinin önkoşulu ve itici bir gücü olmaktadır. Devrimci adanmışlığın da bazı itici güçleri vardır, kendi kendine yeten devrimci enerji kaynağı değildir, onun da beslenme kaynakları vardır. Devrimci tutkunun devrimci adanmışlığı beslemesi, keza devrimci adanmışlığın devrimci tutkuyu kamçılaması gibi!

Devrimci adanmışlık ortalama devrimci düşünüşten, "dünya" ile ortalama devrimci ilişkileniş, kendini ortaya koyuştan öte bir iddia ve varoluştur. Bütün değişik koşullar altında devrimci gelişmenin ve varoluşunu devrimci gelişmenin öncü ihtiyaçlarına yanıt vermeye; kolektif öncünün gelişiminin gereklerine yanıt vermeye bağlamış bir adanmışlık düzeyidir bu. "Düzey" görevlerle ilişkileniş gerçekliğinde verilidir. "Devrimci görevleri anlama", "görevler, çözümleme", "görevlere yanıt olma" vb. sanki "bütün yollar" dolaysız biçimde devrimci kadronun devrimci görevlerle ilişkilenişine çıkmaktadır.

Güçlü başarma, kazanma yönelimi, tutkusu görevlerle ilişkilenişte ortalama değil yüksek düzeyde adanmışlığı gerektirir, "kendini görevlerin başarısına yatırmada" somutlaşır. Bayram'ın en küçük devrimci imkanı yüksek bir duyarlılıkla değerlendirme yönelim ve tarzı, görevlerle ilişkilenme boyutunda kaşılığını kendisini devrimci görevlerin başarısına yatırma pratiğinde buluyor. Onun eserinde çok çarpıcı tarzda kendini gösteren devrimci ciddiyet, devrimci disiplin, sıkı denetim, kararları uygulama gücü gibi görevlerle ilişkileniş göstergelerine rengini verir. Orada yakınmanın, şikayetlenmenin, mızmızlanmanın izine rastlayamazsınız!

Bayram'da partili mücadelenin, devrimci çalışmaların değişik düzlemleri arasında güçlü ve özgün bir bütünlük vardı. Güncel örgütlenme ve kadrolaşma çalışmaları Bayram'da kesinkes güncel politik görevlerle olduğu kadar öncelikli ideolojik görevler ve çalışmalarla da bir bütündür. "Bütün"lük esasen onun önderleşme çizgisini de yansıtır. Günlük devrimci çalışmanın elle tutulur somutluğunda gerçekleşen ideolojik, politik ve örgütsel bir bütünlüktür bu!

Eğer devrimci gelişmenin, devrimci eylemin, kolektif devrimci önderliğin tek düze bir rutin içerisinde ilerleyeceğini düşünmüyor ve beklemiyorsanız devrimci gelişme, devrimci eylem ve öncü ancak ve ancak sayısız zoruluğu göğüsleyerek, sayısız sorunu çözerek, yeni araçlar, yöntemler bularak, kurarak, kullanarak gelişebilir. İlginç olan şu ki bu her dönem örneğin mücadele yükselirken de geri çekilirken de göreli durgunluk halindeyken de böyledir. Bayram'ın devrimci eseri bize 2000'nin ilk yıllarında İstanbul'da, ortalarına doğru Kuzey Kürdistan'da ve 2014 sonrası Rojava'da bütün bir devrimci tarihi buna tanıktır. "Sürekli" zorluklarla mücadele, sorunları çözme, engelleri aşma çabasında başarılı olmak, sonuç almak yukarıda üzerinde durduğumuz nitelik ve yeteneklerin yanı sıra aynı zamanda güçlü bir ruhsal sağlamlık gerektirir. Bu yalnızca düşmanla mücadelede en riskli görevleri omuzlamak için değil aynı zamanda parti yaşamında ortaya çıkabilecek zorlukların göğüslenip aşılabilmesi için de geçerlidir. Bayram yoldaş sorunları çözme, zorlukları göğüsleme, engelleri aşma güç ve yeteneği kadar, bütün bunları taşıyıp göğüsleyecek yıkılmaz bir metanet düzeyine tekabül eden ruhsal sağlamlığa sahipti.

Ölümsüzlerin devrimci eserinden öğrenmek kuşkusuz onları devrimci tarzda anmanın somut bir biçimidir. Bayram yoldaşın önderleşme pratiğinden öğrenme çağrısı devrimci militana ve kolektif öncüye meydan okuyan sorunlara yanıt olma yönelimine büyük bir güç ve enerji verebilir.