Hükümet ve Memur-Sen kamu emekçilerine sefalet zammını reva gördü
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2022-2023 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin sonucuna dair açıklama yaptı.
5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini kapsayan 2022-2023 dönemi toplu sözleşmesi, Memur-Sen'in kapalı kapılar ardında kamu emekçilerini satmasıyla bağıtlandı. Hükümetin ilk yıl için yüzde 5+6, ikinci yıl için yüzde 6+6 zam teklifini kabul etmeyen Memur-Sen, ilk yıl yüzde 5+7'lik, ikinci yıl yüzde 8+6'lık zamma imza attı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin uzlaşma sağlandığını ifade ederken Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, basın toplantısı sırasında sessizliğini korudu.
Toplu sözleşme öncesinde yetkili konfederasyon Memur-Sen ve Kamu-Sen taban aylığa 600 lira seyyanen zam, 2022'de yüzde 21, 2023'te yüzde 17, iki yılda yüzde 6 refah payı artışı talep etmişti. KESK ise kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte yüzde 43,5 artış yapılmasını istemişti. KESK, net 4 bin 810 TL olan en düşük memur maaşının önce 5 bin 219 TL'ye çıkartılmasını, bu tutar üzerine yüzde 33,21 artış yapılarak en düşük memur maaşının 6 bin 952 TL olması talep etmişti.
Hükümetin 2022'nin ilk altı ayında yüzde 5, ikinci altı ayında yüzde 6, 2023'ün ilk ve ikinci altı aylarında yüzde 6+6 ve enflasyon farkları teklifi konfederasyonlar tarafından kabul edilmedi. Hükümetin yeni bir teklifte bulunması beklenirken, hükümet ile Memur-Sen ve Kamu-Sen arasında toplu sözleşme görüşmelerinin son günü anlaşma sağlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı pazar günü toplu sözleşme müzakerelerinin sonucunun açıklanacağını duyurdu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapılan toplantıda taraflar bir araya gelerek anlaşmanın sonucunu açıkladı. Memur ve memur emeklisinin maaşlarına 2022'nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7, 2023'ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 ve enflasyon farklarından oluşan zam yapıldı.
SEYYANEN ZAM YOK
Memur-Sen ve Kamu-Sen'in talep ettiği 600 TL seyyanen zam ise karşılanmadı. Bakan Bilgin, seyyanen zam yerine "toplu sözleşme ikramiyesine zam" yapıldığını savundu. Buna göre maaşlara 600 lira seyyanen zam yerine, 135 TL olan toplu sözleşme ikramiyesi 400 TL'ye çıkarıldı. Memurlara, mart ve eylül aylarında 30'ar günlük sendika toplu sözleşme ikramiyesi ödeniyor.
3600 EK GÖSTERGE YOK
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018'de AKP'nin seçim beyannamesini açıklandığı toplantıda, polis, öğretmen, hemşire, din görevlilerinin ek göstergelerini 3600'e çıkarmayı vadetmiş, 14 Mart 2019'da Tıp Bayramı'nda ve Ankara Şehir Hastanesi açılış töreninde de polisler ve öğretmenler ile birlikte hemşirelerin de 3600 ek gösterge probleminin çözüleceğini açıklamıştı. Ancak AKP'nin her seçimde ortaya attığı 3600 ek gösterge sözü tutulmadı.
Konfederasyonların bu toplu sözleşmede de gündeme getirdiği tüm kamu emekçilerine 3600 ek gösterge talebi konusunda, Çalışma Bakanı Vedat Bilgin yıl sonuna kadar çalışma yapılacağını belirtti.
Sözleşmeli çalışan memurların kadroya alınması talebi de karşılanmadı.
KAMU EMEKÇİSİNİN KAYIPLARI HER SÖZLEŞMEDE ARTIYOR
Hükümet ile Memur-Sen ve Kamu-Sen'in anlaştığı sefalet zammı karşısında hayat pahalılığı tartışmalı resmi verilerde bile gizlenemez duruma geldi. Gıda, elektrik, doğal gaz, barınma ve giyim gibi temel tüketim maddelerine gelen zamlar yüzde 40'a dayanmış durumda. Kamu emekçilerinin geçmiş toplu sözleşmelerdeki kayıpları karşılanmazken, hayat pahalılığı karşısında yeni kayıplara imza atıldı.
TÜİK'E GÖRE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 19
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre enflasyon temmuzda yüzde 1,80 artarken, yıllık bazda yüzde 18,95 oldu. Enflasyon araştırmaları yapan akademisyenlerin oluşturduğu ENAGrup ise 2020 enflasyon oranını yüzde 36,72, temmuz ayı enflasyonunu yüzde 4,89 olarak açıklamıştı. Kamu emekçileri toplu sözleşmesindeki yıllık zam oranı kümülatif olarak bile tartışmalı resmi enflasyonun altında kaldı.
Ayrıca geçtiğimiz ay elektriğe yüzde 15, doğalgaza yüzde 12 zam yapıldı. Yılbaşından bu yanda yapılan yüzde 1 oranındaki zamlar da hesaba katıldığında 2021 yılında doğalgazdaki yüzde 17.7, elektrikteki yüzde 22 zam yapıldı.
GIDA FİYATLARINDA YILLIK ARTIŞ YÜZDE 40
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından yapılan açıklamada, gıda fiyatlarındaki yüksek artışa dikkat çekildi. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun Ar-Ge birimi KAMUAR'ın Ankara'daki pazar ve marketlerden düzenli olarak derlediği ve halkın en fazla tükettiği 76 gıda maddesinden oluşan bir sepeti esas alarak yaptığı "halkın enflasyonu" araştırmasına göre gıda fiyatlarında ocak-ağustos döneminde yüzde 24 oranında artış yaşandı.
Yılın ilk sekiz aylık döneminde ekmek, bulgur, un makarna fiyatlarında yüzde 11,1 et ve balık fiyatlarında yüzde 26,9, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatlarında yüzde 23,9 oranında artış gözlendi. Yağ fiyatlarında ise yüzde 25,9 oranında artış oldu. Bu dönemde meyve fiyatlarında yüzde 75,6, sebze fiyatlarında yüzde 14,1 oranında düşüş artış kaydedildi. Bakliyat fiyatlarında yüzde 9 oranında diğer işlenmiş gıda fiyatlarında ise yüzde 8,6 oranında artış oldu.
Gıda fiyatlarında yıllık olarak ise yüzde 39,8 oranında artış gözlendiği belirtilen açıklamada, "Yıllık ortalamalara göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatları yüzde 20,4, et ve balık fiyatları yüzde 17,7, süt, süt ürünleri ve yumurta fiyatları yüzde 30, yağ fiyatları yüzde 42,7, meyve fiyatları yüzde 44,8, sebze fiyatları yüzde 69,2, bakliyat fiyatları yüzde 26, diğer gıda maddelerinin fiyatları da yüzde 10,9 oranında artış kaydetti" denildi.
KESK: YOKSULLUK VE SEFALETİ KABUL ETMİYORUZ
KESK tarafından yapılan açıklamada "Kamu emekçilerini enflasyona ezdirmedik diyenlere sözümüz var: Kamu emekçisinin, işçinin, çiftçinin, esnafın, dar gelirlinin mutfağında yangın var! Teklifiniz yoksulluk ve sefalet teklifidir! Dağ fare doğurmuştur. Hiçbir kamu emekçisinin hanesi yoksulluk sınırının altında kalmamalıdır. Sarı sendikalar bu toplu sözleşme görüşmelerinde de görevlerini yerine getirmişleridir. Bu karanlık tablodan, sefalet koşullarında yaşamaktan, güvencesizlikten kurtuluşun yolu kamu emekçilerinin ve emeklilerinin yetkinin asıl sahibi olarak mücadele etmesidir. KESK üstüne düşeni yapacaktır" denildi.