'Hükümet istifa sloganını sosyalizm propagandasıyla birleştirmeliyiz'

ETHA'ya konuşan BMG'den Küçük, iktidarın mevcut krizi halk için bir yıkıma dönüşmüşken yandaş sermayeyi kurtarmaya dönük bir fırsata çevirmeye çalıştığını kaydetti. "Hükümet istifa" eylemlerinin önemine dikkat çeken Küçük, ancak asıl sorunun sistem olduğu, AKP'nin bir aktör olduğu gerçekliğiyle hareket ederek ortaya çıkan öfkenin sandığa yönelmesini engellemek gerektiğini vurguladı. Küçük, "Hükümet istifa sloganının, halk iktidara propagandasıyla, sosyalizm progandasıyla birleştirerek, sokakları eylemlerle ısıtmamız gerek" dedi. 

İktidarın sermaye odaklı, savaş ve işgal politikaları nedeniyle TL'nin değer kaybetmesi sonucu ekonomik krizin faturasını ödemeyeceklerini haykıran kitleler birçok kentte sokağı kuşandı. Halkı, "Hükümet istifa" eylemlerine götüren süreci Birleşik Mücadele Güçleri'nden (BMG) Mürüvvet Küçük ETHA'ya değerlendirdi. 

'EMEKÇİLER İÇİN YIKIMA DÖNÜŞEN KRİZİ SERMAYE İÇİN FIRSATA DÖNÜŞTÜRME DERDİNDELER'
Mevcut krizin uzun zamandır bilindiğini hatırlatan Küçük, zamların otomatiğe bağlandığını, marketlerde etiket değiştirecek yeni personeller görevlendirildiğini gibi süreçlerden geçildiğini belirtti. Sadece Türkiye'yle sınırlı olmayan bu krizin bir de küresel boyutu olduğuna dikkat çeken Kücük, "Ama Türkiye'nin özgün bir durum var. Rejim kendi ekonomik, siyasi, bölgesel, çarpık ve savaş politikalarıyla bu krizi daha fazla derinleştiriyor. İdeolojik yaklaşımları, yandaş sermayeyi önceleyen politikalarıyla krizi derinleştiriyor. Mevcut kriz toplum için işçi ve emekçiler için bir yıkıma dönüşmüşken, iktidar sermaye için bir fırsata dönüştürme politikasıyla hareket ediyor" dedi.

Türkiye'nin yabancı yatırım için bir "cennet" olarak pazarlamaya çalışıldığını, ucuz iş gücü ile reklamının yapıldığını belirten Küçük, "Diğer yandan uluslararası sermaye kaynaklarının artmasını sağlamak için varlıkları kelepire çıkarıyorlar. O özelleştirme politikalarının nasıl seyredeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Uluslararası sermaye elinde parayla bekliyor. En son İspanyol bankası, Garanti bankasını satın almıştı. Bunun başka varlık fonuna devredilen devlet işletmeleriyle devam edeceğini kestirmek mümkün. Bu yönüyle durumu fırsata çevirmeye çalışıyorlar" diye konuştu. 

'SİSTEM KRİZİ OLDUĞU GERÇEĞİNİN GÖLGELENMEMESİ GEREK'
Halkın da iktidarın da bıçağın kemiğe dayandığının farkında olduğunun altını çizen Küçük, birçok işletmede üretimin durduğunu, büyük işçi kıyımlarıyla karşı karşıya kalındığının ve bu sürecin devam edeceğine işaret etti. Küçük, şöyle devam etti: "Oluşan tepkileri bir hedefe yönlendirmek gerek. Bu tepkinin sadece 'hükümet istifa', 'AKP istifa' sınırlarında kalmaması, bu yıkımı yaratan sisteme yönelmesi, tepkinin sandığa yönlenmesine izin vermemek gerek. Bu yıkımın esas nedeni sistemin bizzat kendisi. AKP gibi aktörler kendi yandaş sermaye gruplarının ve kendi politik konumlarının çeşitli çarpık politikalarıyla bunu derinleştiriyorlar belki ama sistem krizi olduğu gerçeğinin gölgelenmemesi gerekiyor. 

'EMEKÇİLER İKTİDARA SLOGANINI YÜKSELTMEMİZ GEREK'
Biz BMG olarak hükümet istifa demenin yetmeyeceğini, işçi ve emekçilerde biriken öfke ve ortaya çıkacak yıkımın daha da derinleşeceği gerçeğine karşı hayatın durdurulması gerektiğini ve 'emekçiler iktidara' fikriyle hareket etmek, bu fikrin daha kolay işleyebileceği kitlelerdeki bu hareketlenmenin, yönelimin sosyalizm propagandasıyla birleşmesi gerek. Hayatın durması, sokakların eylemlerle ısıtılması ve bunun kapitalist sisteme karşı yürütülmesi gerektiğini söylüyoruz. Dün yaptığımız ilk çağrıda da kitleleri sokağa çağıran ama bu sokak çağrısını da bir hedefle birleştirmeyi, eşik atlamayı hedefleyen bir açıklamaydı. 

Eylemlere polis saldırıları, gözaltılar oldu. Buna rağmen bu süreçte kitlelerde oluşan bilinci ve harekete geçirdiği reflekslerin arkasında kalmak değil, öfkeyi programa, hedefe kavuşturacak yaklaşımla sokakta olmaya devam edeceğiz."