30 Nisan 2024 Salı

'Herkesi acilen sorumlu davranmaya çağırıyoruz'

Açlık grevlerine ve son sürece ilişkin açıklama yapan Emek ve Demokrasi Platformu yetkililere çağrıda bulunarak, "Daha fazla can kayıplarının yaşanmaması için başta hükümet ve ilgili yetkililerin esas çabayı göstermesi gerekenler olduğunu belirterek; herkesi bir kez daha ve acilen duyarlı ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz" dedi.
Devam eden açlık grevleri ve son sürece ilişkin Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu, "Yaşam hakkını savunuyoruz" şiarı ile Eğitim Sen 1 Nolu Şube binasında basın açıklaması yaptı.
 
Açıklamayı okuyan DİSK Bölge Temsilcisi Mehmet Şirin Gürbüz, 21 yüzyılda yaşam hakkının uluslararası anlaşmalar ve anayasada güvence altına alınmasına rağmen son 2 yıllık OHAL süreciyle birlikte ülkenin bir rejim değişikliğine gittiğini kaydederek, demokrasinin olmasa olmazı kuvvetler ayrılığının neredeyse tamamen ortadan kaldırıldığına dikkat çekti.
 
'ÜLKENİN VE HALKIN GELECEĞİ KARANLIĞA TESLİM EDİLDİ'
 
Yaşanan darbe sürecinin bazı güçlerin eline hayal bile edemeyecekleri yetkileri verdiğine değinen Gürbüz, bununla birlikte yıllarca mücadele edilerek elde edilen kazanımların bir bir ortadan kaldırıldığını ifade etti. Gürbüz, ülkenin ve halkın geleceğinin karanlığa teslim edildiğine dikkat çekerek, "Özellikle Kürt sorunun çözümü noktasında derin eller halkın beklentilerini yok saymış ve hukuk bireyselleştirilmiştir. Tamda bu süreçte Hakkari'den millet vekili seçilen Leyla Güven ülke demokrasi üzerindeki tecride karşı açlık grevine başlamış ve hukukun bireysellikten çıkarılıp özüne göre uygulamalarına dönüşmesi için açlık grevine girmiştir daha sonraki süreçte bu açlık grevleri dalga dalga yayılarak cezaevlerine yansımıştır. Bizler emek örgütleri olarak ülke demokrasisi için açlık grevleri taleplerinin bir an önce hükümet tarafından karşılanması ve adım atılarak ölümlerin önüne geçilmesi çağrısında bulunduk. Ancak süreç uzadıkça ölümler cezaevlerinden çıkmaya başladı" diye kaydetti.
 
Aylardır artan katılımlarla şu an itibariyle cezaevlerinde ve dışarıdan açlık grevlerine katılanların sayısının 5 bini bulduğuna dikkat çeken Gürbüz, devam eden açlık grevlerinde tüm diyalog ve çözüm çağrılarına ve uyarılarına rağmen cezaevlerinden ölüm haberleri gelmeye devam ettiğini söyledi. Gürbüz şunları kaydetti:
"Bu süreçte cezaevlerinde 4, yurt dışında da  bir ölüm haberi geldi. Tutukluların cenazeleri; merasim yapılmasına ve dini vecibelerin yerine getirilmesine izin verilmeden devlet yetkilileri tarafından adeta 'kaçırılarak' gömüldü. Tutukluların cenazesinin ailelere yapılan dayatmalarla gece saatlerinde dini vecibeleri dahi yerine getirilmeden defnedilmesinin ne evrensel hukukta ne de dini inançta yeri yoktur. Unutulmamalıdır ki yakınını gömme hakkı yasalarla dahi düzenlenmesine gerek olmayacak derecede doğal ve kadim bir haktır.
 
'HERKESİ DUYARLI OLMAYA ÇAĞRIYORUZ'
 
"Emek ve meslek örgütleri olarak cezaevlerinde yaşanan açlık grevlerinin yaşamamın esas alınarak çözülmesini, mahpusların onurlarına saygı gösterilmesini, hiçbir tutuklu ve hükümlünün tecrit ve izolasyon koşullarında tutulmaması ve cezaevleri sivil izlemeye açık hale getirilmesi gereğini bir kez daha belirtiyoruz. Yarın geç olabilir. Önüne geçilebilir nedenlerle kimsenin kalıcı olarak zarar görmemesi, geçmiş dönemlerde olduğu gibi benzer süreçlerde ortaya çıkan daha fazla can kayıplarının bir daha yaşanmaması için başta hükümet ve ilgili yetkililerin esas çabayı göstermesi gerekenler olduğunu belirterek herkesi bir kez daha ve acilen duyarlı ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Bilinmelidir ki; asıl olan yaşamdır. Umarız ve dileriz ki; daha fazla ölüm değil, yaşam kazanır."