19 Mayıs 2024 Pazar

HDP'li Dede: Açlık grevinin talepleri bizim de talebimiz

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Dede, 100'üncü gününe giren hapishanelerdeki açlık grevlerine ilişkin açıklama yaptı. Açlık grevindeki siyasi tutsakların taleplerinin kendi talepleri olduğuna vurgu yapan Dede, talepler kabul edilene kadar mücadele edeceklerini söyledi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), hapishanelerde 100 gündür devam eden açlık grevlerine ilişkin açıklama yaptı.

HDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, 27 Kasım'da başlayan süresiz dönüşümlü açlık grevi eyleminin, 107 hapishanede binlerce tutsağın katılımıyla 100. gününe ulaştığını hatırlattı.

Pandemi bahanesiyle hapishanelerde hak ihlallerinin katlanarak arttığına dikkat çeken Dede, "Politik mahpusların, tüm kültürel, sportif ve sosyal hakları ellerinden alınmış ve neredeyse koğuşlarının dışına çıkamaz duruma getirilmişlerdir" diye konuştu.

Havalandırma ve gün ışığından faydalanma sürelerinin pandemi sürecinde sağlık nedeniyle artırılması gerekirken kısaltıldığına işaret eden Dede, zaten sınırlı olan sağlık hizmetine erişim hakkının daha da sınırlandırıldığını söyledi: "Sağlık hizmetine erişim hakkı ise kelepçeli muayene dayatması, görevli personel tarafından hakarete uğrama ve 14 gün süren karantina adı altında tek başına tecritte tutma uygulamaları sebebiyle, mahpuslar tarafından kullanılamaz hale gelmiştir."

Görüş hakkı gasbına da değinen Ümit Dede, tutsakların sınırlı sayıda insanla ayda iki kere görüş yapabildiğini, bir yıldır açık görüş hakkının ellerinden alındığına dikkat çekti. Dede, pandemi tedbirleri adı altında tüm sosyal, kültürel, sportif ve sosyal hakları ellerinden alınan ve aileleri ile görüştürülmeyen siyasi tutsakların, pandemi döneminde onlarca jandarma eşliğinde sürgün edilmeye devam edildiğini kaydetti. Dede şunları söyledi: "Bu sürgünlerle de uzun zamandır uygulanmakta olan politik mahpusları ailelerinden uzak cezaevlerinde tutma ve böylece ailelerinin görüşe gitmelerini kısıtlama ve hatta engellemeye dönük uygulama devam ettirilmiştir."

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Avukat Ümit Dede, hapishanelerde yaşanan ihlalleri şu şekilde sıraladı: Hücre ve koğuşların onlarca gardiyanla basılması, tutsaklara şiddet uygulanması, çıplak arama işkencesi, askeri nizamda sayım verme dayatması, radyolara el konulması, sosyalist muhalif gazeteleri okuma haklarının gasp edilmesi, iktidar yanlısı televizyon kanalları dışında kanalların izletilmemesi, ilk tutuklama, mahkeme ve hastaneye gidişlerin ardından 14 gün karantina uygulaması, keyfi disiplin cezaları, hapishanelerde kurulan emir ve talimatla hareket eden devlet memurlarından oluşan heyetlerin verdiği kararlarla siyasi tutsakların denetimli serbestlik ve şartlı tahliye haklarından yararlanmalarının engellenmesi, siyasi tutsakların hapishanelerden sorguya götürülmesine olanak tanıyan yasal düzenleme yapılması...

Hapishanelerde koronavirüs vakalarına ilişkin sağlıklı açıklama yapılmadığına dikkat çeken Dede, tutsakların aşılanmadığı bilgisini verdi, "Hem Adalet Bakanına hem de Sağlık Bakanına buradan sormak istiyorum: Hapishanelerde bulunan insanlar bu ülkenin vatandaşları değil mi? Bu sorumluluğun gereği derhal yerine getirilmeli, başta hasta ve yaşlı mahpuslar olmak üzere tüm mahpuslar derhal aşılanmalıdır" çağrısında bulundu.

'100. GÜNÜNE GİREN AÇLIK GREVİ ONURU SAVUNMA DİRENİŞİDİR'
Bugün 100. gününe ulaşan açlık grevi direnişinin temel talebinin Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması ve özgürlük koşullarının sağlanması olduğunu hatırlatan Ümit Dede, "Devletin İmralı adasından başlattığı bu yönetme biçimi, Kürt meselesine yaklaşımıyla, savaş politikaları ile doğrudan bağlantılıdır ve bu politikaların da sadece ülkenin içinde bulunduğu hukuksuzluk durumuyla değil, aynı zamanda savaş ekonomisinin yarattığı yoksullukla, işsizlikle, açlıkla da doğrudan ilişkisi bulunmaktadır" diye konuştu.

'AÇLIK GREVİ TOPLUMUN VİCDANLI KESİMLERİNE DE UYARIDIR'
Açlık grevlerinin taleplerine toplumun duyarlı tüm kesimlerinin sahip çıkması gerektiğine işaret eden Ümit Dede şunları söyledi: "Mahpusların uyarı niteliğinde dönüşümlü olarak devam ettirdikleri açlık grevi eylemi, sadece siyasi iktidara bir uyarı niteliğinde değil, aynı zamanda başta siyasetçiler ve hak savunucuları olmak üzere, toplumun vicdanlı tüm kesimlerine bir uyarı niteliğindedir. Biz de bu vesileyle bir kez daha, açlık grevi eylemini gerçekleştiren mahpusların haklı, meşru ve yasal taleplerinin bizim de taleplerimiz olduğunu ve bu talepler kabul edilinceye kadar mücadele etme kararlılığında olduğumuzu ifade ediyoruz."