20 Nisan 2024 Cumartesi

HDP'den şerh: Emekçilerin payına koca bir hiç düştü

HDP, İşsizlik Sigortası Fonu'nun sermayeye aktarıldığı, sermayeye yönelik vergi affı ve teşviklere ilişkin yeni yetkilerin Cumhurbaşkanı'na verildiği torba yasaya, "emekçilerin payına koca bir hiç düşmüştür" diyerek şerh koydu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Meclis'e getirilen "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Hakkında Kanun Teklifi"ne muhalefet şerhi düştü.

Şerhte, İşsizlik Sigortası Fonu'nun "İşçiden Alıp Patrona Verme Fonu" haline getirildiği, AKP'nin Meclis'e getirdiği tüm yasaların torba yasa formatında olduğuna dikkat çekildi. Şerhin devamında, AKP ile MHP'nin ülkeyi torba yasalarla yönetmeyi bir usul haline getirdiği ifade edilerek, "Bizler de Halkların Demokratik Partisi olarak, yasama kurnazlığının açık ifadesi olan torba yasalara karşı güçlü şekilde muhalefet etmekte ısrar edeceğiz" denildi.

'SERMAYEYE AKTARILMAK İSTENİYOR'
Şerhte, torba yasayla kurumlar vergisi oranının beş puan düşürülmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilmesinin öngörüldüğü tespiti yapılarak, "Yine kamuoyunda 'varlık barışı' olarak ifade edilen ve yurtdışından para getirme işlemlerinin vergi dışı bırakılması öngörülmektedir. Dahası, İşsizlik Sigortası Fonu'nun yine sermayeye aktarılmasına ilişkin düzenlemeler getirilmek istenmektedir" diye belirtildi.

CUMHURBAŞKANI'NA YENİ YETKİLER
Söz konusu kanun teklifinin; 7 ve 8'inci maddeleri işveren teşviklerine; 15, 16, 17 ve 21'inci maddeleri çeşitli vergi af ve teşviklere; 22'nci madde ise yurtdışından getirilen servetlere dair süre uzatımı gibi yetkilerin AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a verildiğine dikkat çekilen şerhte, parti-devlet kavramının en bariz örneklerinden birinin söz konusu torba yasada kendini gösterdiği belirtildi.

'İŞSİZLİK FONU DENETİMSİZ KULLANILMIŞTIR'
Şerhte, devamla şunlara yer verildi: ''İstihdam Paketleri', 'Milli İstihdam Seferberlikleri' '1 Milyon İstihdam' müjdeleri gibi birçok ad altında fon denetimsiz bir şekilde kullanılmıştır. 2012 yılından bu yana fon verilerinin 2019 yılı sonuna kadar yıllık artışı yaklaşık yüzde 20 iken, fon giderlerindeki artış ortalama yüzde 43 şeklindedir. Fondan yapılan harcamaların yüzde 70'ten fazlası işçilere değil sermaye ve devlete gitmektedir. İşsizlik Fonu 2019 yılı sonuna göre net 22 Milyar TL azalmıştır. 2020 yılı gideri (Eylül sonu itibariyle) 51,2 Milyar TL'ye yükselmiştir. Bu harcama hızı ile fonun 2023'ün sonunda yok olacak düzeye geleceği bilinmelidir. 4447 sayılı Kanunun 10'uncu, 19'uncu ve 21'inci geçici maddelerinde özel sektör işverenlerine sağlanan destek ve teşviklerin uygulama süreleri 31/12/2023 tarihine kadar uzatılacak şekilde düzenlenmiştir. 4447 sayılı kanundaki geçici denilen maddeler diğer maddelerden daha fazla sayıdadır. Bu durum bile fonun ne kadar plansız, keyfi ve denetimsiz kullanıldığının göstergesidir. 2008'den bu yana geçici olan maddeler kapsamında yaklaşık 200 milyar TL'lik fon harcanmıştır.

'VERGİ REFORMU YAPILMALI'
Gelir Vergisi Kanunu'nun Geçici 67. Maddesi'nde düzenlenen ve faiz dâhil finansal gelirlerin vergisini sıfıra kadar düşüren mevcut uygulamanın 2025 yılına kadar uzatılması, kurumlar vergisi oranının 5 puan düşürülmesi için Cumhurbaşkanı'na yetki verilmesi bu torba yasa teklifinde düzenlenmiştir. Yıllardır tekrar edilen ve bir tür kara para aklama aracına dönüşen yurtdışından para getirme işlemi ise vergi dışı bırakılmak istenmektedir. Torba yasa teklifi ile yurt dışında ve yurt içinde servetlerini kayıt dışı tutanların kayıt altına girmeleri halinde, bunlardan vergi alınmayacağı ve geriye dönük herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacağı öngörülmektedir. Unutulmamalıdır ki bu yöndeki vergi aflarının sürekli yapılması hiçbir zaman istenen ve arzulanan sonucu vermemiştir. Şayet bir vergi yapılandırılmasından söz edilecekse, geniş kapsamlı ve emeğiyle geçinen yurttaşlar lehine yapısal ve radikal bir vergi reformu yapılmalıdır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır. Tüm vergi sistemi gelire duyarlı bir biçimde 'artan oranlı vergi' mantığıyla yeniden oluşturulmalıdır. Asgari ücret alan bir emekçiden damga ve gelir vergisi alan bir vergileme sistemini kabul etmek mümkün değildir. Vergide adalet, asgari ücretten yüksek oranda vergi kesilerek, patronlara vergi teşvikleri sağlanarak gerçekleştirilemez.

Öte yandan komisyon görüşmeleri sırasında vergi yapılandırmasının müzakere edildiği bir toplantıda HDP olarak gençlerin KYK borçlarının silinmesi için yine önerge verdik. Ancak önergemiz AKP-MHP oylarıyla reddedildi. Sermayeye, savaşa, Saray'a para bulanların gençlere gelince, KYK borçlarına gelince 'kaynak yok' demeleri esasen bir tercihi ifade eder. AKP-MHP koalisyonunun tercihi sermayeden, savaştan, ranttan ve Saray'dan yanadır. Bu nedenle bu torba yasadan da emeğiyle geçinen yurttaşların, çiftçilerin, kadınların, gençlerin, işsizlerin, yoksulların, esnafların payına koca bir hiç düşmüştür. Tüm bu nedenlerden dolayı HDP olarak bu torba yasa teklifine onay vermemiz mümkün değildir."