19 Mayıs 2024 Pazar

HDP: Êzidîlerin anavatanlarından sürülmelerine asla izin vermeyeceğiz

Batman'ın Beşiri ilçesine bağlı Kuşçukuru (Kelhoke) köyündeki yaşayan Êzidîlerin sürgün edilmesine ilişkin açıklama yapan HDP Halklar ve İnançlar Eş Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, "Êzidîler için de toprakları kutsaldır. Hiçbir gücün Êzidîleri kadim anavatanlarından, topraklarından söküp atmasına ve köklerini kurutmasına asla izin vermeyeceğiz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Eş Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Batman'ın Beşiri ilçesine bağlı Kuşçukuru (Kelhoke) köyündeki yaşayan Êzidîlerin topraklarını bırakıp Almanya'ya gitme kararı almasına ilişkin açıklama yaptı.

Tarih boyunca baskı, şiddet ve fermanlarla kadim topraklarından, anavatanlarından koparılan Êzidîler, yüzyılın başında ve 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin ağır sonuçları altında büyük bir pogroma maruz kıaldı. Sürgün politikaları sonucunda bugün Beşiri, Midyat, Nusaybin, Bismil ve Viranşehir'de sayıları 500'e kadar düşmüş olan Êzidîler, yeni bir sürgün, baskı ve şiddet biçimiyle karşı karşıya.

1992 yılında topraklarını terk etmek zorunda bırakılan Batman'ın Beşiri ilçesine bağlı Kuşçukuru (Kelhoke) köyü sakinleri olan Êzidîler, aradan geçen 27 yıldan sonra köylerine dönüş yapmak istedi. 2001 yılından beri sürdürdükleri hukuk mücadelesinin lehlerine sonuçlanmasının ardından Êzidîler topraklarını geri almak isteyince fiziksel şiddete, tehdit ve baskılara maruz kaldılar. Daha önce de Beşiri, Viranşehir, Midyat, Nusaybin ve Bismil'de kendi topraklarına geri dönmek isteyen Êzidîler, devletin gücünün arkasına sığınan bazı aileler tarafından baskı, tehdit ve saldırılara maruz kalmıştı.

HDP Urfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş yaptığı yazılı açıklamada, "Êzidîler, cesaretini devletin gücünden alan bazı mafyatik aileler tarafından kadim topraklarından tamamen koparılmak istenmektedir. Bu ailelerin kendilerini AKP ile özdeşleştirmeleri bunun en açık ispatıdır. Son olarak Beşiri'de cereyan eden şiddet ve toprak ilhakı; meydana gelen baskıların boyutunu ve Êzidîlere karşı girişilen sistematik pogrom ve toprağından tamamen koparılma tehlikesini gözler önüne sermektedir" dedi.

Êzidîlere yönelik bu baskı yalnız bir köyle sınırlı olmadığına dikkat çeken Erdoğmuş, bir topluma ve kadim inanca yapılan toplu bir cezalandırma örneği olduğunu söyledi. Erdoğmuş, "Bu zulüm ve baskının devam etmesinin en temel sebebi, 12 Eylül'le beraber Êzidîsizleştirilen toprakların ebediyen Êzidîlerden koparıldığı kabulüyle ilgilidir. Bu yönüyle saldırılar Êzidîlere yönelik fermanlar silsilesinin bir devamıdır" diye kaydetti.

Kimden gelirsen gelsin, bu saldırıların birinci derecedeki failinin devlet olduğunun altını çizen Erdoğmuş, "Bu kirli oyunların bir an evvel son bulması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması elzemdir. Êzidîlerin güvenli bir şekilde topraklarına geri dönmesi için gerekli tedbirlerin alınması, can ve mal güvenliklerinin garanti altına alınması acil bir zarurettir" diye belirtti.

Bölgedeki bütün kamu kuruluşları, kanat önderleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler, aydınlar, rûspîler ve halkın Êzidîlerin maruz kaldığı baskı, şiddet ve pogrom harekatına karşı sesini yükseltmesi gerektiğini ifade eden Erdoğmuş, "Bütün kadim halklarda olduğu gibi, Êzidîler için de toprakları kutsaldır. Hiçbir gücün Êzidîleri kadim anavatanlarından, topraklarından söküp atmasına ve köklerini kurutmasına asla izin vermeyeceğiz" dedi.