19 Mayıs 2024 Pazar

HDP: Tutsakların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz

HDP, "Asla mahpusların ölüme terk edilmesine rıza göstermeyecek, savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz" diye belirtti.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, ceza infaz yasasında yapılan değişiklik ile birlikte siyasi tutsakların tahliye edilmemesine ilişkin açıklama yaptı.

Koronavirüs salgınının Türkiye'de görülmesiyle birlikte HDP'nin ilk günden itibaren en riskli alanların hapishaneler olduğuna işaret ettiğini hatırlatan Dede, "Partimizin ve tüm kurumların çağrılarına kulak tıkayan Cumhur İttifakı, yasa teklifini Meclis'te sahip oldukları niceliksel gücü kullanarak, tam da Adalet Bakanı'nın cezaevlerinde koronavirüs kaynaklı 3 mahpusun hayatını kaybettiğini itiraf ettiği gün Meclis'ten geçirdi. Cezaevlerinde bulunan yaklaşık 300 bin mahpustan 200 binini ölüme terk eden yasayı çıkararak Kürtlere ve muhalif çevrelere düşmanlıklarını bir kez daha gösterdiler" dedi.

Söz verdikleri çete üyelerini, yandaşları, topluma karşı her türlü suçu işleyenleri hapishaneden çıkartıp, kendilerini eleştiren gazetecileri, siyasetçileri, belediye başkanlarını, milletvekillerine ölümün rva görüldüğünü kaydeden Dede, "Anayasa'da kısmi af niteliğindeki düzenlemelerde aranan nitelikli çoğunluk şartını uygulamayarak hileli bir yasa çıkaran AKP ve MHP, tarih ve insanlık önünde sorumludur" diye kaydetti.

Meclisten geçirilen yasanın ayrımcılık yasağına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Dede, "Bu yasa kendinden olmayanların, ötekilerin idam fermanıdır! Bu yasa Cezaevlerinde fiilen uygulanmakta olan işkence ve onur kırıcı muamelelerin yasal kılıfıdır! Bu yasa insanlığın ortak kazanımlarına saldırıdır! Bu yasa bir utanç vesikasıdır!" diye belirtti.

Tutsakları ölüme terk eden bu ölüm yasası, AKP-MHP milletvekillerinin oylarıyla Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmiş olsa dahi HDP'nin mücadelesinin sona ermediğinin altı çizilen açıklamada, "Mahpusların yaşam hakkını, başta infaz yasasına rıza göstermeyerek karşı çıkan siyasi partiler olmak üzere, STK'larla, meslek örgütleriyle ve duyarlı tüm kesimlerle ortaklaşarak, her platformda ve her türlü demokratik yöntemi kullanarak savunacağız. Asla mahpusların ölüme terk edilmesine rıza göstermeyecek, savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz" dedi.