19 Nisan 2024 Cuma

HDP milletvekilleri tecride karşı açlık grevine başladı

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride son verilmesi talebiyle Leyla Güven'in başlattığı başlattığı açlık grevine destek için HDP milletvekilleri Mersin ve Van'da 3 günlük açlık grevine başladı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük tecride son verilmesi talebiyle tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Hapishanesi'nde başlattığı açlık grevi eyleminin 26'ıncı gününde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek eylemleri büyüyor.
 
MERSİN
 
Gözaltıların yaşandığı Mersin'de, milletvekilleri Fatma Kurtulan, Rıdvan Turan ve Tülay Hatimoğulları açlık grevine başladı. Dün akşam polis baskını yapılan partilerinin il binasına gelen milletvekilleri açlık grevine başladı.
 
Açlık grevine başlayan milletvekilleri, partililerin yanı sıra İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube yöneticileri ve Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce ziyaret etti.
 
Açlık grevine başlayan Fatma Kurtulan, tecridi bir "insanlık suçu" olarak ele alan Leyla Güven'in haklı bir eylem içerisinde bulunduğunu belirtti. Tecrit gündemi ile aslında Türkiye'nin baş aşağıya doğru gidişine dikkat çektiklerini ifade eden Kurtulan, "Tecrit ile, Türkiye ve Ortadoğu'da bulunan tüm demokrasi dinamikleri etkileniyor. Tecrit ile savaş boyutlanarak devam ediyor. Bununla beraber demokrasi ve barış askıya alınıyor. İşte tam da bu dönemde Güven, bu noktaya dikkat çekmek için bu eylemi başlattı. Güven'in cezaevinden avukatları aracılığıyla dışarıya vermek istediği mesaj da tam olarak buydu. Biz de 'Leyla Güven haklıdır. Tecrit derhal son bulmalıdır' şiarı ile bir dayanışma süreci başlattık" dedi.
 
Ancak bu dayanışma eylemini kolluk kuvvetlerinin sabote etmeye çalıştığını kaydeden Kurtalan, şunları söyledi: "Dün il binamızda bu eylemi sabote etmeye çalıştılar fakat bizler onların bu sabote girişimlerine inat bugün üç vekil eylemi sürdürme kararı aldık. Bizler gözaltına alınan açlık grevi eylemcileri arkadaşlarımızın dayanışma bayrağını buradan sürdüreceğiz. Bizler bu dayanışma kararını tüm yerlerde alma kararını da aldık. Bizler halkımıza şu çağrıyı yapıyoruz 'Bu dayanışmayı boşa çıkarmak istediler ancak bizler bunu boşa çıkardık. Buradayız. Hepinizi buraya dayanışmaya çağırıyoruz."
 
Tülay Hatimoğulları da polis baskını sonrası açlık grevine giren arkadaşlarının haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alındığını dile getirdi.
 
Hatimoğulları, "Dün akşam polis ordusu buraya gelip arkadaşlarımızı aldı. Oysa bu dayanışma eylemi yani açlık grevi eylemimiz bizim özgür irademiz olarak aldığımız bir karardı. Arkadaşlarımız açlık grevlerini içerde de sürdürüyor. Bizler hem gözaltına alınan arkadaşlarımız için hem de Leyla Güven arkadaşımızın eylemini burada dışarıda sürdüreceğiz. AKP hükümeti bizim partimizin üzerinde uyguladığı bu saldırılar aynı zamanda yaklaşan yerel seçimlerin nedenidir. Ama şunu belirtmem gerekiyor; bizler bu ülkeye barış, kardeşlik ve özgürlüğü getirene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
 
Yaşananları "barbarlık" olarak tanımlayan Rıdvan Turan ise şunları söyledi: "İktidar bu saldırıları ile Leyla Güven'in iradesinin kırılmasını istiyor. Bunu böyle değerlendiriyoruz. Buradan tekrar Leyla Güven arkadaşımızın yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Bizim bu tür haydutvari saldırılar ile irademizin kırılamayacağını ifade etmek istiyoruz. Bu eylemi sahipleniyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit politikalarının bu ülkeye zerre kadar fayda getirmeyeceğini de çok iyi biliyoruz. İktidarın bu yönelimi hem barış ve demokrasi iradesini kırma hem de bir seçim çalışmasıdır."
 
VAN
 
Van'da ise HDP Milletvekili Muazzez Orhan partisinin Van il binasında açlık grevine başladı. Orhan, HDP'lilerin yanı sıra DBP, DTK ve TJA üyelerinin katılımı ile basın toplantısına düzenledi.
 
Türkiye'de faşizm ile demokrasinin yol ayrımında olduğu bir sürecin yaşandığını ifade eden Orhan, "Türkiye halkları üzerinde antidemokratik uygulamalar ve inanılmaz baskıların olduğu bir süreç var. Bugün bu sürece boyun eğmeyen haklı taleplerini dile getiren, demokrasiyi, barışı emeği ve halkların özgürlükleri için mücadele eden yüzlerce siyasetçimiz cezaevlerinde tutsak tutulmaktadır" dedi.
 
Sözlerinin devamında bu siyasetçilerden biri olan DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven için "Bu hukuksuz uygulamalara ve bu ülkenin barışına, demokrasisine uygulanan ve uzun yıllardır İmralı Cezaevi'nde ağır tecride maruz bırakılan ve 3 buçuk yıldır da hiçbir şekilde hiç kimseyle görüştürülmeyen Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride karşı bir açlık grevi başlatmıştır"  diyen Orhan, 26'ncı gününde olan bu açlık grevine başta Kandıra Cezaevi olmak üzere birçok cezaevinden de destek verildiğine işaret etti.
 
Leyla Güven'in taleplerinin talepleri olduğunu vurgulayan Orhan, şunları söyledi: "'Leyla Güven haklıdır, tecrit kalkmalıdır' diye açlık grevi başlatılması üzerine dün Mersin il örgütümüz basılarak açlık grevine destek veren üyelerimiz gözaltına alınmıştır. Buradan bir kez daha söylüyoruz; bu ülkenin demokrasisine, emeğine, barışına, halkların kardeşliğine karşı hiçbir faşizan uygulamaya boyun eğmeyeceğiz ve bu kardeşliği, emeği, demokrasiyi bu ülkede hayata geçireceğiz
 
"Bunun için burada bu açlık grevlerine destek vermek için 3 günlük açlık grevini başlatmış bulunuyorum. Faşizm kaybedecek, Kürt halkı ve Türkiye halkları demokrasiyi kazanacak. Özgürlükleri başaracak ve bu ülkede demokrasi ve özgürlükler hayat bulacak. Bundan sonra geri adım atmayacağız. Bu ülkede faşizme, dikta rejimine boyun eğmeyeceğiz. Özgürlükleri, eşitliği, mücadeleyi, demokrasiyi hayata geçirinceye kadar mücadelemize her alanda her yerde devam edeceğiz. İçerde Leyla Güven'in başlatmış olduğu ve onlarca cezaevine yayılan bu eylemi bizler de sahipleniyor bugünden sonrada bu eylem ve bu talepler kabul edilene kadar bu eylemliklerimize devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyorum."
 
Orhan yaptığı bu açıklama sonrası açlık grevine başladı.