23 Nisan 2024 Salı

HDP Kadın Meclisi 25 Kasım çalışmalarını başlattı

HDP Kadın Meclisi, 25 Kasım çalışmalarına başladığını açıkladı, "Varlığımızın, irademizin ve emeğimizin görünür kılınması için; kadın örgütleri ve feministlerle birlikte alanlarda olacağız" dedi.
 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, "Erkek-Devlet şiddetine karşı isyandayız" şiarıyla 25 Kasım çalışmalarını başlattı. 

HDP İstanbul Kadın Meclisi, partisinin il binasında düzenlediği basın açıklamasıyla startını verdi. Açıklamaya HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm katıldı.

Açıklamayı okuyan HDP İstanbul Kadın Sözcüsü Arzu Çeper, erkek-devlet şiddetine karşı 'Yaşamak İstiyoruz' isyanını büyüttüklerini vurgularken, "Kadın katliamlarının erkek devlet tarafından özendirildiği, savaş politikaları ile kadına yönelik suçların arttığı bu dönemde, isyanımızı birlikte büyüttüğümüz kadınlarla, 25 Kasım günü evde, okulda, işyerinde, meydanlarda, yaşamın her alanında yan yana omuz omuza olacağız" diye konuştu.

Kadın iradesinin her alanda sömürüldüğüne dikkat çeken Çeper, "Biz kadınlar, bir yandan erkek egemen sistemin kadınlara açtığı savaşla, diğer yandan da Kuzey ve Doğu Suriye halklarına yani Rojava kadın devrimine yönelik savaşın yarattığı katliamlar ve yoksullukla, kayyımlar eliyle irademizin gasp edilmesine karşı mücadele ediyoruz" diye kaydetti.

'KADINLAR IŞIDVARİ YÖNTEMLERLE KATLEDİLİYOR'
Yılın ilk 9 ayında 300 kadının erkekler tarafından katledildiğine işaret eden Çeper, "Bunlar sadece kadın örgütlerinin ulaşabildiği veriler, maalesef daha çok kadının katledildiğini, kadınların katledilerek intihar süsü verildiğini biliyoruz. Kadınlar, milyonların gözü önünde, adı baba, erkek kardeş, koca, eski koca, sevgili olan erkekler tarafından katlediliyor. Fiziksel, ekonomik, sosyal, psikolojik şiddete sessiz kalmayan kadınlar, boşanmak istedikleri, kendilerine yeni bir yaşam kurmaya çalıştıkları için IŞİD'vari yöntemlerle katlediliyor" dedi, Emine Bulut, Nadira Kadirova ve Şule Çet'i hatırlattı. 

Erkeklerin birbirinden ve egemen sistemden güç alarak, kadın düşmanlığının çıplak şekilde cisimleştigini söyleyen Çeper, "Nafaka düzenlemesine itiraz etmeyin, şiddete karşı sessiz kalın, evde oturun çocuk doğurun diyenler, erkeklere de, siz kadınları katledin, biz arkanızda dururuz mesajı vererek, kadına yönelik şiddete suç ortaklığı yapıyor" dedi.

'ÖZSAVUNMAMIZI ÖRGÜTLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Kadın cinayetlerinin politik olduğunu ve ancak politik bir mücadele ile önlenebileceğinin altını çizen Çeper, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kadın katliamları ve kadına yönelik şiddetle mücadele, temel mücadele alanımızdır diyoruz. Gerek şiddeti teşvik eden gerekse cezasızlığı doğuran yasa ve uygulamaları değiştirecek, bugüne kadar yaptığımız gibi bugünden sonra da kadın örgütleriyle birlikte sokakları, adliyelerin önünü terk etmeyeceğiz. Ne kadın katillerinin, ne de azmettirenlerin yakasını bırakmayacağız. Kadınları katledenlere haksız tahrik ve iyi hal indirimi uygulayan, özsavunmasını uygulayan kadınları ise ömür boyu hapishanelerde tutan erkek yargı kararlarınıza karşı mücadele edeceğiz. Özsavunma bir haktır ve özsavunmasını uygulayan kadınlarla yan yana olmaya, özsavunmamızı örgütlemeye devam edeceğiz."

'AKP KADIN ŞİDDETİNİN SORUMLUSUDUR'
"Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum" söyleminde erkek politikaların somutlaştığını vurgulayan Çeper, "AKP, çok defa bu ve benzer söylemler ve pratiklerle, kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarını açık veya örtük biçimde onaylamış, haksız tahrik, iyi hal indirimi gibi yöntemlerle kadın cinayetlerine azmettirmiş, bu örgütlü suça ortak olmuştur. Bugün de imzaladıkları İstanbul Sözleşmesi'ne ve kendi çıkardıkları 6284 Sayılı kanuna dahi tahammül edemiyorlar. Uygulamadıkları İstanbul Sözleşmesini ve 6284 Sayılı kanunu tümüyle kaldırmak için kampanya yürütenler, kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin asıl sorumlusudur" diye belirtti.

Çeper konuşmasında şunları belirtti: "Mardin'de kayyym döneminde belediye bünyesinde bir şirkete müdür olarak atanan E.U'nun iş başvurusunda bulunan kadınlara yönelik taciz ve cinsel istismar saldırısı, Dersim'de bulunan Munzur Üniversitesi'nde Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Cem Tekinoğlu'nun bazı kadın öğrencilere cinsel saldırıda bulunması karşısında devlet yetkilileri bu kişileri korumak için seferberlik ilan etti. Bingöl'de ise yıllardır biliniyor olmasına rağmen göz yumulan şantaj ve kadınlara yönelik cinsel istismar saldırısında bulunan bir çeteye yönelik operasyonda, aralarında uzman çavuş, korucular, Hizbullah davası sanığı, bir dönem AKP'li Bingöl Belediyesi'nde Başkan Yardımcılığı görevi yapan M.B. ve çok sayıda AKP üyesinin bulunması şaşırtıcı olmamıştır."

'ÖZGÜRLÜKÇÜ YAŞAMA KARŞI BAŞLATILMIŞ SAVAŞTIR'
Erkek egemen devletin başlattığı işgalci savaşla yeni katliamlar eklendiğini dile getiren Çeper, şunları kaydetti: "IŞİD barbarlığına karşı büyük bedeller ödenerek kurulan bu devrime karşı, AKP-MHP-Ergenekon faşist ittifakı, IŞİD'in üniforma giymiş hali olan ÖSO çetelerini de yanına alarak devrimi boğmaya kalkışmaktadır. ÖSO'nun girdiği Grê Spî'de yağma ve talanın yanı sıra kadınlara çarşaf zorunluluğu getirerek, kadınların dışarı çıkmasını yasaklaması miras aldıkları IŞİD uygulamalarıdır. Bu açıdan bir kez daha ifade ediyoruz: Bu savaş, Kürtlere, halkların ortak yaşam iradesine, kadınlara ve kadın özgürlükçü yaşama karşı başlatılan bir savaştır. Yaşam alanları yok edildi. 10 günde 300 bine yakın insan evini terk etmek zorunda kaldı. İnsanlığa karşı suçlar işlendi. Dünyanın gözü önünde bir kadın siyasetçi, kadın mücadelesinin öncülerinden Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef işkence yapılarak katledildi. Bu katliamları alkışlayanlar, insanlığa karşı işlenen suça ortak olmuştur. Biz kadınlar olarak, bu suça ortak olmayacağız. Kadın düşmanı, kadın katillerinden hesap sormaya devam edeceğiz."

'DARBEYE KARŞI KADIN MÜCADELESİNİ YÜKSELTECEĞİZ'
Bütün bu ortamda, Diyarbakır, Van ile Mardin'in ardından çok sayıda il ve ilçeye kayyum atandığını hatırlatan Çeper, "Halkın iradesi, kadınların iradesi gasp edildi. Biz kadınların siyasette irade olmasına, sözünü söylemesine, kadın özgürlük mücadelesini büyütmesine dönük bu saldırganlığı kabul etmedik, etmeyeceğiz. İlk iş olarak kadın kazanımlarını yok etmeye kalkışan kayyımların, kadınlar ve kadın özgürlük mücadelesi için ne anlama geldiğini hep birlikte yaşadık. Bu darbeye kadın ittifakını güçlendirerek, kadın mücadelesini yükselterek yanıt vereceğiz" dedi.

'ALANLARDA OLACAĞIZ'
Ankara'da da Kadın Koordinasyonu il binasında 25 Kasım çalışmalarını yaptıkları açıklamayla başlattı. HDP Kadın Meclisi'nin açıklamasını okuyan Koordinasyon sözcüsü Türkan Demir, "Varlığımızın, irademizin ve emeğimizin görünür kılınması için; kadın örgütleri ve feministlerle birlikte alanlarda olacağız" diye konuştu.