17 Mayıs 2024 Cuma

HDP: İktidar krizi yönetemiyor, uygulamalarıyla salgını yayıyor

HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar, iktidarın ülkede yaşanan salgın krizini yönetemediği, uygulamaları ile salgını yaygınlaştırdığını vurguladı. Ayrıca, sokağa çıkma yasağı kararının alınma yönteminin de Anayasa ve yasalara aykırı olduğu belirtildi.

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, iki saat önce yapılan açıklama ile ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararının ardından yaşananlara ilişkin açıklama yaptı. 

İktidarın, bilim insanlarının ve sağlık kuruluşlarının ısrarlı uyarılarını görmezden gelerek önlem almakta geciktiğini belirten Buldan ve Temelli, "Süreci şeffaflıktan ve demokratik katılımdan uzak, merkeziyetçi ve tekçi bir yaklaşımla yürüten iktidarın peyderpey aldığı önlemler ise kamu sağlığını korumaktan uzaktır.

"Bütün insanların en başta sağlığını ilgilendiren, onunla kalmayıp hayatın her alanını etkileyen böylesi köklü kriz dönemlerinde topluma güven vermek, mücadelenin başarısı için vazgeçilmez önemdedir. Toplumun güvenmediği iktidarın uygulamaları ise yönetme zaafını ortaya çıkarak çok yıkıcı sonuçlar doğurur. Böylesi tehlikeli bir salgınla baş etmenin yegâne yolu toplum merkezli bir sağlık yönetimi anlayışıdır. İktidar, tek başına aldığı sorumsuzca kararlarla tüm halkı tehdit eden krizi siyasi fırsatçılığa çevirmeye çalışmaktadır" dedi. 

'İKTİDAR BU KRİZİ YÖNETEMEMEKTEDİR'
İçişleri Bakanlığı tarafından dün 31 il için alınan sokağa çıkma yasağının, iki saat kala duyurulmasının büyük bir sorumsuzluk olduğu vurgulanarak, halkın ihtiyaçlarını tedarik etmesine zaman bırakmadan yasağın ilan edilmesinin ciddi bir paniğe yol açtığı, salgının daha hızlı yayılmasına zemin hazırladığı belirtildi.

Toplumun sağlığını hiçe sayan davranışın asla kabul edilemeyeceğini kaydeden Buldan ve Sancar, şöyle devam etti: "Bu denli tehlikeli sonuçlar doğurabilecek vahim bir yanlışı savunmak ise pişkinliğin son noktasıdır. İktidar bu krizi yönetememektedir. 

"Yıllardır maddi-manevi bütün yatırımını toplumsal yarar yerine piyasanın eşitsiz ve acımasız mekanizmalarına, emekçiler yerine sermayeye yapan bir iktidarın, toplumun tümünü tehdit eden bir felaketi, alıştığı yöntemlerle yönetmesi imkansızdır. Krizin başından itibaren bizim ve diğer birçok kurum ve kuruluşun ısrarla vurguladığı tedbirleri önce aşağılayarak reddeden iktidar, kısa bir süre sonra kaçınılmaz olarak bunları uygulamak zorunda kalmaktadır. Fakat ait olduğu çıkar dünyası ve sahip olduğu ezberler, sözü edilen tedbirleri hakkıyla hayata geçirmelerine izin vermemektedir. Kamu kaynaklarını tüketmiş, toplumun onayını ve rızasını almakta başarısız olan iktidar panik halindedir ve kamu sağlığına halel getirecek her türlü uygulamanın tek sorumlusudur."

'KARAR YETKİ GASBIDIR'
Sokağa çıkma yasağı kararının Anayasa ve yasalara aykırı olduğu ifade edilerek, "İçişleri Bakanlığı'nın uygulanması için valiliklere gönderdiği genelgenin dayandırıldığı İl İdaresi Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu sokağa çıkma yasağına hukuksal bir zemin sağlamamaktadır. İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle uygulamaya konulan bu tedbirler yürütmenin yasama fonksiyonlarını gasp etmesi anlamına gelmektedir. OHAL Kanunu'nda dahi şiddet hareketlerinin varlığı şartı haricinde böylesi bir yetki tanınmazken olağan şartlarda genelgeler eliyle il valiliklerini talimatlandırmak yetki gaspıdır. Bu yetki gaspı derhal, yasama organının görevini yerine getirmesinin sağlanması ve tedbirlerin Meclis’in ortak kanaati ve hızlı karar alma süreciyle alınması yoluyla giderilmelidir. 

Yürütmenin, Anayasa ve yasalarda bulunmayan bir yetkiyi kendisine ihdas etmesi; kanunilik, hukuki belirlilik, yürütme organının denetimi, hesap verilebilir, şeffaf ve sosyal devlet ilkesine tamamen aykırıdır."