23 Nisan 2024 Salı

HDK Kadın Meclisi: Biz kazanacağız

12. Dönem Genel Kadın Konferansı Sonuç Bildirgesini açıklayan HDK Kadın Meclisi, "Sokakta, işte, her yerde, her evde bizler hep varız! Bütün bu tarihsel ve andaki birikimimizle, mücadele ısrarımızla, yeni yaşamı kuracağız. İsyanımız erkek egemenliğine, ısrarımız özgür ve eşit yaşama! Biz kazanacağız, kadınlar kazanacak" dedi.

Halkların Demokratik Kongresi 12. Dönem Genel Kadın Konferansı, 28 Ocak'ta Türkiye ve Kürdistan kentlerinden gelen çok sayıda kadının katılımıyla, özeleştirel tartışmalar ve coşkuyla geçti. "İsyanımız erkek egemenliğine, Israrımız özgür ve eşit yaşama" şiarıyla gerçekleşen kadın konferansında, erkek-devlet tarafından katledilen, tutsak edilen ve erkek-devlete karşı direnen tüm kadınlar selamlanarak başladı.

'KADIN BEDENİ ANAYASA KONUSU HALİNE GETİRİLEMEZ'
Erkek egemen sisteme karşı tüm dünyada kadınların direndiğinin altı çizilen konferansta, saldırılara daha güçlü mücadeleyle yanıt veren kadınlar selamlandı. Türkiye'de de AKP-MHP iktidarının kadın ve çocuk düşmanı politikalarına karşı kadınların sokakta mücadeleyi yükselttiği hatırlatılan konferansın sonuç bildirgesinde "Bu faşist blok, kadınları araçsal ihtiyaçları söz konusu olduğunda hatırlayıp bugünkü Anayasa değişikliği tartışmaları ile kadınları karşı karşıya getirmenin yanında, kadın bedenini anayasa konusu halinde ele alarak bedenlerimiz üzerinde 'bir kez daha' söz sahibi olma cüretine girişmektedir" denildi.

'AKP-MHP BLOKUNUN SAVAŞ DIŞINDA ÇIKIŞI YOKTUR'
Sonuç bildirgesi şöyle devam etti: "Bizler; HDK Kadın Meclisleri olarak, anayasa değişikliğine tam da saydığımız nedenlerle cepheden karşı çıkıyoruz. Kadın özgürlüğü ve eşitlik konusunda toplumu maniple eden ve yanıltan söylemlerle yol almaya çalışan iktidar bloku her yerde kadın direnişi ile karşılaşacaktır. Erkek egemen zihniyetlerine göre oluşturmaya çalıştıkları 'makbul kadın'- 'makbul aile' duvarlarından kadınların isyanı, LGBT+ların onurları taşar, sel olur. Toplumsal eşitlik ve onurlu barışın kurucusu olabilecek Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan tecrit politikasının tüm toplumu tecrit altında tutmaya dönüştürüldüğü ortadadır. Cezaevlerinden başlattığı tecrit politikaları üniversitelerden iş yerlerine, sağlıktan ekonomiye, mahallelerden sokaklara, kadınlara, gençlerden çocuklara, yaşlılara, halklardan inançlara; ormanlara derelere kadar uygulanan politikalara yansımıştır. İnsani ve ekolojik yaşamı yok sayan, AKP-MHP blokunun savaş, düşmanlık ve talan politikasından başka çıkışı yoktur.

'HDP'Yİ YARGILAMAYA GÜCÜNÜZ YETMEYECEK'
Bütün şürekâsıyla her türlü kirli suça bulaşmış AKP-MHP iktidarı, içinde bulunduğu krizi aşmak için olanca gücüyle muhalefete saldırmakta ve savaş politikalarında ısrar etmektedir. Bilindiği üzere Kobani Davası ile birlikte HDP'ye saldırı sürecini hızlandırmış ve 7 Haziran'ın rövanşını almak istercesine HDP'ye kapatma davası açmıştır. Halkların iradesini ve birleşik mücadelesini gasp etme ve bu gasbı meşrulaştırma çabalarında asla beis görmeyen, kirli seçim politikalarını 2023 seçim arefesinde de devreye sokan, HDP'nin hakkı olan hazine bütçesini bloke ederek iktidarın tekeli haline gelen erkek yargı, uydurma iddianamelerle HDP'nin kapatma davasını hızlandırmaya çalışmaktadır. Biz kadınlar olarak demokrasi mücadelesinin temel aktörü olan HDP ile birlikte direndiğimizi ve bu karanlık mafya-devlet ağının HDP'yi yargılamaya gücünün yetmeyeceğini bir kez daha deklare ediyoruz.

'KADINLAR KAZANACAK'
Önümüzde bizleri bekleyen Türkiye seçimleri var. Bu seçimlerde ne faşist blokun kurumsallaşmasına, ne bizleri yok sayacak sistem restorasyoncularına mahkum, mecbur değiliz. Emekten, özgürlükten, eşitlik ve demokratik bir coğrafyadan yana olan Emek ve Özgürlük İttifakı ile kendi yolumuzu, kendi sözümüzü, 'üçüncü yol'u yaratacak, tek tipçi, tek dilci, heteronormativ erkek anlayışa karşı meclislerimizle seçim faaliyetinin lokomativ gücü olacağımızı deklare ediyoruz. HDK Kadın Meclisleri Paris'ten Sufrajetlere, Sovyetlere; kadın partizanlardan Rojava'da direnen kadınlara, biriktirerek kurduğumuz feminist hareketle, kadın hareketiyle büyük bir mücadelenin parçası olmanın özgüveniyle 'Buradayız, direnişteyiz, biz kazanacağız' dedik. Sokakta, işte, her yerde, her evde bizler hep varız! Bütün bu tarihsel ve andaki birikimimizle, mücadele ısrarımızla, yeni yaşamı kuracağız. İsyanımız erkek egemenliğine, ısrarımız özgür ve eşit yaşama! Biz kazanacağız, kadınlar kazanacak!"