HDK Kadın Konferansı sonuç bildirgesi: Kadınlar kazanacak
HDK 11. Genel Kadın Konferansı sonuç bildirgesi yayımlandı. 9 Haziran günü toplanan konferansın sonuç bildirgesinde, "Tarihsel ve andaki birikimimizle, mücadele ısrarımızla, örgütsüz tek bir kadın kalmayana dek kadın meclislerimizle faşizme tek bir an dahi diz çökmeden, yeni yaşamı kuracağız. Biz kazanacağız, kadınlar kazanacak" denildi.
Halkların Demokratik Kongresi 11. Dönem Olağan Genel Kadın Konferansı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. "Erkek devlete karşı buradayız, direnişteyiz, biz kazanacağız" şiarıyla 9 Haziran günü gerçekleştirilen konferansta, her türlü kirli suça bulaşmış AKP-MHP iktidarının, içinde bulunduğu krizi aşmak, kirli ağlarını devam ettirebilmek için olanca gücüyle muhalefete saldırdığı ve savaş politikalarında ısrar ettiğine dikkat çekildi.
TÜM EMEK SÖMÜRÜ BİÇİMLERİNE KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE
Kapitalizmin kadın emeği sömürüsüne değinilen HDK Kadın Konferansı sonuç bildirgesinde, kadın emeği sömürüsünün pandemi döneminde arttığına dikkat çekildi. Sonuç bildirgesinde, "Kadın işçi ve emekçiler evden çalışma koşullarında, evin görünmeyen emeği de dahil aynı anda çoklu sömürü ile boğuşurken; işten çıkarmalarda ya da düşük ücretli çalışma alanlarına kaydırılmışlardır. Kadın yoksulluğu kadını aileye tamamen bağımlı kılan bir alarm zili boyutuna ulaşırken, LGBTİ+'lar da bütün iş alanlarından resmi ve fiili olarak tecrit edilmişlerdir. Ayrıca savaş ve emperyalist politikaların sonucunda göçmen ve mülteci olmak durumunda kalan kadınlar, kimsenin çalışmak istemediği işlerde, tamamen esnek, güvencesiz ve güvenliksiz koşullarda çalıştırılmakta, özellikle cinsel saldırılara karşı deport tehdidiyle de yalnız ve sessiz bırakılmak istenmektedirler. Bu kapsamda HDK Kadın Meclisleri olarak kadın emeği sömürüsünü başlı başına bir mücadele başlığı olarak ele alıyor, yeni dönemin 'evden çalışma tarzı'nın ise 'herhangi-alalade' bir çalışma biçimi olarak görülmesine karşı çıkıyor, tüm emek sömürü biçimlerine karşı birlikte mücadele vurgusuyla direniyoruz" denildi.
'AKP-MHP FAİLİN TA KENDİSİ'
AKP-MHP erkek iktidarının, bu dönemde toplum dizaynı politikalarında erkek-devlet şiddetini başat unsur olarak kullandığına işaret edilen sonuç bildirgesinde şunlar belirtildi: "Türkiye'de kendini erkek şiddeti ağırlığında gösteren bu tablo karakol, yargı teşvikleriyle; Kürdistan'da ise özel savaş politikalarında ağırlıkta üniformalı erkek-devlet şiddetiyle sürdürmektedir. Ayrıca kapatılan onlarca dernek, kadın kurumu, kayyım atanan belediyeler sonucu kadınlar erkek şiddetine karşı yalnızlaştırılmak istenmektedir. AKP-MHP iktidarı sadece faili koruyan değil, failin ta kendisidir. İpek Er, Nadira Kadirova, Yeldana Kaharman, Gülistan Doku, Rabia Naz, Hande Kader ve daha niceleri... AKP-MHP bürokratlarının ve kolluğunun birebir katıldığı ve üstü alenen örtülen emsal kadın cinayetleridir."
'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN ÇEKİL KARARINI TANIMIYORUZ'
Kadınlar olarak, eşitlik ve özgürlük için verdikleri mücadele ve elde ettikleri kazanımların gasp edilmek istendiği kaydedilen sonuç bildirgesinde, yasa düzenlemesi yapılarak katil erkekler ile çocuklara istismar saldırısında bulunan erkeklerin serbest bırakılmasına, nafaka hakkı ve kadın beyanının tartışmaya açılmasına, LGBTİ+'lara karşı nefret söylemlerinin artmasına ve İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına tepki gösterildi. HDK Kadın Konferansı sonuç bildirgesinde İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını tanımadıkları vurgulandı.
'KADINLAR KAZANACAK'
Tecride karşı mücadeleye değinilen açıklamada şunlar kaydedildi: "HDK Kadın Meclisleri, Paris'ten, Sufrajetlere, Sovyetlere, kadın partizanlardan Rojava'da direnen kadınlarla, birikerek kurduğumuz feminist/kadın hareketiyle büyük bir mücadelenin parçası olmanın özgüveniyle 'Buradayız, direnişteyiz, biz kazanacağız' dedik. Bu salonlarda değil, Simbo, SML, Migros'ta Kod-29'a ve emek sömürüsüne karşı direnen kadın işçilerle; İkizdere, Van Çatak'ta, Munzur'da, suyu, toprağı, deresi için direnen kadınlarla; İstanbul Sözleşmesi için direnen kadın ve LGBTİ+'larla, sokakta, işte, her yerde, her evde bizler hep varız! Bütün bu tarihsel ve andaki birikimimizle, mücadele ısrarımızla, örgütsüz tek bir kadın kalmayana dek kadın meclislerimizle faşizme tek bir an dahi diz çökmeden, yeni yaşamı kuracağız. Biz kazanacağız, kadınlar kazanacak!"