21 Mayıs 2024 Salı

HDK: İktidarın beka savaşına karşı halkların barışını kuralım

HDK Yürütme Kurulu, iktidarın Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik işgal saldırısının halkların değil iktidarın beka kaygısıyla yürüttüğü bir savaş olduğunu vurgulayarak, halkları ve demokratik güçleri AKP-MHP iktidarının savaşına karşı durmaya çağırdı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu, AKP-MHP iktidarının KDP işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'ne düzenlediği "Kilit-Pençe" isimli işgal saldırısına ilişkin bir açıklama yayınladı.

Saray rejiminin kendi bekasını savaş politikalarıyla garantiye alma çabasına aşina olunduğu belirtilen açıklamada, "Her geçen gün yönetim basiretsizliği içerisinde debelenen ve halk desteği eriyen AKP-MHP iktidarı, bir kez daha savaş ipine sarılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, iktidarın sermayeden yana rant ve gasp rejiminin üstünü savaş politikaları  ve milliyetçi hezeyanlarla örtbas etmeye çalıştığına dikkat çekilerek, gerçekleştirilen işgal saldırısının iktidarın kalıcılaştırmak istediği tek adam rejiminin yararına olduğu vurgulandı. Açıklamada, halk yoksulluk ve açlığa mahkum edilirken devletin bütçesini savaşa seferber ettiği kaydedilerek, "Savaşlar, halkların çıkarına değil iktidarların çıkarınadır" denildi.

Ukrayna-Rusya savaşında da Putin ve Zelensky iktidarlarının kaygılarının etkili olduğu hatırlatılan açıklamada, "Bugün sınırların ötesinde sürdürülen savaşın gerekçesi olarak dile getirilen güvenlik ya da beka kaygısı, Türkiye halklarının değil AKP-MHP rejiminin kaygısıdır" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, halkların gerçek arzusunun toplumsal barış ve huzur, demokratik ve refah içerisinde bir ülke olduğu dile getirilen açıklamada, savaş politikalarına destek verme veya seyirci kalmanın ülke halklarına kaybettireceği ifade edildi. Açıklama, şöyle devam etti: "Demokrasi ve özgürlük ilkeleri temelinde AKP-MHP rejiminin ülkeyi uçuruma sürükleyen politikalarının karşısında durmayan-duramayan her muhalif parti ve toplumsal güç bilmelidir ki, günün sonunda mevcut iktidar kaybetse de türevlerini yeşertecek ırkçı, milliyetçi, ayrımcı ve ötekileştirici siyasal iklim değişmeyecektir. Dolayısıyla iktidarın Kürt sorunu üzerinden siyasal ve toplumsal alanı, militarist ve milliyetçi politika ve söylemlerle kendisine yedekleme oyunu boşa çıkarılmadan gerçek bir özgürlük mücadelesinden ve demokratik dönüşümden bahsetmek zor olacaktır."

Oy kaygısıyla mevcut rejimle girişilecek milliyetçi hamasetin iktidarın ömrünü uzatacağına işaret edilen açıklamada, toplumsal barış ve özgür bir yaşam için halkların demokratik ittifakını kurmanın önemine dikkat çekildi. Açıklamada, Türkiye halkları ve demokrasi güçleri amasız, fakatsız savaşa karşı ses yükseltmeye ve tavır almaya çağrıldı.