6 Mayıs 2024 Pazartesi

HDK-A Kadın Meclisleri Girişimi: 25 Kasım'da alanlara

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla açıklama yapan HDK-A Kadın Meclisleri Girişimi, tüm kadınları 25 Kasım'da alanlara çağırdı.
Halkların Demokratik Kongresi - Avrupa (HDK-A) Kadın Meclisleri Girişimi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı. "Savaşlara ve her türden şiddete karşı, bir kişi dahi eksilmemek için 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde alanlardayız" şiarıyla tüm kadınları 25 Kasım'da alanlara çağırdı.
 
Kadına yönelik şiddetin son yıllarda kadın düşmanı söylem ve politikalarla, kadının emeğine, bedenine ve kimliğine saldırılarla her geçen gün artarak devam ettiğini ve her yıl binlerce kadının en yakınları tarafından katledildiğini ifade eden HDK-A Kadın Meclisleri Girişimi, "Ataerkil toplumdan günümüze, kadına şiddet bütün erkek egemen ideolojiler tarafından desteklenip, yeniden üretilerek günümüze kadar gelmiş, bugün halen kanayan bir yara olarak devam etmektedir. Dünya genelinde her üç kadından biri şiddete maruz kalmaktadır. Erkek devletin cinsiyetçi politikaları evde, işte, sokakta yaşamın her alanında kadınları hedef tahtasına oturtmakta, ve hiçbir kadın bundan muaf kalamamaktadır" diye belirtti.
 
Yapılan açıklamada, kadınların ve kadın cins bilinçli politikaların olmadığı yerde demokratik siyasetten söz edillemeyeceği ifade edildi. HDP'ye yönelik artan saldırılara dikkat çekilen açıklamada "Başta HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve BDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu, Diyarbakır Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak olmak üzere belediye eşbaşkanları, barış akademisyenleri, gazeteciler, yüzlerce kadın tutsak hapishanelerde özgürce yaşama ve düşüncelerini ifade hakkından mahrum edilerek rehin tutulmaktadırlar. 'Faili meçhul' cinayetlerle kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Annelerine saldırılar devam etmektedir. LGBTİ'lere ve Onur Yürüyüşüne karşı saldırılar homofobiyle cadı avına dönüşmüştür. Ayrıca teknolojik ilerlemeyle birlikte yeni bir şiddet biçimi olan dijital şiddet, kadını baskı altına almanın, kontrol etmenin, aşağılamanın, kadın üzerinde iktidar kurmanın başka bir aracı olmuştur" diye kaydedildi.
 
Kadına yönelik her türden erkek-devlet şiddetinin ideolojik olduğunun altı çizilen açıklamada, kadına uygulanan şiddetle amaçlananın kadınları eve hapsetmek, toplumsal yaşamdan uzaklaştırarak ötekileştirmek, baskı altına alarak üzerinde tahakküm kurmak, kadın mücadelesini engellemek olduğunu ifade edildi.
 
HDK-A Kadın Meclisleri Girişimi, "Bir daha Pippa Baccalar, Ekin Wanlar, Taybet Analar, Özgecanlar, Tuğçeler… yaşanmasın diye bir kişi dahi eksilmemek için… Yaşamın öznesi olan biz kadınlar alanlarıda, sokaklarıda terk etmeyeceğiz" dedi.