29 Mart 2024 Cuma

HBDH: Seçim sonuçları AKP-MHP faşizminin çöküşünü engellemeyecek

HBDH Yürütme Komitesi, yaptığı açıklamada 24 Haziran seçim sonuçlarının AKP-MHP faşizminin çöküşünü engelleyemeyeceğini belirtti.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
 
HBDH, "24 Haziran seçimleri AKP-MHP faşist ittifakının uyguladığı savaş politikalarının gölgesinde gerçekleşti. Efrin işgali ve sonrasında gerçekleşen Başûrê Kürdistan savaşı, faşist ittifakın seçimler yaklaşırken şovenizmi yükselterek ezilenler cephesini zayıflatma politikası olarak hayata geçti" dedi.
 
AKP/Saray rejiminin erken seçim yaparak hem Erdoğan'ı başkan yapıp aynı zamanda HDP'yi parlamento dışı bırakmayı hedeflediğini vurgulayan HBDH, "Ancak bütün engellemelere, tutuklamalara ve baskılara rağmen HDP yüzde 12 civarında oy alarak seçim barajını aştı. Bu yönüyle HDP'nin bu başarısı AKP-MHP ittifakının 400 vekile ulaşma planını bozmuş oldu. Kürt halkının ve sosyalistlerin ortak ittifakı olan HDP, düzen partilerinin AKP-MHP faşist ittifakı ve CHP-İYİ parti ve Sadet Parti ittifakı karşısında işçi sınıfı ve ezilenlerin tek seçeneği olmuştur" diye belirtti.
 
HDP'NİN BAŞARISI
 
HDP'nin barajı aşması faşizme karşı direnen güçlerin başarısı olduğunu ifade eden HBDH, "Faşizmin bütün engelleme çabalarına rağmen HDP'de birleşen emek, demokrasi ve özgürlük güçleri faşizmin seçim barajını aşmışlardır. Seçim sonuçları açısından HDP'yi baraj altında bırakıp parlamentoda çoğunluğu kazanmak isteyen AKP-MHP ittifakı bütün çabalarına rağmen Türkiye işçi sınıfı ve ezilenlerin ortak mücadelesi karşısında başarısız olmuştur" dedi.
 
SEÇİMLER MEŞRU DEĞİL
 
HBDH, "HDP üste üste 3. kez barajı aşarak 67 milletvekili kazanıp faşizmin seçim barajını yıkmıştır. Bundan sonrası açısından HDP'yi parlamentoya taşıyan emek, demokrasi ve özgürlük güçlerinin mücadelesini kesintisiz bir şekilde sürdürmesi gerekmektedir. 24 Haziran seçimlerinde Erdoğan birinci turda başkan seçilmiştir. Gerçekleşen seçim esasen tutuklamaların ve baskıların gölgesinde gerçekleşen bir seçimdir. Seçim, AKP-MHP faşist ittifakının devletin bütün olanaklarını kullanarak yaptığı meşru olmayan bir seçimdir" diye kaydetti.
 
ÇÖKÜŞ ENGELLENEMEYECEK
 
Sonuçlar açısından AKP-MHP faşizminin çöküşünü seçimler engelleyemeyeceğinin altını çizen HBDH, "Erdoğan seçim sonrası yaptığı balkon konuşmasında Kürt halkına ve devrimci güçlere dönük savaş politikalarını sürdüreceğini beyan etmiştir. İşçi sınıfı ve ezilenlere dönük savaş ve saldırı siyasetini devam ettireceğinin vurgusunu yapmıştır" dedi.
 
Gelinen noktada HDP'nin seçim başarısı kitlelerde bir rehavet yaratmaması gerektiğini vurgulayan HBDH, "7 Haziran seçimleri sonrasında olduğu gibi faşist devlet karşısında savunmada kalan bir politika izlenmemelidir. Emek, demokrasi ve özgürlük güçleri faşizm karşısında sokaklarda mücadeleyi yükseltmeli parlamenter mücadeleyle kendisini sınırlamamalıdır" diye belirtti.
 
FAŞİZM BİRLEŞİK MÜCADELE İLE YIKILIR
 
Faşist rejimin karşısında parlamentodaki mücadele sadece bir mevzi olduğunu kaydeden HBDH, "Faşizm ancak birleşik devrim mücadelesiyle yenilecektir. Dolaysıyla demokratik siyasetin kazandığı mevziler devrimci siyasetin meşruiyet alanını geliştirmesi açısından oldukça anlamlıdır. Faşizmi yenecek olan yegane güç HBDH'ın öncülük ettiği birleşik devrimci savaş pratiğidir. HBDH bileşenleri başta olmak üzere bütün devrimci güçler faşizme karşı mücadeleyi yükseltmeli bu temelde tarihsel sorumluluğa uygun bir şekilde kendini örgütlemelidir" diye vurguladı.
 
TARİHSEL SORUMLULUK
 
HBDH açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
"Halklarımız şu gerçeği iyi bilmelidir ki faşist rejim karşısında en temel görevimiz işçi sınıfı ve ezilenleri birleşik devrim mücadelesine kazanmaktır. Devletin bütün olanaklarını kullanarak 24 Haziran'da kendisini tahkim eden faşist rejim karşısında şehirlerde ve dağlarda devrimci savaşı büyütmek bizlerin temel görevidir.
 
"Bugün faşizm işçi, emekçi, genç ve kadın bütün ezilenler için ülkeyi bir halklar hapishanesine çevirmiş bulunuyor. Bizlere düşen görev devrimci savaşı büyüterek halklar hapishanesinin bütün duvarlarını yıkarak halklarımızı özgürleştirmektir.
 
"Şimdi sokaklarda ve dağlarda özgürlük mücadelesini yükseltmek fabrikada, okulda ve sokakta faşizme karşı barikatları kurmak faşizme karşı çıkan halk kitlerini devrimci savaşa kazanma zamanıdır. Bugün tarihsel sorumluluğumuz mücadeleyi bütün alanlarda büyüterek kitleleri devrim mücadelemize kazanma görevidir. Bu tarihsel sorumluluğun bilinciyle bütün halklarımız faşizm karşısında birleşik devrim mücadelesini omuz omuza büyütmeye çağırıyoruz."