19 Mayıs 2024 Pazar

HBDH: Katliamların hesabını soracağız

Kürt halkının mücadelesini tasfiye etmek amacıyla gerçekleşen Halepçe katliamının ardından Kürt halkının daha örgütlü ve daha direngen bir şekilde yüzünü dağlara döndüğünü kaydeden HBDH YK, birleşik devrim mücadelesiyle Beyazıt, Gazi ve Halepçe katliamının hesabını soracağını vurguladı. 

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, Beyazıt, Gazi ve Halepçe katliamına ilişkin açıklama yaptı. HBDH Yürütme Komitesi, katliamların hesabını soracaklarını kaydetti. 

Mart ayının ezilen halklar, kadınlar ve devrimciler için deyim yerindeyse direniş startının verildiği, büyük direnişlere sahne olan bir ay olmakla birlikte, aynı zamanda da katliamlar ayı olarak hafızalarda yer ettiği belirtilen açıklamada; sömürü ve talan düzeni dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye ve Kürdistan'da da faşist iktidarlar eliyle işçi sınıfına, emekçilere ve ezilen halklara yönelik katliam, soykırım pratikleri ile uygulandığı kaydedildi. 

Katliamcı düzenin has uygulayıcılarından olan faşist Türk devletinin AKP-MHP rejiminin uygulamalarıyla tarihteki katliam uygulamalarına yenilerini eklediğine dikkat çekilen açıklamada, "Faşist rejim tarihine yakışır yeni katliamlara yönelirken, biz devrimciler de tarihimizden aldığımız güçle yeni zafer pratiklerini başarmanın mücadelesinde olacağız. Halepçe'de kimyasal silahlarla katledilen 5 bin Kürt, Beyazıt Katliamı'nda katledilen 7 öğrenci ve Gazi Katliamı'nda yaşamını yitirenler başta olmak üzere, mart ayında ölümsüzleşen tüm komünist, devrimci, yurtsever ve emekçilerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz" denildi. 

Kürt halkının hak ve özgürlük mücadelesini katliam ve asimilasyon politikalarıyla tasfiye etme arayışının en yakıcı örneklerinden olan Halepçe katliamı sonrası Kürt halkının daha örgütlü ve daha direngen bir şeklide alanlara çıktığını, dağlardan şehirlere özgürlük mücadelesini büyüttüğü kaydedilen HBDH Yürütme Komitesi'nin açıklaması şöyle devam etti: "Bir kez daha gösterildi ki kazananlar emekçiler ve ezilen halklar olurken, kaybedenler faşist
rejimler olacaktır.

Mart ayı faşizme karşı direniş nedenlerimizin yeniden hatırlandığı, öfkemizin büyüdüğü, devrimci mücadelenin ivme kazandığı bir sürecin de başlangıcıdır. 8 Mart ile başlayıp 21 Mart'ta Newroz'la devam eden ve 30 Mart Kızıldere ile büyüyen bir hesaplaşma ayıdır. Devrimci savaş pratiklerinin geliştirildiği, tarihimizle yeniden buluştuğumuz bir dönemdir. Bu devrimci sorumluluğun gereği olarak altı yıl önce Kürdistan ve Türkiye devriminin mücadele gücü olan Halkların Birleşik Devrim Hareketi'ni (HBDH) kurduk. Çünkü biliyoruz ki kadınlar, gençler ve ezilen halklar üzerinde uygulanan katliamların hesabını soracak olan mücadeleyi ve devrimi ancak birleşik devrim gücüyle başarabiliriz. Faşizm bu güçle yenilgiye uğratılacaktır. Devrim bu güçle gerçekleşecektir.

Mart ayında ve diğer tüm zamanlarda gerçekleşen katliamlarla hesaplaşma faşist devletin alaşağı edilmesiyle mümkün olacaktır. Zaferimiz ezilenlere, işçilere, Kürtlere, Alevilere... dönük olarak gerçekleştirilen katliamların hesabını soracağımız zorlu ve amansız bir yolda elde edilecektir. Ve ancak o zaman AKP-MHP faşizmiyle, döneminin katliamlarını planlayan CHP'siyle ve devletiyle hesaplaşarak zafere ulaşacağız.

İşçi sınıfının, Alevilerin, Kürtlerin, gençlerin, kadınların ve tüm ezilenlerin intikamı birleşik mücadele ile alınacaktır. Türkiye ve Kürdistan'ın birleşik devrim mücadelesinde nihai amacımız işçi sınıfı ve ezilen halkların birlikte mücadelesiyle sömürgeci ve katil faşist devletin yıkılması ve özgürlüğün kazanılmasıdır. Yaşasın birleşik devrim mücadelemiz. Gazi, Beyazıt, Halepçe katliamlarını unutmadık! Hesabını soracağız! İleri daha ileri."