2 Mayıs 2024 Perşembe

Havai fişekler canlıları da, kültürel ve tarihsel mirası da katlediyor

Bir Çin geleneği olan başlangıçta yaydığı gürültü nedeniyle kötü ruhları kovduğuna inanılan havai fişek zamanla askeri araç olarak kullanıldı. Bugün bileşenlerinde bulunan kimyasallarla kanserojan yayan havai fişekler, canlı yaşamını ve ekolojiyi de tehdit ediyor. 

Havayi fişek, dünyanın her yerinde özel günlerin önemli bir parçası haline geldi. Ortaya çıkan "görsel şölen" nedeniyle, yeni yıldan düğünlere, en küçük kutlamalarda dahi havai fişeksiz kutlanmıyor.

Bugün 2019'un son günü ve yeni yıl yine havai fişek kutlamalarıyla karşılanacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Ortaköy'de yeni yılı havai fişek gösterisiyle karşılacağını duyurdu. 

Peki, görselliği ile "gözdolduran" havai fişekler gerçekten masum mu?

Havai fişeklerin oluşumunu piroteknik denen düzenek sağlıyor. Tanımı, "ısı, ışık, gaz, duman veya ses üretmek için bağımsız olarak kendinden ekzotermik kimyasal reaksiyonları sürdürme yeteneğine sahip maddelerin kullanımı" olarak yapılan piroteknik, yüzde 75 oranında potasyum nitrat, yüzde 15 odun kömürü ve yüzde 10 kükürt maddelerini kapsıyor. Öte yandan bileşenlerine bakır, baryum ya da stronisyum gibi kimyasal bileşenler de eklenerek havai fişeklerin mavi, yeşil ya da kırmızı renkleri oluşturuluyor.

Havai fişeklerin içerisinde bulunan tozlar, insan sağlığına son derece zarar veriyor. Çıkardığı ses işitme kaybı, gürültü ve hava kirliliğini meydana getiriyor. Öte yandan yarattığı hava ve gürültü kirliliği nedeniyle kültürel ve tarihi eserlere zarar veriyor. Yayılan ince tozların etkisinin yeterince bilinmediği yönünde uyarı yapan bilim insanları, astım veya bronşite neden olduğunu da vurguluyor. Yine, renkli havai fişeklerin kullanılması güçlü ve zararlı oksitlenme ajanı olan ozonun yer seviyesine getirme riskini de barındırıyor. 

CANLI YAŞAMINI TEHLİKEYE ATIYOR
Kuluçka döneminde caretta carettalar denize doğru yürümek için kendilerine ay ışığını rehber alırlar. Havai fişeklerin yaydığı aşırı güç caretta carettaları yanıltıyor. Öte yandan göçmen kuşlar da yayılan güçlü ışıklar sırasında yönlerini şaşırıp ters yöne doğru uçabiliyor. Kuluçka dönemindeki kuşlar, havai fişeğin çıkardığı sesten yuvalarını terk ediyor. Havai fişek patladığı sırada yakınında bulunan kuşlar yanarak can veriyor, panikle birbirlerine çarpıyor. Bu da kuşların sakat kalmasına neden oluyor. 

Kutlamaların ardından havai fişeklerin yaklaşık yüzde 60 ile 75'lik bölümü atık olarak kalıyor.

HAVAİ FİŞEĞİN İCADI
Havai fişeğin icadına ilişkin tarihçiler ikiye ayrılıyor. Çoğu tarihçi havai fişeğin kökenin Çin olduğunu öne sürerken, kimi tarihçiler de Hindistan ve Orda Doğu'ya özgü olduğunu savunuyor. Ancak havai fişeğin icadı, barutun icadı ile bağlantılıdır. Çünkü barut da havai fişek de aynı ilkelere dayanır. 

Çinli bir aşçı potasyum nitrat, kömür ve kükürtü karıştırır ve yakar, karışım büyük bir gürültü ile patlar. Daha sonra karışımı bambudan yapılmış bir borunun için koyar ve patlatır böylelikle havai fişek ortaya çıkar. Popüler kültür de hikaye böyle. 

İlerleyen zamanlarda havai fişek askeri silah olarak kullanılmaya başlanır. Yaklaşık bin yıl önce Liu Yung şehrinde yaşayan Li Tian adına Çinli bir keşiş tarafından ilk havai fişek yapılır. Her yıl 18 Nisan'da Çinliler tarafından yapılan devasa havai fişek gösterileri de Li Tian için yapılan anmadır. Öte yandan yeni yılın havai fişek ile karşılanması da yine Çin geleneğidir. Çünkü Çinliler havai fişeğin patlama seslerinin hayaletleri ve kötü ruhları kovduğuna inanır. 

Moğol ordularına karşı siyah tozu kullanmanın etkili olacağını keşfeden Çinliler bu kez Ejderha görünümlü roketatar icat ederek Moğol ordularına havai fişek atarlar. 

KUTLAMALARDAN, YERLİ HALKA KARŞI SİLAH
Marco Polo'nun barutu Avrupa'ya getirdiği yaygın bir kanıdır. Kraliçe II. Elizabeth'in tahta geçişi havai fişeklerle kutlandı. Amerika topraklarına 17. yüzyılda giren havai fişek o tarihten sonra kutlamalardan ziyade yerli halka karşı silah olarak kullanıldı.