Hatimoğulları: Sürecin ilerlemesi için Meclis görev almalı
Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Öcalan'ın çağrısının ardından Meclisin silahsızlandırma süreci için bir yasa çıkarması, demokratik dönüşüm ve barış teklifinin hazırlanması gerektiğini kaydetti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis grup toplantısında konuştu. Ortadoğu'da ve dünyada bölgesel savaş risklerine dikkat çeken Hatimoğulları, Asya Pasifik'te dinmeyen hesaplamaların, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları koridorunun giderek artan bir krize dönüştüğünü kaydetti. Tülay Hatimoğulları, Türkiye'de ve dünyada adaletin ve refahın gözetildiği bir sistem kurulması gerektiğini söyledi.
'SURİYE'DE HAZIRLANAN ANAYASA TEKÇİ'
İran'da ezilen halkların ve kadınların yok sayıldığını belirten Hatimoğulları, Suriye'de kurulan geçici hükümet ve hazırlanan 5 yıllık geçici anayasaya değindi. Hazırlanan anayasada Suriye'de yaşayan farklı halkların,inançların, Kürtlerin, Alevilerin ve kadınların yer almadığını kaydeden Hatimoğulları, "Alevi katliamı Lazkiye'de ve kıyı şeridinde devam ediyor. HTŞ ile iletişim içinde olan başta Türkiye hükümeti olmak üzere bütün hükümetlere, bu ilişkiyi sürdüren bütün kesimlere buradan bir kez daha çağrımızı yineliyoruz. Alevi katliamının son bulması için herkes gerekli girişimleri yapmalısınz" dedi.
'FİLİSTİNLİLER SÜRGÜN EDİLMEK İSTENİYOR'
"Ortadoğu'daki baskıcı rejimlerin önünde iki seçenek var. Ya halkların taleplerine direnecekler ve krizlerle boğuşacaklar ya da gerçek anlamda demokratikleşme ve iç barışın sağlanması için adım atacaklar" diyen Hatimoğulları, siyonist İsrail'in saldırılarında 50 bini aşkın Filistinlinin katledildiğini söyledi. "Filistinliler için diyor ki hicret etmek. Hayır bunun adı tehcirdir, bunun adı zorla sürgündür bunun adı katliamdır. Tarihte Yahudilere yapılan zulmün aynısı şimdi Filistinlilere yapılıyor. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu insanlığın en güncel ayıbıdır en çıplak en yalın utancıdır" diye kaydeden Hatimoğulları, Filistin halkının meşru ve demokratik talepleri tanınmadan, kalıcı bir çözümün inşa edilemeyeceğini belirtti.
'BARIŞ HAREKETİNİ ÖRGÜTLEMELİYİZ'
ABD, İran, Sırbistan, İsrail başta olmak üzere birçok ülkede savaş karşıtlarının sokaklarda olduğunu belirten Hatimoğulları, "Görevimiz halklar arası dayanışmayı, özgürlüğü ve barış hareketinin örgütlenmesini örmektir. Bu anlamıyla hem Türkiye'de daha güçlü bir barış hareketini örgütlemek ama aynı zamanda Küresel ölçekte bahsettiğimiz bu devasa savaş ve çatışmalara karşı sınır tanımayan enternasyonalist bir barış hareketini örgütlemek hepimizin görevidir sorumluluğudur" dedi.
'ÖCALAN'IN ÇAĞRISININ GEREĞİ YAPILSIN'
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı çağrıya değinen Hatimoğulları, "İktidar bu süreçte iyi bir sınav vermedi. Bu tarihi çağrı Türkiye'de yaşayan 85 milyon yurttaşımızın adil, demokratik bir toplumda yaşaması için yapılmış bir çağrıdır ve bu demokratik toplumun dönüşüm davetidir. Ama iktidar bu çağrının ruhunu yok saydıkça gereğini yapmadıkça ülkede demokratikleşmenin yolu açılamaz" diye konuştu.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve kent uzlaşısına dönük yapılan gözaltı saldırısına değinen Hatimoğulları, 19 Mart'ta başlayan halk hareketinde açığa çıkan tepkilerin eşit, adil, özgür ve demokratik bir yaşamı talep etttiğini söyledi. Hatimoğulları, "Gençler, öğrenciler hep bir ağızdan haykırıyor. 'Bu ülke bizim, bugün bu ülke bugün de bizim, yarın da bizim, gelecekte de bizim' diyor gençler" dedi.
'POLİS İŞKENCESİNİ ÖDÜLLENDİRDİNİZ'
Eylemlere katılan ve gözaltına alınan gençlere yapılan polis işkencesine ve işkenceci polislere verilen 10 TL ödüle değinen Hatimoğulları, "İşkenceye prim vererek iç barış sağlanamaz. Aksine toplumsal barışa zarar verir, ortak yaşamı zehirler. Siz batıda gençleri joplayanlara bu şekilde prim verirseniz Kağızman'da bir uzman çavuş cafede yan baktın diye bir insanı herkesin gözü önünde katleder. Bu cesaretin kaynağı cezasızlık politikası ve iktidarın açık korumasıdır. Üstelik üzerine de ödül veriyorsunuz. Yani teşvik ediyorsunuz şiddete. Bu apayrı bir suçtur" diye belirtti.
'HEPİMİZ ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYALIM'
"Hakkı, hukuku yok sayan hiçbir politika meşru değildir. Bu ülkede sahici bir barış olacaksa bu ancak demokratik bir dönüşümle mümkündür. Hep birlikte elimizi taşın altına koyarsak biz bu ülkede ciddi bir değişim ve dönüşümü hep birlikte inşa edebiliriz" diyen Hatimoğulları, savaşın en ağır bedelini kadınların ödediğini kaydetti.
DEM Parti Kadın Meclisi olarak barışın toplumsallaşması için atılacak her adımın içinde kadınların olması için çalıştıklarını ifade eden Hatimoğulları, Barışa İhtiyacım Var İnisiyatifinin kuruluşunun önemli olduğunu vurguladı.
'YOKSULLUK ARTIYOR'
Yoksulluk krizinin derinleştiğini, alım gücünün düştüğünü ve çiftçinin geçim sıkıntısı çektiğini belirten Hatimoğulları, "Mart ayında enflasyon yüzde 38 olarak açıklandı. Ancak nisan ayı kira artış oranı yüzde 51 olarak belirlendi. Asgari ücrete sene başında sadece yüzde 30 emekli maaşında yüzde 15. 75, memur maaşına ise yüzde 11.54 oranında zam yapıldı. Yurttaş ne yiyecek, yurttaş ne içecek? Yurttaş nasıl geçinecek?" diye sordu.
"Gelirleri yoksulluk sınırları altında olan her haneye her ay asgari ücretin yarısı kadar kira desteği verilsin" önergesi verdiklerini kaydeden Hatimoğulları, "Yılbaşında aldıkları zam daha üç ayda enflasyon karşısında eriyen emekli, memur ve asgari ücretliye ara zam yapılmalıdır" diye belirtti.
'İKİTDAR ADIM ATMALI'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEM Parti İmralı heyeti arasındaki görüşmeye değinen Hatimoğulları, "Tecrit sürerken bir tek somut adım atılmazken, tam tersine hergün yeni anti demokratik uygulamalar devreye girerken kayyımlar devam ederken sizce biz bu yurttaşlara ne cevap verelim. Güven sadece güzel sözlerle değil pratik ve güven verici somut bir zeminin tesis edilmesiyle olur. Bu zemin nasıl sağlanır? Sayın Öcalan'ın çalışma ve iletişim özgürlüğünün sağlanmasıyla" diye konuştu.
Meclisin silahsızlandırma süreci için bir yasa çıkarması, demokratik dönüşüm ve barış teklifinin hazırlanması önerileri yapan Hatimoğulları, hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini kaydetti.