2 Mayıs 2024 Perşembe

Hatimoğulları: Onların seçim vaadi hizmet değil savaş

Bingöl'de gerçekleştirilen seçim mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın seçim vaadi olarak savaş hazırlıkları yaptığını belirtti ve güçlü bir seferberlikle Bingöl Belediyesi'ni alacaklarını söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala Bingöl'de bulunan PTT Meydanında binlerin katılımıyla miting düzenledi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti İl binasından miting alanına kadar yüzlerce kişiyle yürüdü.

Miting, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuyla başladı.

'BİZLER KAZANACAĞIZ'
DEM Parti Bingöl Belediyesi Eşbaşkan adayı Çiçek Ariç, kadınlar için kentte yapılacak projeleri sıralayarak, "Bizler kazanacağız" dedi. Bingöl Belediyesi Eşbaşkan adayı Aydın Bürçün ise "Yıllardır belli bir kesime hizmet eden rantçı, talancı belediye zihniyeti var" diyerek, buna cevabı 31 Mart'ta vereceklerini söyledi.

UÇAR: AKP KAYYUMLA KÜRDİSTAN'DA VAR OLMAYA ÇALIŞIYOR
DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Bingöl halkının asimilasyon politikaları ve Alevilik inancının tanınması karşısındaki direnişine dikkat çekerek, "Bu direniş hiç bitmedi. Kendi ayakları üzerinde direnerek, Çewlig buna karşı durmayı başardı" dedi.

"AKP'li yetkilinin birisi en büyük Kürt Parti AKP'dir derken yaptıklarına bakalım. AKP, kayyım ile Kürdistan'da var olmaya çalışıyor. Bizler Kürt sorununun çözülmesi için yürüyüşler yaparken, AKP bütün bakanlarını yeni Kürt katliamı yapmak için ülke ülke gezdiriyor. En büyük Kürt partisi olduğunu belirten iktidar, Kürt katliamını seçimden sonrası için müjde olarak veriyor" diyen Uçar, takdirin halka ait olduğunu söyledi.

'HİÇBİR GÖÇ SAVAŞ POLİTİKALARINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL'
Bingöl'de son yıllarda binlerce insanın kentten göç etmek zorunda kaldığına işaret eden Uçar, hiçbir göçün AKP'nin güvenlikçi, savaş politikalarından bağımsız olmadığını kaydetti. Bu seçimin Şeyh Sait'e hakaret edenlerle Şeyh Sait'in torunları arasında olduğunu söyleyen Uçar, şöyle devam etti: "Şêx Said darağacına giderken 'Torunlarımıza utandıracak bir şey bırakmadık' dedi. Biz de diyoruz ki, torunların da sizi utandırmayacak. Seçime az bir zaman kala sandığımıza, oyumuza sahip çıkmalıyız. Burada olmayanları davet edip oylarına sahip çıkmalıyız. Bir yüzyıl geçirdik bu topraklarda, bu geçen yüzyılda görmediğimiz zulüm kalmadı. İktidar istiyor ki bu yüzyılda da insanlar aynı zulümle yaşasın. İkinci yüzyıla girerken bu yılların nasıl olacağına birlikte karar verelim diyoruz. Belediye halkın kapısı değilse, çözüm adresi değilse, anadilimiz, inancımız yoksa, o belediye bizim değildir. Kürt halkının dilini, kimliğini, Alevilerin inancını yok eden iktidar Çewlig'i yönetemez."

'21 MART'TAKİ İRADE ASIL MUHATABIN ÖCALAN OLDUĞUNU GÖSTERDİ'
Bu ülkenin en temel sorununun Kürt sorunu olduğunu vurgulayan Uçar, sistemin kendini kurguladığı esas adresin İmralı olduğunu kaydetti. AKP karşısında mücadelenin ortak olması gerektiğini vurgulayan Uçar, "Bir yandan göz kırpan bir yandan da Kürt katliamına imza atan bir AKP iktidarı ile karşı karşıyayız. 21 Mart'ta açığa çıkan irade, muhataplık tartışmasına giren AKP iktidarı ve onun yandaşlarına Kürt sorununun asıl muhatabının Sayın Abdullah Öcalan olduğunu gösterdi" dedi.

HATİMOĞULLARI: KÜRT'Ü SADECE SEÇİMDEN SEÇİME HATIRLIYORLAR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, halklara yerel yönetimleri dar edenlere belediyeleri sonsuza kadar kapatacaklarını söyledi. AKP-MHP iktidarının Bingöl'e hizmet yapmadığını dile getiren Hatimoğulları, "Özellikle Kürdistan'daki bölgeleri dolaştığımız zaman şunu gördük; yol yok, altyapı yok, her yer çamur deryası, içme suyu yok, sulama kanalları yok. Tarım ve hayvancılıkla geçinen halkımızın isteklerini yerine getirmek yok. Kürt'ü asli vatandaş olarak görmedikleri için, Kürt'ü sadece seçimden seçime hatırladıkları için bu böyle" dedi.

Bingöl'de su baskınları olduğunda evindeki suyu temizlemeye çalışan insanlara belediye başkanı korumalarının saldırdığını hatırlatan Hatimoğulları, "Su baskınlarını engellemesi gereken yerel yönetimin kendisidir. Ancak bırakın engellemelerini, yaşadığı sorunu dile getiren yurttaşımıza şiddet uyguladılar" dedi.

'HİZMET YAPMAK İÇİN GELİYORUZ'
Deneyimli bir belediyecilikle, halkçı bir anlayışla Bingöl'ü yönetmeye aday olduklarını söyleyen Hatimoğulları, "Her kentin yol, su, kanalizasyon, altyapı sorununu çözmek için geliyoruz. Hizmet yapmak için geliyoruz. Hizmet yaparken de bu mahalledeki bize oy vermedi, bu verdi ayrımı yapmayacağız" ifadelerini kullandı.

Bingöl'ün de fay hattı üzerine kurulu olduğuna işaret eden Hatimoğulları, AKP iktidarının Bingöl'ü depreme dayanıklı bir kent haline getirme konusunda bir adım atmadığını kaydetti. "Depremzedeler için yapılacak evlerin ücretsiz verilmesini sürekli parlamentoda da meydanlarda da dile getirdik. Deprem bölgesi olan Bingöl'den bir kez daha diyoruz ki; depremde evi yıkılmış olan insanlara Bingöl'de, Gölcük'te olduğu gibi parayla ev satamazsınız" diyen Hatimoğulları, belediyecilik anlayışlarıyla bütün kentleri depreme dayanıklı hale getireceklerini söyledi.

'ERDOĞAN, ÇIK SEN KENDİNİ İSPATLA'
Kültürel değerlerini yok eden, Kürtçe ve Zazakîye düşman anlayışın Bingöl'deZazakî müzik çalarak seçim propagandası yaptığına dikkat çeken Hatimoğulları, "Ey AKP, ey Bingöl'deki küçük ortağı MHP; neden Kürtlerin ve diğer halkların dilini yasaklıyorsunuz, iş seçime geldiği zaman da seçim malzemesi yapıyorsunuz? Bizler yerel yöneticilik anlayışımızla çok dilli belediyeciliği hep beraber hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın "Enflasyon dipsiz kuyu, ne versek yutuyor" sözlerini hatırlatan Hatimoğulları, iktidarın bu dipsiz kuyunun nedeni olduğunu vurguladı. Aynı Erdoğan'ın DEM Parti için "Eğer bir şey talep edeceklerse önce kendilerini ispatlasınlar" dediğine işaret eden Hatimoğulları, "Hadi oradan! Kendisini ispatlaması gereken biri varsa o da sensin Erdoğan. Çık sen kendini ispatla. Bizler bugün Bingöl'den, bu meydandan halkın iradesiyle zaten kendimizi halkımıza ispatlamış durumdayız. Sana ne hacet Erdoğan" dedi.

'ONLARIN SEÇİM VAADİ HİZMET DEĞİL SAVAŞ'
Newroz alanlarına ülkenin dört bir yanında milyonların aktığını ve Kürt sorununda demokratik çözüm, İmralı tecridinin kalkması taleplerini dillendirdiğini belirten Hatimoğulları, "Ama onlar milyonlarca yurttaşımıza, Kürt halkına ve onlarla dayanışma içinde olan bütün halklara savaş zirveleriyle yanıt verdiler. Şimdi savaşa hazırlık yapıyorlar. Onların meydanlardaki seçim vaadi hizmet değil savaş" ifadelerini kullandı. Erdoğan'a ne boyun eğeceklerini, ne hesap vereceklerini, ne de kendilerini ispatlamaya kalkacaklarını belirten Hatimoğulları, asıl ispatın Newroz alanlarına akan kitleler olduğunu vurguladı.

'GAZZE İÇİN TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKÜYORLAR'
Erdoğan'ın Gazze için timsah gözyaşları döktüğünü ifade eden Hatimoğulları, "Mütedeyyin kardeşlerimizin duygularını istismar ediyor bu iktidar, yalan söylüyor. Gittikleri her mitingde Filistin halkının yanında olan değerli gençler, insanlar pankart açıyor. Erdoğan'a diyorlar ki İsrail ile bütün askeri, ticari anlaşmalarını kes. Bugün itibariyle birkaç tane bakanlık İsrail'le ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı ve aslında her şeyi belgeli olan o ticaretin yapılmadığını söylediler" dedi. Hatimoğulları, Gazze'deki işgale karşı DEM Parti olarak Filistin halkının yanında olduklarını vurguladı.

'TAM BİR SEFERBERLİK RUHUYLA ÇALIŞALIM'
Seçime sayılı günler kaldığını söyleyen Hatimoğulları, "Tam bir seferberlik ruhuyla çalışmalarımızı gece demeden gündüz demeden devam ettirelim. Gitmediğimiz evlerin kapılarını çalarak, sıkmadığımız eli gidip sıkarak neden DEM Parti'ye oy vermeleri gerektiğini anlatmak için sayılı günlerimiz kaldı" dedi.

Oyu burada olup şehir dışında bulunanlara dikkat çekerek çağrıda bulunan Hatimoğulları, "Biliyoruz ki Kürdistan o kadar yoksul bırakılmış ki çalışmak için çok sayıda işçi kardeşimiz batıya göç etmek zorunda kalıyor. Telefon rehberimizi tarayacak mıyız? Aramalarımızı yapacak mıyız? Biliyorsunuz ki bunlar kayyım seçmen de atamışlar. Sadece kayyımı belediyeye atamıyorlar, buraya oy da kaydırmışlar. Bu oyların önüne geçebilmenin yolu bu çalışmadan geçiyor" dedi.

Sandıkları, halkın iradesini korumak için seferberlik ilan etmenin önemine işaret eden Hatimoğulları, "Güçlü bir seferberlikle biz bu belediyeyi alacağız. Bizler umudumuzu büyüterek Anadolu ve Mezopotamya topraklarının, Türkiye ve Kürdistan topraklarının bağrından yeşeren DEM Parti ağacına mührümüzü 31 Mart seçimlerinde basıyoruz" dedi.

Miting boyunca, "Jin, jiyan, azadî" ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganları atıldı.