18 Mayıs 2024 Cumartesi

Hasta tutsakların ölümünden devlet sorumlu

İHD İzmir Şubesi, hasta tutsak Sinan Cengiz Halis Çelik'in tahliye edilmesini istedi. Şube Sekreteri Ali Aydın, hapishanelerde yaşanan ölümlerden devletin sorumlu olduğuna dikkat çekti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsak Sinan Cengiz Halis Çelik'in tahliye edilmesi talebiyle eski Sümerbank önünde açıklama yaptı.

Açıklamayı okuyan Şube Sekreteri Ali Aydın, Abdullah Boran, Sezer Alan, Sinan Kaya, Şervan Can Güde'nin geçtiğimiz hafta hapishanelerde yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Hapishanelerde yaşamını yitiren tutsakların otopsilerinin avukatları olmadan yapılması, ailelerine düzgün bilgi verilmemesinin ölümleri şüpheli kıldığını kaydeden Aydın, "Abdullah Boran gibi yaşlı ve hasta olan ve hapishanede tutulmaması gereken insanlar bırakılmadıkları için vefat ettiler. Bu eziyetler yetmiyormuş gibi bir de cenazeyi götürmek için araç vermediler ve definde sıkıntı yaşattılar. Hapishanelerdeki bütün ölümlerden yetkililer ve devlet sorumludur" dedi.

Çok sayıda ağır hasta tutsağın kritik eşikte olmasına rağmen tahliye edilmediğine dikkati çeken Aydın, tedavilerin engellendiğini, yarıda kesildiğini, ısrarla hapishanede tutularak ölümlerin önünün açıldığına işaret etti.

1996 yılında Ağrı'da yaralı olarak tutsak edilen Cengiz Sinan Halis Çelik'in durumuna ilişkin bilgi veren Aydın, gördüğü ağır işkencelerden sonra varikosel ve epilepsi hastalığı başladığını, felç riski taşıdığı için kafası ve omuriliğindeki şarapnel parçalarının alınamadığını, şarapnel parçalarının baskı oluşturması nedeniyle epilepsi nöbetlerinin arttığını belirtti. Düzenli tedavisi yapılmayan Çelik'in mesane kanseri tedavisi için getirildiği Metris R Tipi Hapishanesinde adli bir tutuklu tarafından 22 yerinden şişlenir ve ölümcül yaralar aldığını söyleyen Aydın, "Bu nedenle sol ayağına platin takılan Cengiz Sinan Halis Çelik, ayağındaki kemik kaynamadığı için omurilikten yapılan iğne sonucu önce tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştur. Şimdilerde baston kullansa da çoğunlukla tekerlekli sandalye kullanmaktadır" bilgisini paylaştı.

Mesane kanserinin böbreğe sıçrama ihtimali olduğunu ve tedavisinin yarım kaldığını aktaran Aydın, "Geçirdiği bir epilepsi krizinden sonra ayıldığında, jandarma tarafından taciz edildiğini fark eder. Halen Silivri 5 Nolu L Tipi hapishanesinde tutulmaktadır" dedi.

Pandemi sürecinde 2,5 yıl tedavisi engellenen Çelik'in dilekçelerine yeni yanıt aldığını ve önümüzde hafta içerisinde mesane kanserinden ameliyat olma ihtimali doğduğunu belirten Aydın şunları söyledi: "Cengiz Sinan Halis Çelik ile uzun yıllar hapishanede kalan bir arkadaşının verdiği bilgiye göre mide ülserinden kaynaklı ağzında ve boğazında köpükler oluşuyor ve nefes almakta zorlanıyor, eğer yanında kimse yoksa ölüm ihtimali yüksektir. Yakalanırken aldığı yara ve işkenceler sonucu yoğun bir unutkanlık, dikkat dağınıklığı, algı ve görme sorunları yaşamaktadır."

İHD Şube Sekreteri Ali Aydın, Cengiz Sinan Halis Çelik'in bir an önce tedavi edilmesi ve derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.