12 Mayıs 2024 Pazar

Hasta tutsaklar serbest bırakılsın

Hasta tutsakların tedavilerinin yapılması ve tahliye edilmeleri talebiyle İzmir, Ankara ve İstanbul'da yapılan açıklamalarda, hapishanelerde yaşanan ölümlere dikkat çekildi.

Hapishanelerde ölüme terk edilen hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için İzmir, Ankara ve İstanbul'da bir kez daha açıklamalar yapıldı.

İzmir'de yapılan eylemde Siya Çınar, Ankara'da yapılan eylemde Abdulkadir Kuday ve İstanbul'da yapılan açıklamada Fatma Özbay'ın durumuna dikkat çekildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Konak eski Sümerbank önünde "Susma suça ortak olma ölüyorlar", "Ağır hasta mahpuslar ölüyor susma" pankartlarıyla bir araya geldi.

Açıklamada konuşan İHD Şube yöneticisi Ahmet Çiçek, 244'üncü kez hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için bir araya geldiklerini söyledi. Ocak ayının sonunda tahliyesine 5 ay kala Bolu F Tipi Hapishanesi'nde yaşamını yitiren Mehmet Hanefi Bilgin'in abisinin "Biz tahliyesini bekliyorduk, cenazesini aldık" şeklindeki sözlerini hatırlatan Çiçek, Turgay Deniz'in de ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyerek hapishaneden cenazesinin çıkmasına neden olunduğu söyledi.

Adli Tıp Kurumu'nun hasta tutsakların tahliyesini önleyen raporlarına işaret eden Çiçek, "ATK'lerden, hapishanede kalabilir raporu verilerek resmen cinayet işleniyor. Bir kez daha sesleniyoruz; ATK tek karar merci olmaktan çıkarılmalı tam teşekküllü hastanelerin raporları da geçerli olmalıdır" şeklindeki taleplerini dile getirdi.

Hasta tutsakların çeşitli gerekçelerle hastaneye götürülmeyerek tedavilerinin engellendiğini söyleyen Çiçek, 2008 yılında tutsak edilen hasta tutsak Siya Çınar'ın durumuna ilişkin bilgi verdi. Bir gözünü kaybetme riskinin yanı sıra, bağırsak, mide sorunları yaşayan Çınar'ın yaşadığı çeşitli hastalıklarının ise hastaneye götürülmediği için teşhislerinin konulmadığını kaydeden Çiçek, gırtlağında ortaya çıkan kiste ilişkin de biyopsi yapılmadığını kaydetti. Çiçek, yüksek tansiyon hastası olan Çınar'ın bir kez Covid-19 geçirdiği bilgisini de verdi.

Hapishanelerden yeni ölümlerin çıkmasını istemediklerini söyleyen Çiçek, "Biz insan hakları savunucuları, yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Hasta mahpusların yaşayacağı bütün olumsuzluklardan sorumlusunuz" diyerek tahliye edilmelerini istedi.

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de 388'inci hafta eylemlerini İHD Ankara Şubesi önünde yaptı. "Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı eylemde İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen konuştu.

Mehmet Hanefi Bilgin ve Turgay Deniz'in ölümlerinin önlenebilir olduğuna işaret eden Çevirmen, hiçbir tedbir alınmayarak tutsakların ölüme gönderildiğini söyledi.

Metris Rehabilitasyon Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan ağır hasta tutsak Abdulkadir Kuday'ın durumuna ilişkin bilgi veren Çevirmen, 8 yıldır hapishanede tutulduğunu, 4 yıl önce sağlık sorunları yaşamasına rağmen tedavisinin yapılmadığını vurguladı.

Kuday'ın hastane sevkleri bir yana revire dahi çıkarılmadığını, ailesinin başvuruları sonucu sekiz ay önce bel fıtığı teşhisi konularak ameliyat edildiğini söyleyen Çevirmen, "Ancak teşhisin yanlış konulmasından dolayı ameliyattan sonra durumu düzelmemiş ve şikayetleri daha da çok artmıştır. Yaşanan bu süreç içinde sağ ayağının tamamen felç kalmasına ve sancılarının devam etmesine rağmen tedavisi yapılmamıştır. 3 ay sonra tekrar yapılan tetkikler sonucunda kendisine ALS teşhisi konulmuştur. Bu hastalık; kaslara hareket emri veren sinir hücrelerinin uyarılar gönderemez duruma gelmesidir ve kesin tedavisi bulunmamaktadır. Ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatacak ilaçlar kullandırılarak, hastanın mümkün olduğunca rahat ettirilmesi, normal hayatını sağlıklı koşullarda devam ettirilmesinin sağlanması gerekmektedir" diye konuştu.

Kuday'ın ihtiyaçlarını karşılayamadığı ve tedavi olamadığı için 12 Ocak 2022'de Tekirdağ'dan Metris Rehabilitasyon Tipi Hapishanesine getirildiğini, burada tek başına tutulduğunu kaydeden Çevirmen, "Burada tek başına tutulmaktadır, ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve bulunduğu yer hijyenik koşullara uygun değildir" bilgisini verdi.

İki bastona rağmen ayakta duramadığı, hastalığının görme problemi yarattığı, sağ tarafındaki felcin yüzündeki sinirleri de etkilendiğini ve yüzünü hissedemediği, kas kasılmaları nedeniyle yere düştüğü bilgisini aktaran Çevirmen, tedavisi olmayan ALS hastalığı nedeniyle infazının ertelenmesi talebiyle yapılan başvurulardan sonuç alınamadığına dikkat çekti.

Çevirmen, Kuday'ın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.

İSTANBUL
İHD İstanbul Şubesi'nde yapılan 516'ıncı F oturması açıklamasında da 24 yıldır tutsak edilen Fatma Özbay'ın durumuna dikkat çekildi.

İHD yöneticisi Hatice Korkmaz, hapishanelerde tutsaklara yönelik işkencelerin arttığına vurgu yaptı.

İzmir Aliağa Şakran T Tipi Kapalı Kadın Hapishanesi'nde tutulan Fatma Özbay'ın, ileri derecede meme kanseri hastalığı yanında bağırsaklarda polip, karaciğer yağlanması, migren, bel-boyun fıtığı hastalıkları olduğunu aktaran Korkmaz, hapishanede tedavi imkanı bulunmadığından yaşamının ağır risk altında olduğunu söyledi.

2018 yılında üçüncü evre meme kanseri tanısıyla ameliyat edilen Fatma Özbay'ın sol memesinin tamamen alındığını, kemoterapi ve radyoterapi tedavisi gördüğü bilgisini paylaşan Korkmaz, tedavilere rağmen iyileşemediğini ve hastalığın yeniden nüksettiğini söyledi. Uzun uğraşlar sonucunda 12 Şubat 2020 tarihinde İzmir Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen Fatma Özbay'ın sağ memede kanser lehine şüpheli durum görüldüğünü fakat biyopsi yapılmadığını aktaran Korkmaz, yaşamını tek başına idame ettiremeyecek duruma geldiğine dikkat çekti.

Fatma Özbay'ın tahliye edilerek tedavisinin dışarıda sürdürülmesi gerektiğini kaydeden Korkmaz, ailesinin Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Birleşmiş Milletler ve CPT dahil tüm hukuki yolları ve mekanizmaları harekete geçirecek başvurular yapacağını söyledi.

Korkmaz, başta ağır hasta tutsak Fatma Özbay olmak üzere hasta tutsakların serbest bırakılması talebini dile getirdi.