3 Mayıs 2024 Cuma

'Hapishanelerde katliam süreci yaşanıyor'

İnfaz yakmalar karşı Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda açıklama yapan TDİ, başta hasta tutsaklar olmak üzere dayanışma çağrısı yaptı. HDP Milletvekili Gülüm de ATK'nin tutsaklara düşmanca siyaset izlediğini kaydetti. 

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), hasta ve infazları yakılan tutukluların durumuna dikkat çekmek için hazırladıkları 2 aylık eylem planı kapsamında Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda açıklama yaptı. Eylemde, "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın infaz yakmalara son" pankartı açıldı.

GÜLÜM: HAPİSHANELERDE BİR KATLİAM SÜRECİ YAŞANIYOR
HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, bazı hasta tutukluların "hapishanede kalamaz" raporlarının olmasına rağmen tahliye edilmeyerek, ölümle karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tutulan 83 yaşındaki ağır hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan'ın bunlardan birisi olduğunu ifade eden Gülüm, "Bundan birkaç ay önce elleri kelepçeli halde hastaneye götürülürken fotoğrafını görmüştük ve yürüyemez haldeydi. Özkan, artık ayağa kalkacak durumu yok, yatağa bağlı bir şekilde yaşıyor. Kendi bakımını kendi yapamıyor. Ama buna rağmen tahliye edilmiyor. Binlerce hasta mahpusun tedavisi yapılıyor, tahliyesi gerçekleşmiyor. Aysel Tuğluk da bunlardan birisidir. Adli Tıp Kurumu (ATK) mahpuslara yönelik düşmanca bir siyaset izliyor. Aslında cezaevlerinde bir katliam süreci yaşanıyor" ifadelerini kullandı.

'HAPİSHANELER MAHKEMELERİN YERİNE GEÇTİ'
TDİ üyesi Ertan Çıta, hapishanelerde hak gasplarının ve tecrit koşullarının arttığına dikkat çekerek, tutukluların dışarıyla olan tüm bağlarının koparılmak istenildiğini belirtti. Hapishane idarilerinin bu uygulamalarıyla tutukluları kimliksizleştirmeye çalıştığının altını çizen Çıta, "Artık hapishane idareleri mahkemelerin yerine geçiyor, tutsakların tahliyeleri engelleniyor. Mahkemelerin verdiği hapis cezaları yeterli görülmeyerek tutsaklara ceza içerisinde ceza uygulanıyor" dedi.

Halkın açlıkla ve yoksullukla boğuştuğu böylesi bir dönemde devletin yeni tiplerde hapishaneler yaptığını söyleyen Çıta, "2 yılda hapishane inşaatlarına 11 milyar 104 milyon lira harcandı. İşçiye, emekçiye, ezilenlere sefalet ücreti reva görülürken, bu düzene sesini çıkaran her sesi hapse atmak için milyarlarca lira harcanıyor. Devlet yoksulların sesini kısma da, içeri atma da hiç tasarruftan imtina etmiyor. Tutsaklar da içeride geçinemiyor" ifadelerini kullandı.

HAPİSHANELERE SES OLMA ÇAĞRISI
Devletin politikaları sonucu birçok hasta tutuklunun yaşamını yitirdiğini sözlerine ekleyen Çıta, 12 Kasım'da tedavisi yapılmadığı için yaşamını yitiren Bangin Muhammed'e işaret etti. Çıta, tutukluların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceklerini ifade ederek, baskı, saldırı ve işkenceye karşı herkesi hapishanelere ses olmaya çağırdı.