19 Mayıs 2024 Pazar

Günay: Partimize yönelik saldırılara halklar Newroz alanında yanıt verdi

Gündeme ilişkin partisinin Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan HDP Sözcüsü Günay; İmralı Adası'ndaki tecridin derhal sonlanmasını istedi. Partisine yönelik saldırılara, "HDP, her şeyden önce bir fikriyattır" yanıtı veren Günay, HDP'nin bir kadın partisi oluğunun altını çizdi ve İstanbul Sözleşmesi için mücadele edeceklerini kaydetti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Günay, ülkede çözülmesi gereken en acil sorunun barış ve diyalog zeminin oluşturulması olduğunu belirterek, iktidarı tam tersi politikalar yürütmekle eleştirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çeken Günay, Öcalan'a yönelik tecridin ülkeye yapılan en büyük kötülük olduğunu vurguladı.

'İMRALI ADASINDA SÜRDÜRDÜĞÜNÜZ TECRİDE DERHAL SON VERİN'
Öcalan'ın sağlığı ve güvenliği ile ilgili kaygıları giderecek tek şeyin avukatları ve ailesi ile yüz yüz görüşmek olduğunu belirten Günay, hükümet yetkililerini ciddiyete davet etti. Günay, "İmralı adasında sürdürdüğünüz hukuk dışı tecride bir an önce son verin. Kamuoyu ve halkın İmralı'dan haber alma hakkını gasp etmekten vazgeçin. Ve en önemlisi de hukuka uygun ve sorumlu davranın. Bakın hepimiz gördük. Newroz alanlarında milyonlar Öcalan'a artık özgürlük istiyor. Newroz ateşiyle ülkeyi aydınlatanlar Sayın Öcalan'ın 2013 Newrozu'nda bütün dünyaya ilan ettiği çözüm iradesine sahip çıktı. Biz de bir kez daha halkımızın gösterdiği yolda 2013 Newroz deklarasyonunun ve barış çağrısının arkasında olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. Bu halk barışı mutlaka gerçekleştirecektir. Bir kez daha barışı sahiplenen milyonların iradesini buradan saygıyla selamlıyoruz" dedi.

HDP'ye yönelik saldırıların kendi iradesine, siyasete katılma hakkına, demokratik sisteme yönelik olduğunu tescil ettiğini ve Newroz meydanlarda HDP'nin değil HDP hakkında kapatma davası açanların yargılandığını belirten Günay, "İktidar da bu açık mesajı doğru okumuştur. İnsan hakları eylem planı açıklamalarının akabinde yaşanan gelişmeler bugün iktidarın acziyetini, reformların ne kadar göstermelik düzenlemeler olduğunu bize net bir şekilde gösteriyor" diye konuştu.

'HDP HER ŞEYDEN ÖNCE BİR FİKRİYATTIR'
Günay, şöyle devam etti: "HDP ne tek başına bir binadır, ne tek başına şahıslardır ne de bir tabeladır. HDP her şeyden önce bir fikriyattır. Halkın kendisidir HDP. Partimizi kapatmak isteyenlere en güzel cevap Newroz alanlarındaki coşkumuzdur, o alanlarda ortaya çıkan fotoğraflardır. İktidarın bu topluma verebileceği hiçbir şey kalmadığı için tahakkümünü sürdürmek için olmadık yöntemlere başvuruyor. İktidar tüm bu gayri hukuki, gayri meşru yöntemlere başvurarak aslında tek bir mesaj veriyor; 'Ben HDP'yi zayıflatamadım, ne yaparsam yapayım desteğini azaltamadım, o nedenle de kapatıyorum' mesajıdır bu. Biz her yerde ifade ettiğimiz gibi, son 5 yıl içerisinde her türlü zulme, baskıya ve engellemeye karşı demokrasi mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye de devam edeceğiz."

'KENDİSİ ADALET NÖBETİNDEYDİ, BİZLER DE YANINDA'
İktidarın yıllardır HDP'yi fiilen kapatmaya yönelik eylem planının kesintisiz sürdürdüğüne dikkat çeken Günay, "Önce milletvekillerimiz Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın vekillikleri düşürülüp tutuklandılar şimdi de insan hakları mücadelesinden asla taviz vermeyen Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği düşürüldü ve maalesef 90'lı yılları aratmayacak şekilde gözaltına alındı. 90'lı yılların karanlığında da halkın iradesi hiçe sayılıp vekillerimiz yaka paça gözaltına alınıyordu, yıl 2021, AKP- MHP faşist bloğunun karanlığında da halkın iradesi, hiçe sayılıp milletvekillerimiz gözaltına alındı. İlk defa olmuyor siyaseten bertaraf edemedikleri vekillerimizi, boynuna ip geçirdikleri yargı eliyle bertaraf etmeye çalışmaları. Ancak geçen hafta mecliste tam bir hukuk parodisi yaşandı. Önce uyduruk bir dosyayla barış talepli paylaşımı gerekçe gösterilerek kendisine hukuksuz bir ceza verildi. Sonra hukuka ve teamüllere aykırı şekilde kararı okunarak milletvekilliği düşürüldü. Kendisi adalet nöbetindeydi, bizler de yanında" diye konuştu.

'ÇARESİZLER, ÇÜNKÜ ZAVALLI DURUMDALAR'
Günay, şu ifadelerle devam etti: "Cumhuriyet başsavcısı Devlet bahçeli, talimatı vermişti ne de olsa. AKP hukuk bürosu da hemen harekete geçti. Söz konusu günle alakası olmayan, kumpas ve sahte bir görüntü üzerinden gözaltına alındı vekilimiz. İşte AKP-MHP ortaklığı HDP ile baş etme konusunda bu kadar zavallı halde. Bugüne kadar kullanılmış ne kadar pespaye yöntem varsa, yalan, riya, kirli propaganda varsa hepsine başvuruyorlar. Çaresizler, çünkü zavallı durumdalar. Bizler tüm seçenekleri değerlendiriyoruz. Ancak tek değişmeyen seçeneğimiz direnmektir. Halkımızla birlikte demokratik çerçevede mücadelemizi büyüteceğiz. Hukuki mücadelemizi de duyarlı tüm hukukçu, akademisyen ve hak savunucularıyla beraber en güçlü şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.w

'İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NİN FESHEDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ'
HDP bir kadın partisi ve bu saldırıların yanı sıra, kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucu elde edilmiş bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi, bir gece yarısı darbesiyle, Meclis iradesi yok sayılarak, Anayasa çiğnenerek feshedildi. Kadınlar, yaşamları için sürdürdüğü mücadeleden de dayanışmayı büyütmekten de vazgeçmeyecek. Kadınların vazgeçmeyeceğini de en iyi bu iktidar biliyor. Ve biz HDP olarak bir kez daha ifade ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesini reddediyoruz. Kadınların mücadelesinde en önde biz olacağız. Yok saydığınız, kriminalize ettiğiniz eşbaşkanlık sistemini sonuna kadar sahiplendiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesini de sonuna kadar savunacağız."