17 Mayıs 2024 Cuma

Günay: Çeteleşen devlete karşı örgütlenelim

HDP Sözcüsü Günay, çeteleşen devlet gerçeğine işaret etti, halkın, emekçilerin, gençlerin, kadınların yoksulluğunun nedeninin bu düzen olduğunu söyledi. Günay, örgütlenme ve bu düzene karşı mücadele etme çağrısında bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkezinde gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Çete-mafya düzenine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Günay, konuşmasına 29 Mayıs 1980'de yaşanan Çorum katliamına değinerek başladı. Günay, Alevilere yönelik başlatılan ve 10 Temmuz 1980'e kadar devam eden saldırılarda 57 kişinin katledildiğini, yüzlerce kişinin yaralandığını hatırlattı. Çorum katliamının tıpkı Sivas, Maraş ve diğer pek çok katliam gibi devletin kontrolünde ve devletle iç içe geçmiş paramiliter güçler tarafından gerçekleştirildiğini söyleyen Günay, "Katliamın sanıkları, planlayıcıları korunup kollandı, hiçbiri gerçek anlamda hala hesap vermedi. Çorum katliamını lanetliyor, yitirdiğimiz canların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Bugün ortaya çıkan kirli ilişkiler bu tür katliamların nasıl planlandığını, nasıl gerçekleştirildiğini bir kez daha gözler önüne serdi" dedi.

Çeteler ve mafyanın iktidarın sahibi haline geldiğine dikkat çeken Günay, Erdoğan'ın "ayağınızı denk alın, bu daha iyi günleriniz" şeklindeki mafyavari tehditlerini hatırlattı, "İşte darbe budur ve bu darbeci zihniyetten kurtulmanın tek yolu demokrasidir" diye konuştu.

SUÇ İTTİFAKI
Demokratik ve ortak mücadelenin zaruret olduğunun altını çizen Günay şunları söyledi: "Karanlık ve kirli ilişkiler artık üzeri örtülemeyecek hale gelmiştir. Mafyaya özel af çıkarılarak hırsızlar, katiller, çetelerin cezaevinden çıkmasıyla bu çeteleşme hali doruk noktasına ulaştı. Mesele Kürt sorunu olunca düşmanlıkta birleşen, ancak devletin bölüşümü olunca beş benzemeze dönüşen çeteler ittifakının son günlerde ortaya döktükleri malum.

"Geçmişin bir ezberi olarak Kürtlere yönelik tırmandırılan düşmanlıkla bu çürümüşlük gizlenmeye çalışılıyor. Bugün de bu kirli ilişkilerin aktörleri gerçek olmayan savaş başarılarıyla, vatan, millet, bayrak gibi sözlerle kendilerini aklamaya çalışıyor. Türkiye tarihinin en yüksek suç rakamlarına ulaşıldığı, uyuşturucu kullanımının ortaokullara indiği, kadın cinayetlerinin arttığı, nefret söyleminin normalleştiği bir dönemde bütün bu suçların sorumlularına sahip çıkılıyor."

ÇETELEŞEN DEVLET
Sedat Peker'in videolarındaki ifşaatlara değinen Günay, bunların gerçeğin yüzde biri dahi olmadığını söyledi, "Buzdağının sadece görünen kısmıdır. Konu Peker, Soylu, Ağar isimlerinin çok ötesinde doğrudan çeteleşen devletle ilgilidir. Bu çeteleşmenin bir tarafı ihale oyunları, savaş makinelerinin üretimi ise diğer tarafı bürokrasideki bölüşüm savaşıdır. Yargıya ve emniyete kimin yakınının atanıp atanmadığı ile ilgilidir. Yüzlerce defa millilik söylemlerinin bir maske olduğunu ifade ettik, tekrarlamaktan geri durmayacağız" dedi.

MAFYALAŞAN SİYASET, SİYASİLEŞEN MAFYA
Erdoğan'ın Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım'a sahip çıktığını hatırlatan Ebru Günay, "Erdoğan doğru söylüyor, bu kişilerin hiçbiri yalnız değil, hiçbiri tek başına bu kirli ilişkilere bulaşmadı. Hepiniz bu işin içindesiniz. Çünkü balık baştan kokuyor. Ortada mafya ile mafyanın suçladığı bir siyasi yapı yok. Tamamıyla mafyalaşmış bir siyaset, siyasileşmiş bir mafya ve çete gerçeği var. Biz bu mafyanın siyasi ayağını biliyoruz. Bu yapılara 'mafyayla, çetelerle aranıza mesafe koyun' çağrısı yapmıyoruz. Çünkü ayrışamayacak kadar iç içe geçmiş durumdalar" diye konuştu.

ÇETELER İTTİFAKININ PANZEHİRİ ÖRGÜTLENME
Ortada çeteler ittifakı, suçlular birliği olduğunu söyleyen Ebru Günay şöyle devam etti: "Bunun panzehiri ise tartışmasız bir şekilde toplumsal örgütlenmedir ve halkın itiraz sesinin yükselmesidir. 90'larda faili meçhullerin sorumlusu, JİTEM'in tetikçileri, köy yakma politikalarının sahipleri şu anda isimleri dolaşan odakların ya aynısıydı ya da ortakları idi. O dönem halkın örgütlü mücadelesi bu suçlular ittifakını nasıl alaşağı ettiyse bugün de bizler demokrasi ittifakı ile alaşağı edeceğiz ve yeneceğiz."

Yaşananları izlemeyeceklerini kaydeden Günay, mücadeleyi kararlılıkları sürdüreceklerini belirtti. Günay, ortaya çıkan mafya devletinin 'çözüm süreci'nin başarıya ulaşmamasından kaynaklandığını söyledi, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi bir kez daha hatırlattı. Avukat görüşmelerinin bir an önce başlatılması gerektiğini kaydetti.

Çete-mafya-talan düzeninin halka zam ve yoksulluk olarak döndüğünü söyleyen Günay, "Zamlarla halkın cebine göz dikmişler. Bakın yoksulluk sınırı değil, açlık sınırı asgari ücreti aşmış durumda. Yani bir asgari ücretli şu an aç yaşamaya mahkum ediliyor ama mafya düzenini kuranlar marinalarda keyif çatıyor, saray ve çevresi zevk-ü sefa peşinde. Adeta bir Lale devri yaşanıyor. Halk her sabah 'Bugün karnım doyacak mı' korkusuyla yaşarken, saray 'Acaba hangi pahalı Mercedesi makam aracı olarak alayım' derdine düşmüştür" diye konuştu.

KADINLAR İZİN VERMEYECEK
Gençlerin işsizlik, geleceksizlik kaygısı yaşadığını hatırlatan Günay, esnaf intiharlarını hatırlattı.

İktidarın halk, emekçi ve kadın düşmanı olduğunu söyledi, şunları kaydetti: "Türkiye'de en yoksul kesimin kadınlar olması tesadüf değildir. Kadın yoksulluğunun temel sebebi cinsiyet temelli ayrımcılıktır. Bugün yaşanan bu yoksulluğun sebebi iktidarın kadın düşmanı politikası ile ekonomik tercihleridir. Kadınlar yoksulluk ve açlıkla boğuşurken, güvencesiz ve son derece kötü koşullarda emek vererek hayatta kalmaya çalışırken tek adam rejimi yüz milyon dolarları operasyonlara harcamakta, ülke kaynaklarını çetelere peşkeş çekmektedir. Ancak kadınlar bu devranın böyle dönmesine izin vermeyecek."