18 Mayıs 2024 Cumartesi

Günay: Biz bu ülkenin her karış toprağındayız

Partisine yönelik saldırılara ilişkin konuşan HDP Partisi Sözcüsü Günay, HDP'nin milyonların iradesi olduğunun altını çizdi. Katliamlara, saldırılara boyun eğmeyeceklerini söyleyen Günay, "Biz bu ülkenin sahibiyiz; her karış toprağındayız, hayatın her alanındayız. Bizi bitirmek mümkün mü? Katliamlarla, cezaevleriyle, kumpas davalarıyla bizi bitiremezsiniz, başaramayacaksınız" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, Genel Merkez'de düzenlediği basın toplantısında, partisine yönelik saldırılar ve kapatma davasına ilişkin konuştu. 

HDP İzmir İl Örgütü'ne yönelik faşist saldırıda katledilen Deniz Poyraz'ı anarak sözlerine başlayan Günay, Poyraz için milyonların sokağa döküldüğünü hatırlattı. 

'BİZİ BİTİRMEK MÜMKÜN MÜ?'
Yaşadığı tarifsiz acıya rağmen Deniz'in annesinin dimdik ayakta durduğunu dile getiren Günay, anne Poyraz'ın kötülüğün karşısına dikilen onurlu duruşunun katillere ve katliam ortaklarına verilen en anlamlı yanıt olduğunu söyledi. "Bizi korkutmaya, sindirmeye çalışanlara, korkakça cinayete boyun eğmemizi bekleyenlere karşı halkımızın da partimizin de dostlarımızın da demokrasi, özgürlük ve barış isteyen herkesin tutumu nettir" diyen Günay, "Biz bu ülkenin sahibiyiz; her karış toprağındayız, hayatın her alanındayız. Bizi bitirmek mümkün mü? Katliamlarla, cezaevleriyle, kumpas davalarıyla bizi bitiremezsiniz, başaramayacaksınız" dedi. 

Katliam ve ölüm siyasetiyle başarılı olunsaydı eğer Saddam ve Hitler'in başarılı olacağının altını çizen Günay, "Siz de başaramayacaksınız. Çünkü biz haklıyız, çünkü biz bu ülkede yaşayan 80 milyon insanın barış ve özgürlük taleplerinin savunucularıyız. Biz hak ve hakikat için mücadele ediyoruz. Evrensel değerlere sahip çıkıyoruz. Buna karşı olan herkes kaybetmeye mahkumdur" diye konuştu. 

'DENİZ'İ KATLEDEN TEK BAŞINA TETİĞİ ÇEKEN DEĞİLDİR'
Deniz Poyraz'ı katledenin tek başına tetiği çeken Onur Gencer olmadığının altını çizen Günay, sorumlunun AKP/MHP iktidarı, İçişleri Bakanı, yandaş medya, HDP binaları önüne karakol kuranlar olduğunu söyledi. Günay, "Biliyoruz ki bu ülkede muhalefete karşı kurulmuş basit ama ahlaksız bir cinayet mekanizması işliyor. İktidar hedef gösteriyor, savaş aparatı olan yandaş bunu köpürtüyor, yargı harekete geçiyor yargılıyor, talimatı alan lümpen katiller harekete geçerek cinayet işliyor. Hrant Dink, Tahir Elçi ve yüzlerce cinayet böyle işlendi. O yüzden diyoruz ki rantlarının HDP'den geçtiğini düşünen, kirli düzenin sürdürülmesi için partimizi hedef alan çevreler bu cinayetin sorumlusudur" ifadelerini kullandı. 

Katliamlarla, tutuklamalarla HDP'yi susturamayan iktidarın partisine kapatma davası açtığını belirten Günay, iddianamenin bir siyasi kumpas davası olduğunun altını çizdi. Davanın, 7 Haziran yenilgisini unutamayan iktidarın rövanş ve öç alma konsepti olduğunu dile getirdi. İddianame için "çöp metin" yorumu yapan Günay, HDP'ye karşı hazırlanan bir siyasi bildiri olduğunu söyledi. 

'VATANDAŞIN HUKUKUNU KİM KORUYACAK?'
"Ülkenin Anayasası'na uymuyorsa o iktidarın adı nedir?" sorusunu yönelten Günay, şöyle devam etti: "Vatandaşın hukukunu kim koruyacak? Bu sorular sorulmalıdır. Mafyaya, çeteye yol vermek için HDP'yi kapatmaya çalışıyorlar. Çünkü pudra şekeri ticareti için daha çok gemi yollarına ihtiyaç duyuyorlar. Göbektan bağlı oldukları her şeyi ranta çeviren bu çürümüş sistemi sürdürme dertleri var. Bu yüzden HDP'yi kapatmaya çalışıyorlar."

Davanın aynı zamanda Kürt sorununda gelinen çıkmazın sorunu olduğunu söyleyen Günay, "HDP'yi kapatamayacaklar. 6 milyon insanın siyasi temsiliyetini, onun siyaset yapma hakkına engel olamayacaklar. Türkiye'nin dört bir yanında bulunan 6 milyondan fazla seçmenin evi HDP Genel Merkezi'dir" dedi. 

Günay, partisini kapatan insanların iktidara oy vermeyeceğinin altını çizdi.

'ARKADAŞLARIMIZ EN AĞIR SUÇLARLA İTHAM EDİLİYOR'
Kobanê davasına ilişkin de konuşan Günay, iki haftadır sıkı yönetim mahkemelerini hatırlatır şekilde davanın Sincan'da görüldüğünü ifade etti. Günay, "Arkadaşlarımız en ağır suçlarla itham ediliyor" diye konuştu. Günay, yöneltilen sorulardan mahkeme heyetinin iktidarın talimatıyla hareket ettiğinin göstergesi olduğunu belirtti. 

Günay, iktidarın adının silineceğini ancak HDP fikriyatının kök salacağını vurguladı. 

'İMRALI'DA SAVAŞ VE BARIŞ İRADESİ ÇARPIŞMAKTA'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecride işaret eden Günay, "İmralı'da savaş ve barış, demokrasi ve otoriterlik, teklik ve çokluk iradeleri çarpışmakta. Bu tarihidir ve sonuçları da tarihi olacaktır" diye konuştu. 

'ŞENYAŞARLARA DAYATILAN ADALETSİZLİKTİR TECRİT'
Tecrit ve adaletsizlik politikalarından etkilenmeyen tek bir insan kalmadığını söyleyen Günay, şöyle devam etti: "Adalet Nöbeti'nde her gün nöbet tutan Şenyaşar ailesine dayatılan adaletsizliktir tecrit. İktidar taleplerine kulak vermektense her gün yeni zulümlerle karşısına dikiliyor. Defalarca gözaltına alındılar ama mücadeleden geri durmadılar. Emine Şenyaşar, adliye merdivenlerinde rahatsızlandı, hastaneye kaldırıldı. Daha ne kadar bir annenin haklı talebine karşı olacaksınız. 

'AÇLIK GREVİ EYLEMLERİNDEDİR TECRİT'
210. güne giren açlık grevi eylemlerindedir tecrit. Siyasi tutsakların talepleri, insan haklarından ve adaletten yana olan milyonların haklı talepleridir. Ancak AKP/MHP iktidarı tecride ısrarla devam ediyor. İktidar bir an evvel haklı taleplerin gereklerini yerine getirmeli. Sayın Öcalan üzerinde ağırlaşan mutlak tecride son vermelidir. 

'ORTAK MÜCADELEYLE KARŞI DURULABİLİR'
Biliyoruz ki çeteleriyle, mafyalarıyla, savaş baronlarıyla Türkiye'ye çöken, bizleri nefessiz bırakan AKP/MHP iktidarına karşı demokrasi güçlerinin birleşmekten ve ortak hareket etmekten başka şansı yoktur. Talan ve tecride karşı ancak ortak mücadeleyle karşı durulabilir."