18 Nisan 2024 Perşembe

Gözaltında kaybedildi, 'dağa çıkmıştır aramayın' dendi

922. hafta açıklamalarında Nihat Aydoğan'ın akıbetini soran Cumartesi Anneleri, adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini kaydetti.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran ve faillerin yargılanmasını isteyen Cumartesi Anneleri 922. hafta yaptıkları online açıklamada Nihat Aydoğan için adalet istedi. Devletin gözaltında kaybetmelerle ilgili hakikatleri açığa çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmediğinin altını çizen kayıp yakınları, hakikate ve adalete ulaşma hakkının devlet yokmuş gibi davrandığında yok olmayacağını kaydetti.

922. haftanın basın metnini Ayşe Tepe okudu. Devletin koruması altındayken kaybedilen Nihat Aydoğan'ın akıbetinin açığa çıkarılması ve suçun failleri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütülmesini isteyen Tepe, "Kaç yıl geçerse geçsin; Nihat Aydoğan için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 223 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

NE OLMUŞTU?
922. haftamızda "hakikat açıklansın, Nihat Aydoğan için adalet istiyoruz" diyerek kamuoyu karşısındayız. 39 yaşındaki Nihat Aydoğan Mardin Midyat/Doğançay köyünde yaşıyordu. Korucu olmak istemeyen Doğançaylılar üzerinde yoğun bir baskı vardı. Daha önce gözaltına alınıp ağır işkence gördükten sonra serbest bırakılan Nihat Aydoğan da güvenlik güçlerinin tehdidi altındaydı. 30 Kasım 1994 sabahı erken saatlerde Aydoğan ailesinin evi çok sayıda özel tim, asker ve korucu tarafından basıldı. Eşi ve çocuklarının önünde darp edilen Nihat Aydoğan elleri ve gözleri bağlı, kanlar içinde önce Midyat Jandarma Karakolu'na, oradan da Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı'na götürüldü. Nihat Aydoğan'dan bir daha haber alınamadı.

Resmi makamlar Nihat Aydoğan'ın gözaltına alındıktan 20 gün sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alındıktan sonra da serbest bırakıldığını iddia etti. Bunun üzerine eşi bir arzuhalciye yazdırdığı dilekçe ile savcılığa başvurdu. Savcı, eşi Halime Aydoğan'a "Eşin dağa gitmiştir, bir daha da bu kapıya gelme" dedi.  Uzun yıllar sonra Nihat Aydoğan için nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldüğü açığa çıktı. Ailesinin  "Öldüyse mezarı nerede?" sorusu cevapsız bırakıldı. Nüfus İdaresine ölüm bildiriminde bulunan köy muhtarı, jandarma komutanının baskısı sonucunda gerçek olmayan bu bildirimi düzenlemek zorunda kaldığını itiraf etti.

Aydoğan Ailesi'nin bugüne kadar yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Etkin bir soruşturma yürütülmedi. Aydoğan Ailesi, bölgede açığa çıkan tüm toplu mezarlar için Nihat Aydoğan'a ait kalıntılar da olabilir diye girişimlerde bulundu, dosyayı canlandırmaya çalıştı. Son olarak, içinde Nihat Aydoğan'ın da olduğu Midyat kayıpları ile ilgili İnsan Hakları Derneği aracılığı ile tekrar başvuru yapıldı. Yapılan başvuru üzerine Midyat Savcılığı bir fezleke hazırladı ve bu kişilerin kaybedildiklerine dair bilgi olmadığını iddia ederek, dosyayı kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür'ün, JİTEM'in varlığı ve işlediği cinayetlerle ilgili 4 Kasım 2021 tarihinde basında yer alan röportajının ardından, soruşturma kapsamında ifadesinin alınması talebi ile avukatların yaptığı başvuru, savcılık tarafından kabul edilmedi. Dosya halen açık ancak adliyenin tozlu raflarında bekliyor.