21 Aralık 2024 Cumartesi

Göksu Çağan yazdı | Emekçi solu bekleyen taktik adımlar

Bir gölge gibi düzen solu CHP'yi izleyen ve AKP-MHP faşist blokuna karşı Millet İttifakı'ndan demokratikleşme beklentisi olan emekçi solumuzun kimi özneleri için Mutabakat Metni kör göze parmaktır. CHP angajmanlı düşünen ve hareket eden tüm emekçi sol kümelenmeler ve tek tek siyasal özneler yeniden sol duyuyla düşünmek ve karar verip yürümek zorundadır. Bu bağlamda DİB, EÖİ bileşenlerinden TİP ve EMEP, SGB, HDP'nin belli bileşenleri bakımından seçim taktiği bu yeni ve gerçek duruma göre ele alınmak durumundadır.

Sömürgeci faşist rejimin hangi sistemle yönetileceğinin esas karakterini belirlediği 2023 cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçiminin takviminin ilan edilmesinin ardından, egemen sınıfların her iki blokunda da yeni taktik adımlar atılıyor. İktidar ve seçim örgüsü birbirine bağlanan taktik hamleler ve siyasal atraksiyonlarla yol alıyor. Seçimler eğik düzleminde politik islamcı faşist şeflik rejimini tahkim ederek sürdürmek isteyen AKP-MHP faşist bloku, seçim yatırımlarını merkezde tutan bir politikalar demetini uyguluyor. Kadın özgürlük mücadelesinin kazanımlarına saldıran ve özgürlük alanını daraltan, kadın ve LGBTİ+'ları hedefleyen yasal ve anayasal düzenlemeler tam olarak politik islamcı faşist şeflik rejiminin berkitilmesini amaçlıyor. EYT düzenlemesi ve pek çok yeni seçim yatırımı iktidarı kazanma ve tahkim etmenin araçları olarak işlev kazanıyor. Seçim programları olarak ifade kazanan bu adımları ve uygulamaları yenilerinin takip edeceği açıktır. AKP-MHP faşist bloku yeni seçim vaatleri, işgalci savaş, şovenizm ve türlü çeşitli siyasal demagoji kampanyalarıyla halklarımızı maniple etme yolundan yürüyecektir.

Öte yandan, verili sömürgeci faşist rejimi eski parlamenter sistem temelinde restore ederek sürdürmek isteyen Millet İttifakı iç gerilim ve burjuva pazarlıklar eşliğinde iktidar stratejisinin taktik adımlarını birer birer atmaya devam ediyor. Millet İttifakı, 30 Ocak tarihinde "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" açıkladı. Adını doğru koymak gerekiyor. Millet İttifakı bu metinle sermaye sınıfının neoliberal programını üstlenme ve uygulama misyonunu güçlüce ortaya koyuyor. Egemen sınıflar adına devleti yönetme isteğini ve hazırlığını somutluyor. Ortak Politikalar Mutabakat Metni, işbirlikçi Türk burjuvazisinin genel çıkarlarıyla Millet İttifakı'nı oluşturan siyasi partilerin sınıfsal ve partisel çıkarlarını tek potada topluyor. Bu metin, Millet İttifakı'nın koalisyon hükümeti programından başka bir anlam taşımıyor. Bu anlam ve bağlamıyla faşist cumhuriyet rejimi restorasyonunun tam bir çerçevesini ve ilkeler manzumesini içeriyor.

237 sayfa, 9 ana başlık, 75 alt başlık ve 2300'den fazla maddeden oluşan Ortak Politikalar Mutabakat Metni, beklendiği gibi esasen eski rejimi yeniden tesis etmeyi vaat ediyor. Kayda değer ve anlamlı bir burjuva demokratik reform programını kapsamıyor ve sunmuyor. Güçlendirilmiş parlamenter rejim mottosuyla yürütülen bu siyasal program başta Kürt sorunu olmak üzere hiçbir politik özgürlük sorununun burjuva çözümüne ufuk açmıyor, ima bile etmiyor. Mutabakat metni işçilerin, Kürtlerin, kadınların, gençliğin, Alevilerin, ekolojistlerin ve diğer tüm toplumsal kesimlerin temel taleplerini yadsıyor ve burjuva restorasyon programının makyaj malzemesi olarak kullanıyor. Kürt sorununu tarif ve Kürt sözcüğünü telaffuz etmekten kasıtlı olarak kaçınan Mİ koalisyon programı, tüm yalınlığı ve somutluğuyla sadece faşist sömürgeci rejimin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini değiştirmeyi hedefliyor. Faşist şeflik rejimi yerine yeniden parlamenter faşist yönetim sistemini ikame ediyor. Hepi topu bu. 2300 maddeyi aşan bu devleti restorasyon düzenlemesinden en asgarisinden veya güdük de olsa bir burjuva demokrasisi programı bekleyen emekçi solumuzun CHP angajmanlı bölükleri ve özneleri için durum yeterince sarihtir artık. Millet İttifakı da kendine Müslümandır ve faşizmde ısrarlıdır. Millet İttifakı programını, ilkelerini, felsefesini ortaya sermiştir.

Bir gölge gibi düzen solu CHP'yi izleyen ve AKP-MHP faşist blokuna karşı Millet İttifakı'ndan demokratikleşme beklentisi olan emekçi solumuzun kimi özneleri için Mutabakat Metni kör göze parmaktır. CHP angajmanlı düşünen ve hareket eden tüm emekçi sol kümelenmeler ve tek tek siyasal özneler yeniden sol duyuyla düşünmek ve karar verip yürümek zorundadır. Bu bağlamda Demokrasi İçin Birlik (DİB), Emek ve Özgürlük İttifakı (EİÖ) bileşenlerinden TİP ve EMEP, Sosyalist Güç Birliği (SGB), Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) belli bileşenleri bakımından seçim taktiği bu yeni ve gerçek duruma göre ele alınmak durumundadır. Millet İttifakı seçim taktiğinin kritik halkalarından biri olan program ve vaatlerini ilan etmiştir. Taktiğin son ve ikinci kritik siyasal adımı ve halkası Millet İttifakı'nın adayının açıklanmasıdır. Bu eşiğe de gelinmiştir. Emekçi solumuzun Godot'yu bekler gibi iddiasız ve özgüvensiz biçimde beklemesi gerekmiyor. Bu aşamada emekçi sol hareketimiz taktik yöneliş ve tavrında netleşmelidir.

Taktik, kapsamlı bir eylem planıdır. Seçim taktiği ve çarpışmasında bu kapsamlı eylem planının merkezinde program, aday ve hegemonya mücadelesi durur. Tam da bu momentte emekçi sol hareketimiz adına layık bir seçim taktiği uygulamak istiyorsa, program ve adayını ilan ederek burjuva egemen sınıfın her iki blokuna karşı işçi sınıfı ve ezilenlerin siyasal cephesinin birleşik mücadelesini yükseltmelidir. İttifaka karşı ittifak, cepheye karşı cephe, programa karşı program ve adaya karşı aday saflaşması ve netleşmesi günün en acil ve ertelenemez görevi olarak emekçi solumuzun önünde durmaktadır.

Emekçi sol hareketimizin halihazırda en geniş antifaşist siyasal ittifakını oluşturan EÖİ, işbirlikçi Türk egemen sınıflarının iki bloku karşısında işçi sınıfı ve halklarımızın siyasal mücadele odağıdır. Ancak vurgulamak gerekir ki, EÖİ tam bir cepheleşme düzeni alamıyor. Millet İttifakı konusunda güçlü bir iç birlik/taktik birlik iradesi ve kararlılığı yakalayamıyor. EÖİ bileşenlerinden TİP ve EMEP'in kimi açıklamaları, CHP ve Millet İttifakı adayını görme ve önceleme yaklaşımları işçi sınıfı ve ezilenler cephesinin bağımsız politik bir blok/ittifak olarak etkin ve sonuç alıcı politika geliştirmesini zayıflatıyor.

Emek ve Özgürlük İttifakı'nın verili hali bir bekleme ve sürüklenme halidir. HDP cumhurbaşkanı adayını açıklayacağını ilan ettiğinde bunun emekçi sol kitleler ve halklarımızda bir karşılığı olduğu görüldü. CHP'den boş beklentilerle oyalanmadan ve burjuva gerici Millet İttifakı'na yedeklenmeden EÖİ adayını hızla belirlemeli ve halklarımıza açıklamalıdır. EÖİ program, aday ve hegemonya mücadelesi sacayakları üzerine kurulu seçim taktiğini hiç zaman yitirmeksizin ilan etmeli ve uygulamaya koymalıdır. HDP bu uğrakta üzerine düşen tarihsel sorumluluğuna uygun hamle ve girişkenliği gösterebilmelidir. Emekçi sol hareketimizin tümü için netleşme ve saflaşma vaktidir. EÖİ, işçi sınıfı ve tüm ezilenlerin siyasal mücadele kutbu olmak için kendi adayı ve programıyla siyasal eylemini geliştirmeli ve yükseltmelidir.