18 Mayıs 2024 Cumartesi

Gençlik örgütleri: Okan'ın devrimci kararlılığı yargılanmaktadır

Gençlik örgütleri, SGDF MYK üyesi Okan Danacı'nın 25 Haziran günü görülecek duruşmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, "Okan yoldaşımızın devrimci kararlılığı ve adalet mücadelesindeki ısrarı yargılanmaktadır" diye belirtildi.

Gençlik örgütleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Okan Danacı'nın 25 Haziran saat 14.00'da Ankara Adliyesi'nde görülecek duruşmasına çağrı için SES Ankara Şubesinde basın toplantısı düzenledi.

Gençlik örgütleri adına açıklamayı okuyan Zeynep Ülger, Danacı'nın 16 Aralık'ta düzmece iddialarla hukuksuzca tutuklandığını söyledi. 

Ülger, Danacı'nın 6 aydır tutsak olduğu Sincan Hapishanesi'nde,  keyfi mektup, kitap kısıtlamaları ile arkadaş görüşçülerinin kabul edilmemesi gibi sistematik tecrit ve işkenceye maruz kaldığını belirtti.

'YARGILANMAK İSTENEN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDİR'
Danacı'nın tutuklanmasından 4 ay sonra iddianame hazırlandığına dikkat çeken Ülger, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Arkadaşlarımız faşist çetelere karşı üniversitelerini savundukları için, kredi ve yurtlar kurumunun keyfi burs ve kredi kesintilerine karşı çıktıkları için, ODTÜ Kavaklık Direniş'inde yer aldıkları için, Soma, 10 Ekim katliamlarının anmalarına katıldıkları için ve Suruç için adalet mücadelesi yürüttükleri için yargılanıyorlar. Bizler biliyoruz ki arkadaşlarımız nezdinde yargılanmak istenen, gençliğin Ankara'daki eylem ve sokak yasağına karşı büyüttüğü örgütlü mücadeledir."

Suruç katliamının 6. yılına girilirken, SGDF'nin sokakta yürüttüğü adalet mücadelesinin yargılama konusu yapıldığına işaret eden Ülger, "Bu kapsamda Okan Danacı'nın Kobanê inşa kampanyası ve Suruç için adalet mücadelesindeki rolü ve misyonu yargılanmaktadır" dedi.

'OKAN'IN DEVRİMCİ KARARLILIĞI YARGILANMAKTADIR'
Ülger, "SGDF'nin 'Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz' kampanyası kapsamında Kobanê'ye gönderdiği heyet içerisinde yer alan Okan Danacı, yıkılmış bir kentin yaralarını sarmaya ve ezilen halklarla dayanışma köprüsü kurmaya gitmişti" dedi ve şöyle devam etti: "Suruç katliamından sonra 10 Ekim Ankara Garı katliamından yaralı olarak kurtulan Okan, Suruç için, 10 Ekim için ve herkes için adalet diyerek adalet mücadelemizin öznesi olmaya ve katillerden hesap sormak için sokaklarda olmaya devam etti. AKP'nin eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürütenlere yönelik açtığı savaş politikalarına karşı katliamın 4. yılında 'devrimciler konuşacak' şiarıyla barikat olan Okan yoldaşımızın devrimci kararlılığı ve adalet mücadelesindeki ısrarı yargılanmaktadır. "

Suruç katliamı dosyasında karar duruşması yaklaşırken etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyleyen Ülger, "Katliamın en alttan en üste sorumluları yargılanmazken düş yolcularımız 'çatışmalı bir bölge'ye gittikleri için yüzde 50 kusurlu ilan edildi. Katliam yaralıları, tanıkları ve Suruç aileleri gözaltılarla, tutuklamalarla karşı karşıya kaldı. Adalet mücadelesi yürüten bizler ise Suruç katliamının yıldönümü olan 20 Temmuz günü başta olmak üzere, yitirdiğimiz düş yolcularını andığımız ve adalet talep ettiğimiz için işkenceyle gözaltına alınıyoruz. Mücadelemiz yargılama konusu yapılıyor" şeklinde konuştu.

"SGDF'li yoldaşlarımız ve Okan şahsında Suruç için adalet mücadelesinin kriminalize edilmesi, gençliğin adalet mücadelesine dönük bir saldırıdır" diyen Ülger, iddiaların hukuki dayanağı olmadığına ve gençlik mücadelesi bakımından meşru olmadığının altını çizdi.

Ülger, gençlik örgütleri olarak Danacı ile omuz omuza adalet mücadelesini sürdürmeye devam edeceklerini söyleyerek, "Suruç için adalet herkes için adalet demekten vazgeçmeyeceğiz. Suruç katliamının 6. yılında da bu talebimizi bulunduğumuz her yerden yükselteceğiz" dedi.

Ülger son olarak, "Okan'ı almak için yarın saat 14.00'da Ankara Adliyesi'nde olacağız" diyerek davaya katılım çağrısı yaptı.

Açıklamanın ardından söz alan Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatı ve Danacı'nın müdafisi Sezin Uçar, ülkenin en büyük sorunlarından birinin toplumsal adalet mücadelesi olduğunu belirterek, "Faillerin cezalandırılması için tek adım atmayanlar, IŞİD katliamlarının aydınlatılması ve yüzleşilmesi için mücadele edenleri yargılıyor. Bu sebeple gençliğin yapmış olduğu örgütlü çağrıyı çok anlamlı buluyoruz" diye belirtti.

Danacı'nın tahliyesi için yapılacak mücadelenin, Suruç katliamının aydınlatılması için de, Şenyaşar ailesinin verdiği adalet mücadelesi için de anlamlı olduğunu söyleyen Uçar, "Ankara'da üniversite gençliğine yönelik kaçırma politikası vardı. Şimdi ise tutsaklık politikası var. Gençlik üzerinde yaratılmak istenen baskı ortamı, toplumsal mücadeleyle bertaraf edilebilir" diye konuştu.

Ardından söz alan SGDF MYK üyesi ve Danacı ile aynı dosyadan tutuklanan Yücel Yavuz, gençlik mücadelesini örgütlenmenin bazı bedeller gerektirdiğini ve Danacı'nın da bunu ödediğini ifade etti.

Danacı'nın, "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" sloganını gençlik içerisinde kararlı bir şekilde örgütlediğini söyleyen Yavuz, "Okan şahsında yargılanan SGDF pratiğidir, aynı şekilde benzer sebeplerle Suruç yaralımız Uğur Ok da tutsak durumda. Danacı'nın 'devrimciler konuşacak' deyişi, toplumsal mücadeleye yön gösterdi. Saldırıların bu bağlamda tüm gençlik kitlesine yapıldığını düşünüyoruz" dedi.