Gazeteci Ezgi Soysal'a saldırı: Sürekli kafama tekme attılar

Gazeteci Soysal, yıllardır sistematik şekilde taciz ve tehdit edildiği komşularının saldırısına uğradı. 28 Ekim akşamı evinin önünde kendisine pusu kurulduğunu ve on kişilik bir grup tarafından darp edildiğini, sürekli kafasına tekme atıldığını kaydeden Soysal, yardıma gelenler olmasaydı ölebileceğini aktardı. Defalarca şikayetçi olduğunu ancak hiçbir işlem yapılmadığını, önlem alınmadığını belirten Soysal, 28 Ekim akşamı yaptığı şikayetin ardından bir şeyin değişmediğini ekledi. 

Gazeteci Ezgi Soysal, evinin önünde saldırıya uğradı, darp edildi. Saldırı sırasında yere düşürüldüğünü belirten Soysal, öldürmek amaçlı sistematik şekilde kafasına tekme atıldığını belirtti. 

Can Tv programcısı Soysal, yan binasında oturan komşularını uyardığı için yaklaşık 4 yıldır sistematik taciz ve tehdide maruz kalıyor. Soysal'ın aktarımına göre bunun nedeni, bu kişilerin çevreyi kirletmesi, halıları, pislikleri üstlerine silkelemesi, camlara tabak, bardak atmaları, çocukların binanın önünü pisletmesi, camlara oyuncak silahla ateş talimi yapması. Bunların son bulması için söz konusu kişileri uyardıklarını belirten Soysal, kerelerce yaptıkları şikayet başvurularından bir sonuç alamadıklarını da ekledi.

DAHA ÖNCE DE KENDİSİNE VE BABASINA FİZİKEN SALDIRDILAR
Bu kişilerin aracına zarar verdiğini belirten Soysal, ocak ayında kendisine bir saldırı olduğunu vücudunda yaralanmaların olduğunu, nisan ayında ise otobüs durağında babasına yanında çocuk olduğu halde bu kişilerin "kafanı kopartırım" tehdidiyle saldırdığını, babasının gözünün morardığını ve burnunu kırıldığını söyledi.

'ÖLDÜRMEK MAKSATLI DEFALARCA KAFAMA TEKME ATTILAR'
Ancak 28 Ekim Salı akşamı öldürmek maksadıyla kendisine saldırı düzenlendiğini kaydeden Soysal, şöyle anlattı: "28 Ekim günü de evime gelmek için kendi sokağıma inerken, sağ tarafımdan bir kişi arabanın arkasından aniden karşıma çıktı. Yoluma devam etmek için birkaç adım ilerlerken, şunu da belirteyim bu kişilerin yaşadığı binadaki onların olduğunu bildiğim dairelerin ışıklarının açık olduğunu ve perdelerin ardından birilerinin dışarıya baktığını gördüm. Ki sürekli sokağa girdiğimde zaten bu insanların sürekli taciz ve tehdidine maruz kalıyorum. O gün de yine öyle bir şey oluyor diye yürümeye devam ettim. O kişi benim karşıma çıktı, ağza alınmayacak küfürler etti. Bir iki adım daha yoluma devam edeyim derken sırtım dönükken bana arkadan saldırıldı. Yere düştüm, bu esnada da darp edildim. Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama yakını olduğunu bildiğim kişiler de aşağı indi; kadın, erkek ve çocuklar herhalde on kişi. Beni aralarına aldılar, öldürmek maksadıyla kafama tekmeler attılar, vücudumu tekmelediler. Bunu yapanlar içinde erkekler de vardı. O esnada yoldan geçen bir kadın arkadaş ve başka binada oturan çift koşup yetişmeseydi şayet beni orada öldüreceklerdi. Çünkü ben kendimi ne kadar sıyırmaya çalışsam da sıyıramadım, kalkacak durumum yoktu. Etrafımı sarmışlardı."

'KARAKOLDAN KAPIDAN DÖNDÜRÜLDÜM'
Ocak ayından bu yana sürekli taciz edildiğini, defalarca polise şikayette bulunduğunu ancak bunlarla ilgili bir karşılık alamadığını söyleyen Soysal, "Ne bir önlem alındı, ne şikayetlerim karşılık buldu. 27 Ekim günü de İçerenköy Polis Karakoluna şikayete gittiğimde iki kez kapıdan döndürüldüm. Savcılığa gidin, burası yoğun dönerek karakoldan döndürüldüm. 28 Ekim günü kapımın önünde pusuya düşürüldüm. Bununla ilgili de şikayetimi yaptım. 28 Ekim 18.00'dan gece 02.00'ye kadar hastanede darp raporu, karakolda ifade sürecinde yer aldım. Ama bu kişilere dair bir tane polis aracı, bir gözaltı, bir işlem süreci gelişmedi. Halen daha yapılmış değil. Bununla ilgili de gereken şikayetleri yapacağım. Neredeyse canımdan olacaktım ne benim ne babamın can güvenliği yok. Bu insanlar nereden güç alıyor bilmiyorum. Plan yapıp ,eve geliş saatimi gözleyip pusuya düşürüyorlar. Binlerce insan hayatını kaybediyor, bunca suç kaydı olan insan sokakta. Yaşadığımız toplum böyle yozlaşmış bir toplum, bunlara temas etmeden yaşayamıyoruz hayatımızın bir noktasında temas ediyoruz. Adalet arıyorum ne yazık ki" dedi.